Elif ile Berkin evine geldiğimde en azından Gül teyze ve Sarp amcanın yanında ağlamamak adına söz vererek kapıyı çaldım. Kapıyı hizmetçi açtığında "Buyrun efendim" diyerek bizi içeri davet etti. İçeri girdiğimde Gül teyze içerideydi. Elinde kuru mendil gözleri ağlamaktan şişmiş halde görünce tam ağlayacak gibi oldum fakat Elif elimi sıktı. Sanki sözümü onunla paylaşmışım gibi. Gözlerimi kapattım merak etme ağlamayacağım imajı vererek.
"Gül teyze?"
"Ah Aynilcim hoşgeldiniz tatlım geçin ayakta kalmayın lütfen."
Koltuklara oturduğumuzda;
"Ne alırsınız kızlar?"
"Yok Gül teyze almayalım hiç bir şey biz sizi merak ettik nasılsınız gül teyze?"
Nasılsınız? Diye sorarken bile sesim titremişti. Ağlamamalıydım,burda olmazdı.
"İyi olmaya çalışıyorum kızım,ne kadar iyi olabilirsem... Çok ani oldu. Sana evi göstermek için güle oynaya çıkarken gördüğüm son hali.
Oysa ben hayaller kuruyordum. Daha sizin çocuklarınızı,torunlarımı görmek istemiştim. Nasip değilmiş. Tek oğlumu,tek çocuğumu kaybettim. Ben... Aynilcim ben daha fazla konuşamayacağım kusura bakma."derken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı bile. Çenemin titrediğini hissediyordum. Bize arkasını dönüp gitmek üzereyken;
"Gül teyze?"
Bana döndüğünde koşarak sarıldım. Artık daha fazla kendimi tutamazdım. Ağlayıp rahatlamalıydım.
"Gül teyze? Ağlayın... Yanımda ağlayın. Beni anlayan tek sizsiniz. Belki sizin acınızı ben anlayamam sizinki daha derin,daha acıdır fakat siz benim acımı anlayabilirsiniz. Beni cenazede yalnız bırakmayın olur mu?"
Gül teyze kafa sallamıştı. Benden ayrıldığında odasına doğru ilerledi.Sıra Berkin toprağa verilişini izlemekti. Onu bir daha görememek nasıl bir acıydı? Gerçekten katlanamayacak mıydım? Berk... Seni şimdiden çok özledim.Elife döndüğümde bana acıyan gözlerle bakıyordu. O kadar acınacak halde miydim yani? Elif bana hiç acıyarak bakmamıştı ki?
"Elif..." diyerek sarıldım." Lanet olsun bana öyle bakma nolur..."
"Üzgünüm birtanem... Seni bu şekilde görmeye dayanamıyorum. Dünden beri mahvoldun. Kendini kaybettin. Affet beni.. seni anlayamadığım için..."
"Gidelim mi Elif?"
Kafa salladı ve evden ayrıldık.***
Eve geldiğimizde annemlerle cenazeye gitmek üzere hazırlandık. İçimden oraya gitmek gelmiyordu. Ben hep cesetlerden korkardım ki. Berki taputun içinde nasıl düşünebilirdim?
Evden çıktığımızda mezarlığa doğru ilerledik. Mezarlık bize yakındı. Berke bu şekilde yakındım işte ancak. Elimden bu geliyordu.***
Mezarlığa geldiğimde gözlerim Gül teyze ve Sarp amcayı aradı. Sarp amcayı gördüğümde ona doğru yürürdüm.
"Sarp amca?"
Bana doğru döndüğümde içim titredi. Sarp amcayı ben hiç bu şekilde görmemiştim. O her zaman gülerdi ki. "Kızım... Aynil?"
Bana kızım dediğinde yine ağlamıştım işte. Bana her zamanki gibi kızım demişti. Beni her zaman o şekilde görürdü. Ben onu ikinci babam yerine koymaya çoktan hazırdım ki. Oda beni kızı... Ama hayat...yine ve yine adaletsizliğini göstermişti işte.
"Gül teyze nerede?"
"O... Oğlumuzun yanında..."
Berkin yanına gidemezdim ki. Onu son görüşüm o şekilde olmamalıydı. Buradan gitmeliydim,kimseye görünmeden,kimse bana engel olmadan...***
Uçurumun kenarına geldiğimde bağırmaya başladım.
"Berk! Sensiz olmaz! Sensiz yapamam! Beni bırakma Berk! Neden Berk neden? Benden bu kadar çabuk mu sıkıldında gittin sevgilim? Aşkımızın ortasında,baharında...
![](https://img.wattpad.com/cover/48275623-288-k99784.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Kırıntıları
Novela Juvenilİki yıllığınız...iki yılda ne yaşanır demeyin.Aynil ve Berk çok şey yaşamıştı.Ama ölüm farketmeden gelir.Birinin gözyaşları sürekli akar,hiç durmaz.