Percy ve Dark

954 61 1
                                    

Dark'ın Bakış Açısı

Birden Hyperion yere yığılınca şaşkınlıktan durdum. Kasırga da durmuştu. Sonra görmeyi Hyperion'dan da az isteyeceğim birini gördüm.

True Omega'nın burada ne işi vardı?!

Beni kenara itip Pınar'ın yanına gitti. Yere yığılmıştı.

Ben, "O iyi mi?" diye sordum. Pekala, biraz aptalca bir soru. İyi olmadığı belliydi, ayrıca Omega bizi böyle görünce ne düşünmüştür kim bilir?

Omega, "Neyse ki iyi, fazla yorulduğundan bayılmış. Ayılana kadar konuşabiliriz herhalde, değil mi?" diye sordu.

Konuşmak mı? Ben direk kılıçlarını çekeceğini sanmıştım ama konuşmak da iyi olurdu tabi.

"Peki, ne konuşalım?" diye sordum.

Gülümseyip, "Demek bizim kamptan sevdiğin birisi var." dedi.

Kızardığıma eminim. "Evet. Pınar'dan gerçekten hoşlanıyorum." dedim.

Omega, "Onu fark ettim. Bu arada, resim çizemiyorsun diye yakınmamalısın. Ben daha çöp adamı bile zor çiziyorum." dedi.

Tamam, bu bizi bir süredir izlediği anlamına geliyordu. Peki niye izliyordu? Direk savaşabilirdi.

Omega, "Sizi kumsalda gördüğüm günden beri. Niye bir şey yapmadığımı soracak olursan biraz karışık hikaye. Neyse. Bir şey soracağım, madem Pınar'ı bu kadar seviyorsun, neden savaşta onunla karşı karşıya gelebileceğini bile bile onunlasın? Savaşta seni görse neler olabileceğini hiç düşünmedin mi? Ya da şöyle ya da böyle bir taraf kazandığında neler olacağını? Bu savaş sonsuza kadar devam etmeyecek." dedi.

Ne yazık ki haklıydı. Her ne kadar dikkat etmiş olsam da eninde sonunda karşılaşırdık.

Ben, "Ondan ayrılmak istemiyorum ama ordudan da ayrılamam. İstesem de ayrılamam, beni toza çevirirler. Bir yolu olsa keşke," dedim.

Omega, "Ama var. Ben yardım edebilirim." dedi.

"Gerçekten mi?" diye sordum.

True Omega, "Kaos Ordusu'na katılabilirsiniz. Bu, tanrı olmakla eş anlamlı sayılabilecek bir şey." dedi.

Kulağa gerçek olamayacak kadar güzel geliyordu ama, "Peki Lord Kaos kendisine sormadan bu teklifi yaptığın için sana kızmayacak mı?" diye sordum.

True Omega biraz gülüp, "Hayır, zaten bu konularda bana güvenir. Hatta ikinizi tavsiye eden de oydu. Bir de, yanında resmi ünvanının kullanılmasından pek hoşlanmaz, haberin olsun." dedi.

Şaşkın bir şekilde, "Evren'in Yaratıcısı Lord Kaos ona ünvanlarıyla hitap edilmesinden hoşlanmıyor mu yani?" diye sordum.

Arkamızdan gelen başka bir ses, "Evet, ne var ki bunda? Beni Zeus'la karıştırmıyorsundur umarım." dedi.

Percy'nin Bakış Açısı

Babamın sesini duyunca arkama döndüm. Bir kayanın üstüne oturmuş bizi izliyordu. Keşke o kayayı en başından ben bulabilseymişim, diye düşündüm. Benim saklanma yerlerimden daha rahat görünüyordu.

Kalkıp yanımıza geldi ve, "Aramıza hoş geldin, Dark. Bu arada, Pınar uyanmak üzere. Omega, sen de artık kendini tanıt çünkü şu sorumluluk hissinin titreşimleri epey hissediliyor." dedi.

Ne demek istediğini anlamıştım. Onları takip ederken sürekli kötü bir şeyler olursa diye endişelenmiştim. Bir de babam uyarsa da aralarına girip Dark'ın kafasını uçurmak istemediğim zamanlar olduğunu inkar edemezdim.

Direk, "Ben, True Omega değilim. Bu benim Dünya'daki lakabımdı. Asıl adım Percy Jackson'dı." dedim.

Pınar doğrulup, "Abim gibi bişey sayılıyorsun yani. Eskiden Poseidon'un oğlu olduğun söylenmişti. Demek bu yüzden suyu kontrol edebiliyordun!" dedi.

Ben, "Eskiden kalma özelliklerimden biri. Küçük bir tavsiye, bir deprem yaratmamaya dikkat et. Melezken bir deprem yarattığımda bir dağı patlatmıştım ve Tayfun uyanıp Olimpos'a doğru yola çıkmıştı. Hikayeyi biliyorsun zaten." dedim.

Dark, "Ee sana Omega mı Percy mi diyeceğiz?" diye sordu.

"Başkaları yokken Percy, başkaları varken Omega. Ve Dark," dedim. Onları takip ederken karşılarına çıkınca söylemek istediğim sözcükleri sürekli aklımda canlandırıp durmama rağmen pek etkileyici söyleyebildiğimi sanmıyorum. "Kız kardeşimi üzersen acayip pişman olursun."

Dark, "Pişman edebileceğini sanmıyorum ama gerekeceğini de sanmıyorum." dedi.

Babam, "Pekala, geliyor musunuz?" diye bu sakıncalı konuyu -şimdilik- kapattı.

Açtığı portaldan Kaos Gezegeni'ne gittik.

Percy Jackson - Kaos'un OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin