İmkansız AŞK Yoktur

Bölüm 5

Beni BöyLe Sev Seveceksen.....

Boynuma eğildi ve sıcacık nefesini kulağımda hissettim.....

Üzerimden ittim ve " Ne yaptığını sanıyorsun sen " dedim. Bileğimden tuttu o kaslı kollarıyla. Çok güçlü olmasa sorardım ona, bileğimi acıtmanın hesabını. "Bırak beni" diye bağırdım.

Oda bağırdı. "Ne yapıyorsun sen? Niye birden çıktın sınıftan? " dedi. "Sanane" dedim bağırarak. Eliyle ağzımı kapattı. Ölmek istedim o an. Neden bu haldeydik? Nerden buluyordu bu cesareti?

"Şimdi, yavaşça elimi bırakcam,sende bağırmadan konuşacaksın tamam mı" dedi. Gözlerimi kapatıp açtım , evet anlamında. Elini indirdiğinde." Canımı çok yaktın" diye ağlamaya başladım. "Şiiitt tamam tamam " diyerek, gözlerimin üzerine düşen saçlarımı eliyle arkaya attı. Sonra yüzümü o güzel, benden bile daha bakımlı mis kokan elleriyle , avuçlarının arasına alıp, gözlerini gözlerime değdirerek " Ağlama sakın amacım seni üzmek değildi. İiyi misin diye telaşlandım ,kötü bir amacım yok. Seni incittiysem özür dilerim" dedi. "İyiyim tamam, bırak beni " diyebildim yorgun halimle.

Üzgün ve kırılmış halde bıraktı ellerini. " tamam pekala " dedi.

Bir hayli parçalanmıştık ikimizde , yavaşça kilidi çevirdi ve kapıyı sonuna kadar araladı, açıkça git demesede yüzüme; sonuna kadar açmıştı kapıyı. Gitmek düştü bana , öylede yaptım zaten. Çıkarkende kapıyı kırarcasına çarpmıştım zaten. Sanki o an nefret etmiştim ondan. Birsey yapmamıştı ama soğumuştum bianda. Fazla sinirliydi, can yakcak kadar. Halbuki ne sevgilisiydim , ne de karısı. Sinirlenecek kadar önemsemesi için , hiçbir bağım yoktu anlayacağınız üzere. Kapıdan çıktım koşarak,  kampüse fırladım. Etrafımdaki onca insana aldırmadan , koşup çıktım kampüsten. Eve gitmek için oldukça acele ediyordum. Önüme bakmadğım için kaç kişiye çarptığımı, saymadım bile . Yolun karşı şeridine geçmek için bekliyordum Ağlayarak çantamdan kulaklığımı çıkardım ve telefonuma taktım.

Herzaman ki gibi şarkı dinlemek , beni kendime getirip tüm düşüncelerimi dinginleştirecekti... kulaklığımı taktım ve Mp3 player ime girdim. Kendimi bulduğum kategörisini tuşladım ve çalan şarkıya şaştım.

Orhan Gencebay - BENİ BÖYLE SEV SEVECEKSEEEENNNN!!!!!!!!!""

Sanki benimle oyun oynuyordu telefonum. Acaba benim ne halde olduğumu hissedebiliyormuydu diye düşünmedim değil hani. Bir aşkla dinliyordum müziği. Tam o sırada geldi başımın yeni belası. O kantindeki öküz. Tam önüme dikilmişti. Gözlerini yüzüme dikmişti ve Arenaya bırakılacak boğalar gibi bakıyordu . "Ne var?" anlamında salladım başımı !! Eliyle kulaklığımı çekti . Neye uğradığımı şaşırdım Ayağa kalktım ve " ne yaptığınıı sanıyorsun sen ? APTAL mısın? " dedim.

Ooo !!!!

" atarlı küçük hanıma da bak.Sen bu kafayla çok yaşamazsın, asıl senin derdin ne kızım ? Sabahki hareketin neydi ? Manyak mısın ? " dedi.

Bende ayağa kalktım sinirle ve " sen kendini ne sanıyorsun be ? Kimsin sende ben o masada otururken bana kalkmamı söylersin? Hem birde şimdi kulaklığımı çekersin , ben müzik dinlerken kimsin sen ?????

