| 8.Bölüm | Sözlendik

827 52 31
                                    

Selam arkadaşlar arayı biraz uzattım kusura bakmayın. Sizi güzel bir bölüm bekliyor. İyi okumalar :))) Belirtilen yerden multimedyaki şarkıyla okuyun.

Şebnem in Ağzından

Bana hala inanmayan , sürtük muamelesi yapan bir adamla evleniyordum. Mecbur olmasam asla onunla asla evlenmezdim. Her şeyi evim için yapıyordum. Ben onun gözlerine nefretle bakarken gözümdeki yaşlar düşmeye devam ediyordu. Hissizce bakıyordu bana. Oysa o kahverengi gözler huzuru istiyor. Mutluluğu istiyor benim gibi. Gözlerini o yönetiyor ve o yeşile çalan kahverengi gözler nefrete sinire bulanıyor. O gözler bunu hak etmiyor Selim İnan. Gözlerine bakmayı sürdürürken tekrar gücüm yettiğince söylendim.

Ş: Git Selim. Lütfen defol!

Gözlerinde pişmanlığı görmüştüm ama pek uzun sürmüyor yine eski sinirli haline geri dönüyordu.

S: Şebnem benimle böyle konuşamazsın.

Ş: Madem konuşmamı istemiyorsun daha fazla durma burada çek git!

S: Meraklı değildim sana zaten küçük hanım. Yarın sabah seni alırım iyice uyu yarın uzun bir gün olacak. Seninle uğraşamam bütün gün.

Ş: Görüşürüz Selim.

Yüzüme bile bakmadan arkasını dönüp gitti. Buydu işte o. Kalpsiz, sabırsız, kadınlara sürtük gözüyle bakan adi adamın tekiydi. Gerçekten o kıza acıyordum nasıl sevgili olmuştu bu adamla. Ben olsam çoktan terk etmiştim. Sinir! Elimin tersiyle akmakta olan gözyaşlarımı sildim. Yavaş adımlarla eve girdim. Ağlamaktan şişmiş gözlerimle her yeri bulanık görüyordum. Zorlanarak odama çıktım. Nasıl bir tepki alacağımı bilmeden kapıyı açtım. Kızlarda bana şaşkınca ve korkmuş bir şekilde bakıyorlardı.

K: Şebnem gözlerine ne oldu böyle ne yaptın sen neler oldu Şebnem anlatsana.

Ş: Kainat bir dur allah aşkına ya.

A: Şebnem Kainat haklı yüzünün haline bak..

O kadar mı kötüydüm gerçekten. Onun tek bir sözüyle bu kadar mı çabuk yıkılmıştım. Arkamda duran makyaj masasına döndüm. Kendimi ayna da görebileceğim şekilde ilerledim. Yavaşça gözlerimi aynaya çevirdim ve aynada kendimi süzdüm. Yüzüm çökmüştü. Ne hala gelmiştim böyle. Kocaman gözlerim iyice şişmiş kıpkırmızı olmuşlardı. Sanırım o bana hiç iyi gelmiyordu. Artık bu halime alışmam gerekiyordu biliyordum çünkü beni hiç mutlu etmeyecekti. Her seferin de bana o muameleyi yapacaktı. Kaderin buymuş Şebnem Gürsoy. Kaderin mutsuz olmakmış.

K: Kuzum çok kötü görünüyorsun neler oldu anlat hadi.

Ş: Kızlar ben artık dayanamıyorum. Onun bu hakaretlerine katlanamıyorum.

İşte yine başlamıştık. Yine gözyaşlarım benden izinsiz akıyordu. Onun yüzünden!. Yatağa geçip kızlara sımsıkı sarılıp gözyaşlarımı daha çok akıttım. Kızlar bana ne kadar teselli verseler de olmuyordu sindiremiyordum yaptıklarını. Zorda olsa konuşmaya çalıştım.

Ş: K-kızlar bakın a-anlatacağım ama s-ssinirlenmek yok tamam mı ?

K: Anlat kuzum.

Gözyaşlarıma hakim olup anlatmaya başladım. Acı çektiğim anları.

...

Ş: İşte böyle kızlar. Bu yüzden bu haldeyim. Bana neden inanmıyor Kainat neden ben ne yaptım ki.

K: Kuzum elbet vardır bir nedeni ama eminim seninle ilgili değil.

A: Şebnem belli ki bizim odunun kadınlarla sorunu var.

ZORAKİ EVLİLİK - Değişen HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin