Lillian. Lillian deniz kadar mavi gözleri, sim siyah, düm düz ve uzun saçlarıyla çok güzel bir kızdı. Zayıf ve uzundu. 5. sınıf öğrencisiydi. Ama Lillian; Sirius&James ve Fred&George ikisinden daha beterdi. Derslerle alakası yoktu. Hayatı boyunca bir kez bile ödev yapmamıştı. Dersleri canı çook sıkılırsa giriyordu. Öğretmenlere karşı hiçbir şekilde terbiye göstermiyordu. Önüne geleni lanetlemekden çekinmiyordu. Büyüler ve karanlık sanatlar konusunda çok yetenekliydi. Lillian'ın geçmişini bir tek öğretmenler biliyordu. Abisi ve annesi ölmüş, babası ise Azkaban'daydı. Tüm bunların nedenini öğretmenlerden başka kimse bilmiyordu. Lillian Gryffindor'du. Hiç arkadaşı yoktu. Odasını şimdiye kadar kimse görmemişti zaten tek kalıyordu odada. Okulda ki herkes onunla konuşurken çekinirdi.
Lillian her zamanki bıkkınlığı ile Profesör McGonnagal'ın kapısını çaldı. McGonnagal'ın girmesin için izin verince önündeki sandalyeye oturdu.
"Seni buraya neden çağırdığımı biliyor musun Miss.Queen?" Sesi kızgındı.
"Hımmm. O kadar çok şey var ki hangisinden bahsettiğinizi bilmiyorum Profesör.
"Onun bu ukala tavırı McGonnagal'ı daha çok sinirlendirmişti.
"Burda bulunma sebebiniz Profesör Snap'e karşı çıkmış olmanız Miss.Queen." Yaşlı kadın bağırmamak için kendini zor tuttuyordu.
"Lillian seni beladan uzak tutmak için elimden gelen herşeyi yapıyorum. Eğer böyle devam edersen okuldan atılabilirsin. Hemen kendini toparlaman gerekiyor. Bu yüzden sana bir rehber gerekiyor."
"Kısacası bir bakıcı yani?" Tek kaşını kaldırmış bir şekilde bakıyordu. Profesör tam ona kızacaktı ki kapı çaldı ve içeri gelen Oliver Wood'du.
"Ah! Hoşgeldiniz Mr.Wood. Lütfen oturun." Oliver'a Lillian'nın yanındaki sandalyeyi gösterirken yüzünden gurur okunuyordu.
"Miss.Queen'i tanıyosunuzdur." Oliver evet anlamında başını salladıktan sonra Lillian'a gülümsedi ve elini uzattı. Lillian önce gözlerini devirdi ama McGonnagal ona sinirli bir bakış attınca oda Oliver'ın elini sıktı.
"Mr.Wood sizin ne kadar sorumluluk sahibi ve iyi bir öğrenci olduğunuzu biliyorum. Bu yüzdende senden ricam Miss.Queen'e rehberlik etmen." Profesörün sesi oldukca nazikti.
"NE!? WOOD MU!?" Profesör'ün
kararına çok sinir olmuştu."Seni yola getirebilecek tek kişi Mr.Wood. Bu konu burda kapanmıştır. Şimdi dersinize." Lillian bir saniye bile kaybetmeden odayı terk etmişdi ama Oliver bu karar hakkında konuşmak istiyordum
"Profesör saygısızlık yapmak istemem ama okuldaki herkes Lillian'nın umutsuz vaka olduğunun farkında." Profesör ilk defa Oliver'a sinirlenmişti.
"Mr.Wood, Miss.Queen sadece başına çok şey gelmiş birisi. Sakın bana ne olduğunu sormayın bunu anlatmak bana düşmez ama eminim ki Miss.Queen'nin güvenini kazandığınızda size anlatacaktır. Onun nasıl biri olduğunu fark edeceksiniz. Şimdi lütfen gidip onu bulun. Çoktan Mr.Malfoy'u lanetlemeye başlamıştır. Ve iyi şanslar Oliver." McGonnagal Lillian'nın gerçekte nasıl biri olduğunu biliyordu. Kötü yada sert birisi değildi tam tersine birinin görüp göreceği en iyi ve kırılgan insandı. Ve emindi ki Oliver onun içindeki bu ışığı ortaya çıkarabilecek tek insandı.
Oliver McGonnagal'ın odasını terk eder etmez Lillian'ı aramaya koyulmuştu. Neyse ki Lillian tam şatoya girecekti ki onu bulmuştu.
"Lillian!" Lillian sadece bir kaç adım daha atsaydı kurtulmuş olcaktı.
"Ne var!?" Lillian kaşlarını çattı.
"Senin dersin yok mu?"
"Hayır. Boşum." Lillan gözlerini devirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Watchdog
FanfictionLillian okulun baş belası ve Oliver onu düzeltmeye çalışan, okulun gözdesi Quidditch kaptanı. Lillian Oliver'dan nefret etmeye devam mı edecek yoksa aralarında büyük bir aşk mı yaşanacak?