Neden hâlâ onun gözlerine baktığımı bilmiyorum. Sanki gözlerimi kapatsam herşey çok kötü olucak gibi geliyor. Gözleri muhteşem değil demiştim. Ama çarpılcam galiba. Şu kahverengi ne değişik bişeymiş. İlk defa böyle bi kahverengi görüyorum galiba. Bizim bu bakışmamızı annemin sesi böldü.
- İmara. Yürüsene çocuğum.
+ Ge-geldim anne.
Bölmek zorunda mıydı? Ne güzel gözlerine bakıyodum. Bi dakika. Yoksa! Ben! Aşık mı oldum! Allah korusun!
Bir anda titredim. Herkes bana baktı. Niye. Bende hazır herkes bana bakıyoken gözlerimi şaşı yapıp dil çıkardım. Güleceklerine birbirlerine baktılar. Kısa bi sessizlik oldu. Sonra bi anda kahkaha atınca korkudan sıçradım ve kafamı arabanın tavanına vurdum. Ama gülmekten bunu göremediler.
Eve geldiğimizde gözlerim doldu. Çocukluğum burda geçmişti. Anılarım, bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyordu.
Hemen kendi odama gittim. Merdivenleri çıkarken ayağım kaydı. Çok mu sakarım yoksa serum bende kafa mı yaptı?
Odamın kapısına bakarken yanağımda bi ıslaklık hissettim. Kısacası gözyaşlarım bağımsızlığını ilan ediyo. Kapıyı açmaya çalıştım ama kapı kilitliydi. Omzumda bir el hissetmemle aramı döndüm.
Annem elindeki anahtarı iki yana sallıyordu. Almak için uzandığımda geri çekti.
- Hani öpücük? Dedi. Hemen sarılıp yanağına kocaman, sulu bir öpücük bıraktım. Kapıyı açtığında çocukluğumdaki gibi bir koku yayıldı etrafa. Doya doya içime çektim.
İçeri geçtim ve herşeyin aynı yerinde olmasını görünce ağzımdan minnacık bi kahkaha çıktı. Takı kutum hala açıktı. Ve Bay pomidik yastığımın yanından bana bakıyodu. Hemen gidip kucakladım onu.
Anaokuluna giderken almıştım onu. Anaokuluna gittiğim ilk gün utandığım için hiçbirşey yapmayıp bütün gün oturmuştum.
Okul çıkışı öğretmen beni babama şikayetetmişti. Yolda giderken bi oyuncakçı da gördüm. Babamdan kibarca almasını istedim.
Babam ertesi gün bütün etkinliklere katılırsam alacağına söz verdi. Bende öyle yaptım. Ve pomidik benim oldu. Misafir geldiğinde pomidiği saklardım. Yırtarlar, kirletirler diye ödüm patlardı. Ona gerçekmiş gibi davranırdım. Canı acımasın diye kırk takla atardım. Ben bunları hatırlarken annem konuşmaya başladı.
- Aç mısın?
+ Bu soru mu yani?
-Değil mi?
+ Değil. Bi deri bi kemik kaldım. Ve çok açım. Çok derken çoktanda çok. Yani gerçekten çok fazla. Yani kelimelerle anlatılmaz yaşanır. Yani-
+ Ay tamam yemek hazır. Hadi aşağıya.
- Uçarak geliyorum. Dedim.
Gerçekten uçtum. Yani merdivenlerden kaydım. Ama bişey olmadı kiiii. Olmadıııı kiiii. Napıyorum ben ya.
Yemekte ne olduğuna bakmadan yemeye başladım. Hayvan gibi şii yapıyorum galiba ama olsun.
Fark ettim de eşarbım hâlâ kafamdaydı. Ve rahatsız etmeye başlamıştı. Biraz daha dayanmaya çalıştım ama olmuyor. Kaşınmaya başladı şimdi de. Dayanamıycam. En sonunda sordum sorumu.
+ Evde erkek çalışan var mı? Dedim.
Herkes bana uzaylı görmüş masum köylü gibi bakıyordu. 3 bilinmeyenli denklem sorsam daha anlamlı bakarlardı herhâlde.
+ Ne var?
- Yok bişey. Yok.
+ Ha
- Ha değil efendim.
+ Soruma cevap alsam.
- Yok dedim ya kızım.
+ Oh be! Dedim. Eşarbı çıkardığım gibi tokalarımıda çıkardım. Saçkarımı bi güzel salladım. Bi anda gözlerimde patlayan flaşla gözlerimi ovuşturdum. Noluyo ya derken imran konuşmaya başladı.
- Saçların süper.
+ Teşekkür ederim. Ama o fotoğrafı sosyal medya da paylaşmak yok!
- Imı ı fıtığrıfı sısyıl mıdyıdı pıylışmık yık. Tamam be tamam. Asosyal maynak.
+ 1. Si düzgün konuş. 2. Si maynak değil manyak.
- Hayır. Maynak. Ben maynak diyorum. Farkımız tarzımız. Hıh.
+ İyi tamam. Elinize sağlık ben çıktım. Yarım görüşürüz.
- Abla?
+ Efendim.
- Ne bu acele. Birimi var yoksa
+ Olmaz mı. Var tabi.
Yazardan not:
Vote ve yorum yapana sevgi demetimden gönderiyorum. Desteğiniz için teşekkürler. Kocaman öpücükler.♥♡♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kapalı'nın Aşkı
HumorDikkat: Kapalı insanları sevmeyen,onları anlamayan,anlamak istemeyen ve bu yüzden kötü yorum yazacak olanlar,size sesleniyorum. Bu hikayeyi okumayın.