" Adım Ediz , bilmiyorsan öğreteyim, Rektörün biricik yeğeni oluyorum. "
"Hemen sözünü kesip atladım lafına . "Aile bağını sormadım. " Kim olduğunu sordum. Anlaşılan ailen olmadan bir hiç mişsin ? İşine bak beni rahatsız etme. Ha birde bir bayana nasıl davranılır öğrenmelisin en kısa sürede " dedim ve kulaklığı tekrar takıp yürümeye başladım sahilde. Şarkım değişmişti çoktan bu kez Yüksek Sadakat fısıldıyordu kulağıma;

Yüksek Sadakat - Aşk Durdukça.......

Şarkının ahenqine bırakmıştım kendimiii......

Muhteşem sesiyle sildi kulağımın pasını ve o öküzün söylediklerini.

Eve gitmeliydim artık. Rana merak eder beni.
Eve qeldim . Salona oturdum , kanepeye uzandım. Dinlendirmeliydim bu bedeni , çok yorulmuştuk ikimizde.

Aklıma yağız oğlan qeldi birden. Aklıma takıldı . Nasıldı iyimiydi?  ne yapıyordu?  onu düşünüyordum yine , boşluğa düşmüşçesine.
"Sewiyorsun işte Deniz, kabul et şunu " diyordu iç sesim ...

Neden kabul edemiyordum ? Neden bu kadar zorlanıyordum? Aşık olduğumu kabul etsem Ne olurdu?

Ölürmüydüm? İncilerim mi dökülürdü? Ne olurduuuuuuuuuuuu neeeeee ?!!

Heran çıldırabilirimmmm heran . Onu sewiyorum ortada. "Peki , neden itiraf edemiyorum kendime? "

Seni Seviyorum Okan...
Okan'ı Seeviyorummm...
Ben Okan' ı Sewiyorum...

Odanın içinde dolanıyordum öylece " Okan Seni Seviyorum" diye. Kapının açıldığını duymamışım bile . Rana gelmişti eve. "Nerdesin sen ? Heryerde seni aradım" dedi.
"Ders erken bitti , bende eve qeldim " dedim.

Sonra Rana'ya sarılarak "Ranaaaaaaa, buqün ne oldu biliyor musun? dedim.
"Oyyyy bebeğimmm nolduuuuuu? Neden ağlıyorsun "dedi.Bende "Okan " dedim. Daha sözümü bitirmeden atladı Rana ;

"Pf yinemi o adam , yapma böyle, kendini yıpratıyorsun. Hem hani kapatmıştık bu konuyu, unutucaktın" dedi. "Ağlamam, hıçkırıklara döndü bianda. Daha çok ağlamaya başladım ." Kalbim ağrıyordu. Okan burda, hemde benim okuduğum üniversitede." diyebildim. "Neeeee? , ne diyosun sen ? Şunu doğru düzgün anlat" dedi Rana.

"Okan;  benim Okuduğum üniversitede, anatomi hocam  biliyor musun ? Bugün dersime qirdi, şoka qirdim Rana . Ne yapacağımı şaşırdım. Ölecektim nerdeyse." dedim ve Rana bana sarılıp" kıyamam sana nolur üzülme " diyebildi. Başka ne desinki zaten , ne diyebilirdi?

Müzik dinlerken uyuya kalmışım yatağımda. Sabah kalktım içimde bir huzur vardı nedense. Güzel giyinmek qeldi içimden . Üzerime lacivert bir jean qiydim , altına herzmnki gibi converse lerimi giydim üzeribe ise bel ve göğüs altına kadar yırtıkları olan bir t-shirt giydim. Saçlarımı dağınık topuz yaptım. Kulağıma da en sewdiğim küpeleri taktım. Halka hızmamıda taktım burnuma, sıra makyaja qelmişti. Zaten pek makyaj sewmediğimden sadece ince ve uzun eyeliner sürdüm, birde rimel. Hafifte bir bordo ruj sürdüm . Sonunda hazırdım. Rana çoktan hazır şekilde beni bekliyordu. Rana çokkk süslüdür ama nasıl olurda hazırlanırdı bende önce, hiç anlamazdım. Sanki sihirlii elleri var. Bizim Rana'nın , Kıvırcık saçları vardır hep dağınık olmayı sewer. Makyajını abartsada , herzaman çok qüzel olurdu. Herneyse okula qitmek için indik aşağı. Gördüğümüz karşısında şoka girdik . Resmen ağzımız açık kalmıştı.

"Benim gördüğümü sende görüyor musun Rana? " Rana dan tık yoktu.

Oh My God !!!!!!!