#9

28 4 0
                                    

Birgün seni yazmaktan vazgeçtiğimde anlayacaksın gerçek vazgeçilmişlik ne demek, nasıl yitirilir onca emek, nasıl bir his?
İşin kötü yanıysa seni yazmaktan vazgeçeceğimi sanmıyorum. Başkasını yazabilirim ilerde belki çünkü elbet hayatıma başka birisi girecek. Ama başkasını yazdığımın günün gecesinde seni ağlayarak yazacağımı ikimizde biliyoruz neticede.
Belki doğuştan kör bi kadının çizdiği manzara resmine benzeyecek yazdıklarım. Belki yüz bin fit yükseklikten düşmüş gibi olucak yüzüm. Belki bi çocuğun uyumasını önleyen karanlığı kadar kötü olucam bilmiyorum. Belki bi zaman sonra derin bi uyku çekicem. Ama sabaha beynimin zonklamasıyla uyanıcam. Bilmiyorum seni yazmak kötü olucak. Beni hep kötü edicek ama elimde sana dair kalan tek şey seni yazabilmek. Belki bundan da vazgeçebilsem herşey güzel olucak, geçicek. Ama geçmiyor, geçilmiyor. Göğsümdeki yaranın üstünü örttükçe yanıyor soba yanığı, güneş yanığı gibi.
Biliyor musun, ben bazen harflerin bile samimiyeti olduğuna inanıyorum. Tıpkı insanlar gibi. Bazıları elbette samimiyetsiz, bazıları ötekileştirilmiş, herkesçe kabullenilmemiş dışlanmış bazıları. Mesela ben bi harf olsam mutlaka ğ olurdum. Zaten hayatı boyunca hayata hiç başlangıç yapmayan bir kadından başka ne olması umulur! Ki ben olamadım kimselerin ilki de. Sen ne güzel ilktin a harfi gibiydin. Sen ne güzel ilktin iliklerimi söker gibi. Sol göğsüme kızgın demirler basar gibi. Kirpiklerimle dudaklarımı diker gibi. Ama sen sahiden ne güzel gittin.
Biliyor musun ben bi meyve olsam bu mutlaka nar olurdu. Dışarıdan bir bütün, içi paramparça, içi kan , içi kırmızı. Zaten hayatı boyunca incitilen bi kadından başka ne olması umulur! Sen bi meyve olsan ne olurdun bilmiyorum ama mutlaka bi yararın olurdu insanlara.
Biliyor musun ben bi çiçek olsam, mutlaka papatya olurdum. Elbette biliyosun papatyaları ne çok seviyorum, buna rağmen bana bi papatya almadın üzgünüm. Bu sahiden üzücü. Neyse ne diyordum bi çiçek olsam papatya olurdum. Çünkü birileri uğruna, aşk uğruna dağıtılan parçalanan kadından başka ne olması umulur! Sen bir çiçek olsan fesleğen olurdun galiba. Çünkü avuç içlerime sinsin diye kokun. Bide kalabaliksin fazlasiyla bilmiyorum. Sen fesleğensin biraz bende papatya. Sen saksılara yakışırsın ben kaldırımlara. Senin heybetinin yanı sıra ben cılızım. Fazla ufak ayakaltında ezilmişliğimi bi kenara bırak beni de öte yana. Sen sahiden ne güzel ilktin, ne güzel darmadağın edip gittin.

DİSTOPYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin