6. BÖLÜM - GEÇMİŞTEN GELENLER

18 1 0
                                    

Ne hissettiğimi veya ne hissedeceğime bilmiyordum. Sanki içimdeki duygular yerini sadece havaya bırakıyor gibi. Tüm hafta sonu anneme ve babama niye tüm gün çalıştığımı anlatmak zor olmuştu ama onlara söylersem gidemeyecektim. Şuan bile gitmek ve gitmemek arasındayım ki birinin arkamdan itmesiyle okulun içine girmiş olduk.

"Beril hadi. Şimdi sen dans sınıfına gidiyorsun. Tüm hafta sonu çalıştığımız gibi dans ediyorsun bizde seni kapıda bekliycez. Merak etme." Ege yüzümü ellerinin arasına alıp konuşurken ağlamak üzereydim.

"Yapamayacağım." Yapabilirdim. Ama içimdeki bir taraf yapmamamı söylüyordu. Mektubun içimde bu zamana kadar büyüttüğü babam yapmamamı söylüyordu. Hangi tarafı seçecektim? Babamı mı? Kendimi mi?

"Bir kez olsun sadece kendi istediğini yap. Kimseyi umursama." Umut içimi okurmuş gibi yanıtını vermişti. Bir kez olsun yapabilirsin Beril. Sadece bir kez.

Ege'nin elleri hala yüzümdeyken başımı olumlu anlamda salladım. Arkamı dönüp okula doğru ilerlerken Defne'nin ve benim topuklu ayakkabılarımızın sesi duyuluyordu. Okul çok kalabalık değildi ama boşta değildi.

Defne'yle önce soyunma odasına gittik. Okulun soyunma odaları bile gösterişliydi. Beyaz ve gri lavabo takımları, geniş kabinli duşlar, kıyafet dolapları. Üstümü değiştikten sonra dans sınıfına girdim. Gerçekten çok geniş bir alandı. En az 70 kişi beraber dans edebilirdi. Üç duvar boydan boya aynalarnan kaplıydı.

"Gidebilirsin Defne. Buğra Hoca birazdan gelecek zaten."

"O gelene kadar ısınmanı izleyebiliriz." Defne kapıyı açıp çocukları içeriye çağırdı. Ben ısınırken onlarda beni izliyorlardı.

"İstersen yanında durabiliriz." Ege'ye gülümsedim. Beni haddinden fazla önemsiyorlardı. Bu çoğu zaman kendimi iyi hissetmemi sağlasada kötü hissettirdiğide oluyordu. Onlarınki kadar güçlü duygularla karşı verebiliyor muydum acaba?

"Hallederim merak etmeyin."

Yerde otururken bacaklarımı açıp yüzümü yere değdirecek şekilde eğilirken eskisi kadar esneyemediğimi fark ettim. Okul döneminde sınavlar beni yeterince meşgul ederken spor yapmaya vakit bulamamıştım. Sınavlar bitincede yarışlara odaklanmıştım.

Birinin beni sırtımdan hafifçe ittirmesiyle yüzüm yere değmiş ve yeterince esnemiştim. Kapının açılmasıyla hepimizin bakışları kapıya dönmüştü. Buğra Ünalan içeri girerken bende yerden kalkmıştım.

Buğra Ünalan çocuklarla selamlaşma faslını bitirince bana döndü.

"Merhaba." Sesi bir öğretmen çok bir arkadaş duygusuyla kullaklarıma ulaşmıştı.

"Merhaba."

"Beril bak açıkcası konuyu hiç uzatmayı düşünmüyorum. Defne videolarını gösterdi. Beni seni çağırmamın sebebi yetenekli olmanın dışında bir şey. Evet çok yeteneklisin. Hissederek dans ediyorsun ama en önemlisi hayal gücün. Kendi kareografisini her dansçı biraz uğraşarak çıkarabilir ama genelde görülen hareketlerle. O kadar hissederek dans ediyorsun ki şarkının üzerinde dans etmiyorsun sanki şarkı senin dansın için yazılmış. Anlıyor musun?" Buğra Ünalan'ın söylediklerinin şokunu atlatamadan başım benden bağımsız olarak onaylarcasına sallanmıştı.

"Dans etmeni istiyorum. Ondan sonra bir konuşma daha yapmamız gerek. Hazır mısın?"

"Evet." Buğra Ünalan sınıfın en arkasında duran ses sistemine gidip telefonundan şarkıyı başlattı. Şarkı durduğunda tekrar ona döndüm.

"Saçların açık dans etmeni istiyorum." At kuyruğu olan saçlarımı açtım ve şarkının başlamasını bekledim. Şarkı başladığında dans etmeye başladım. (Dans multimediada var. Lütfen izleyin.)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖzneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin