17 yaşımda ki en güçlü dileğimi hatırlıyorum şimdi.Sadece 21 yaşında olmayı dilediğimi nerede veya kiminle olmam önemli değil sadece 21.yaş.Sanırım sıkı bir ailenin kurallarından kurtulup özgür kalmak icin kalbimle istegim bir dilekti.
Toprak kokusu bana annemin evimizin ön bahcesini sularken havaya kalkan o derin ıslak kokuyu hissettirmisti.Elimdeki beyaz sigarayı mavi bir sigarayla değistirmek istedim o an.Kocaman gülücüğüm dişlerimin serbest kalmasını sağladı.Havanın güneşli olmasını cok fazla tercih etmezdim ne kadar ıslak olmayı sevmesemde yağmur dolu bulutların olduğu kasvetli havalar beni her zaman daha huzurlu hissetirmişti.Bunun sebebi yere damlayan damlacıkların çıkardığı seslerin kulaklarımda güzel bir siir oluşturması ve evimde güzel yorganıma sarılıp yağan yağmuru seyretmek.Evet bu belkide hayatımın en huzur veren anları olabilir.
Kücük kahve kokusunun sıcaklığını kulağımda hissettiğimde tazeleme yapmaya giden Aldric olduğunu anladım.Yanıma cömelip çimenlere yayıldı.Yeni kahvemi bitmiş olan kağıt bardağın içine sıkıştırdım.
"Bu sıcakta bu gece zor geçer." Gözüne gelen güneşi elini şapka yaparak engelliyordu.Tebessümüm onuda gülümsetti.İçimde küçük ama ayılara tas çıkaracak bedene sahip olan sevimli dostum.
"Eğer soğuk bir duş alırsan bu sana yardımcı olabilir." Alaycı ses tonum onu mutlu etmişti.Kendra'nın benimle dalga geçer gibi verdiği ders notlarını yerde sürüleyerek toparladım.
"Sanırım bu ders birlikte değiliz." kahve bardağını uzaktaki çöp kutusuna sokmaya çalışarak uzağa yolladı.
"Sanırım.Artık derslere vaktinde girmeye çalışacagım bu kadar not bana cok fazla.Tuvalete gitmeye bile vakit bulabiliceğimi zannetmiyorum." Kahkası bana yine dişlerine bakmamam gerektiginin sinyalini verdi.Hah.Onun koca dislerine hep uyuz olmuştum.Benimkiler çeyreği kadardı.
"Kalkıp koşsan senin için çok iyi olur.10 dakika geçmiş.Senin kıçını sallayamaman da buna bir 5 dakika katsa 5 sayfa daha not olarak sana geri dönecektir sevgili arkadaşım."
Ellerimle bedenimi desteklerken Aldrich tisörtümü belime çekiştirdi.Kucağımda topladığım notlarla okulun iç kapısından Bethany'e selam vermeden koşarak yok oldum.Sınıfın kapısını araladığımda gözüme ilisen Bay Garcia ve beyaz gömleğiydi.Başımı uzattığım kapıdan vücudumu iterek içeri girdim ve tebessümümle onu yatıstırmaya calıştım.Başıyla yerime geçmemin sinyalini verdi.Dudaklarımı ısırıp kıkırdayarak oturdum ve yarısını koridorlara içirdiğim kahvemi masanın üzerine bıraktım.
"Eger ders işliyor olsaydı deney tahtası olarak orada kalacaktın ve hic bir zaman kahveni yudumlama sanşını bulamayacaktın."
Fısıldayan Kendra'ya kulak asmıştım.Yeni öğrenci tanıtımı yapan hayatımın AŞKI kimya hocam gözlerini benimle buluşturdu.Parmağımla ağzımın kücük fermuarını çekip oturduğum yere sindim.Elleriyle çantasını tutan uzun boylu çocuk bıkkınlıkla küçük bir nefes verdi.
"Bayan Kylie'ye teşekkür ederiz yerleştirdigi için.Başka soru varmı arkadaşımızın ayaklarının daha çok agrımasını istiyormuyuz?"
Gülümseyerek başını ellerine indirdi ve sanırım kahkahasını icinde bastırmakla ugrastı.Ona bakarken dudaklarım kücük bir tebessümle gerilmişti.Sınıftan ses çıkmayınca oturmak icin ayaklarını hareket ettirdi.Benden sonra olan 5. Kisinin yanına yerlesti."KOCA BEDENLERİN" arasından egilip ona baktım.Bir an maviden sonra yesilide güzel bir renk ilan etmiştim...
