"Her şeyin hazır mı kızım ? "
"Evet sanırım bir eksiğim yok. "
"Güzel." dedi Derya içini çekerek "Çok çok güzel."
"Böyle yapma teyze nolur."
Derya yavaşça sarıldı genç kıza onun adına mutluydu ama ne olurdu da gitmeseydi kalsaydı yanında? Ah o Açelya yok muydu o Açelya deli divane ederdi insanı. Neymiş,artık büyümüş ayaklarının yere basması gerekirmiş. İnatçı cadı. Hiç sınır tanımazdı değil mi ? Aynı ablası gibiydi. Kızdı mı fırtına gibi eser,kafasına bir şeyi taktı mı öldür Allah vazgeçmezdi. Hayata dair sürekli rekabet içindeydi herkese yenilmez olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu sanki.
"Dikkatli ol kızım oralarda"
"Tabi olacağım teyzeciğim hem de çok çok dikkatli olacağım"
Sarıldılar birbirlerine. Uzaktan konuyla hiç ilgisi olmayan biri bile aralarındaki sevgi bağını görürdü hani. Açelya'nın derin derin bakan mavi gözleri tıpkı teyzesininki gibiydi. Aralarında kan bağı olduğunu anlamak kaçınılmazdı. Tıpkı teyzesi gibi zarif bir duruşu vardı genç kızın. "Noluyor orada bakayım?"
Gözyaşlarını sildiler aceleyle. Özgür gelmişti. Derya ile Açelya'yı böyle gördü ya onlara takılmadan duramazdı şimdi.
"Ooo cenaze mi çıkıyor yoksa bu ne hal hanımlar yakışmıyor kesin senin başının altından çıkmıştır Derya ağlattın bak kızı da" dedi Özgür muzipçe gülümseyerek karısına takılmadan duramazdı.
"Benim kızım gidip okul okuyacak İstanbullarda hepimizin yüzünü ağartacak çok başarılı olacak, değil mi kızım? "
"Evet enişteciğim hem de çok başarılı olacağım"
"Aman Derya ne ağladın sen de "
"Aman ne yapayım yaşın çok küçük be kızım tek başına yaşayabilecek misin ?"
Açelya tam beylik bir yanıt vermek için açmıştı ki ağzını o sırada minik bedeniyle Utku geldi yanlarına.
"Ablaaaaaaa"
Kocaman sarıldı ona Açelya. Bu böyle olmazdı. Gitmeliydi artık. Yoksa biranda ağlamaya başlayacaktı. O zaman da kimse susturamayacaktı onu.
Kendisini beklemekte olan taksiye doğru yöneldi. Son kez baktı evlerine iki katlı bahçe içinde muhteşem bir yerdi. Denize yürüme mesafesinde oluşu çocuklukluğunu güzelleştiren en büyük etkendi. Taksiye bindiğinde elinde büyükçe bir sırt çantası kulağında Utku'nun 'gitme ablaaa' diye haykırışı ve aklında çocukluğundan kalma hatıraları vardı. Yüzünde ise buruk bir gülümseme...
Hoşçakal İzmir...