Ona bakarken zaman hiç bitmesin istiyordum. Ona anlatacak o kadar çok şeyim vardı ki, bilmesini istediğim, ona söylemek isteyip de bazı sebeplerden dolayı söyleyemediğim ve en önemlisi onun beni çok sevdiğini bildiğim halde ona seni seviyorum diyemediğimi. Öylece gözlerine bakakaldım. O da bana bakıyordu tebessüm ederek ve bana,
- Seni çok özledim, dedi
Önce başımı öne eğdim sonra,
- Bende seni çok özledim, dedim.
Vapur herhalde dumanın kalkmasını bekliyordu, bu da benim işime gelmişti, çünkü onunla daha fazla vakit geçirecektim.
Başladık konuşmaya saatlerce konuştuk. Bir ara Zeynep herhalde gitmiştir diye düşündüm. Ama Yiğit yanımdaydı . O bana anlattı, ben ona geçmişteki güzel günlerden bahsettik, Sonra gözlerimin içine baktı, yavaşça ellerimi ellerinin arasına aldı ve bana,
- Seni çok sevdim, dedi.
- O an O yeşil gözlerin içinde kayboldum, her yer yeşil oldu sanki.
Ben tam ona ben de diyecekken,
- Sus ve dinle, dedi.
- Seni öyle çok sevdim ki, sana karşı hissettiğim bu duyguları hiçbir kimseye hissedemedim. Aradan yıllar geçti, unuturum sandım ama olmadı, unutamadım. Kimseyle evlenmedim. Kimseyi sevemedim. Hep seni aradım ve seni hala çok seviyorum. Şimdi söyle; bana söylemek istediğin bir şey var mı? Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Masal Gibi
RomanceDondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm.. Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele açtım.. İçinde üç dolar ve sararıp kat yerleri yıpranmış eski bir zarftan ba...