#4

158 28 15
                                    

Multimedya Kerem

"Asya uyan artıkk be kızım "

"Ne uykuymuş kızım sendeki"

Gözlerimi açtığımda karşımda 2 çift bana bakan göz gördüm . Melis ve Ecem. Sabahın köründe evime gelip beni güzel uykumdan uyandıracak kadar güzel sebepleri vardır İnşallah. Yoksa onları öldürürüm. Yatakta doğrulup " Ne var be . Bi uyutmadınız. "

Uyumayı zaten çok severim bir de üstüne antidepresanlarımın etkisi gelince bayağı uyuyordum.

Melis tırnaklarını törpülerken bir yandan da bana cevap veriyodu " Kızım yarın okul açılıyo. " Nolmuş yani diye bakarken Ecem " Bu da demek oluyo ki alışverişe çıkacaz " ikisi el çırpıp bana bakarken gözlerimi devirmemek için zor tuttum kendimi . "Ya yaparız bi ara alışverişi benim uykumdan önemli mi? Hem daha kahvaltı yapacam. Ne demişler aç Asya oynamaz"
Ecem dolabımın kapağını açmış kıyafet seçerken Melis " Ya bizimkilere de söyledik. Dışarda kahvaltı yapacaz o yüzden çabuk hazırlan aşağı gel." Ecem benim için seçtiği kıyafetleri yatağımın üstüne koyarken bende banyoya girdim. Rutin ihtiyaçlarımı giderince odama geçtim. Kızlar aşağı inmişlerdi büyük ihtimalle. Ecem'in benim için seçtiği siyah şort ve bordo tişörtümü giydim. Beyaz spor ayakkabılarımı da ayaklarıma geçirdikten sonra saçımı doğal haline bırakıp vazgeçilmezim olan rimel ve eyelinerimi sürdüm.
" Hadiii Asyaa yeter süslendinn" diye bağıran bizim kızların sesini duyunca hemen aşağı indim.
Aşağı iner inmez hemen çıkıp taksiye bindik. Çünkü bizim çocuklar bekletmeye hiç gelemezlerdi.
Taksiciye parasını verip indik. Her zaman geldiğimiz kafeye gelmiştik. Çok seviyodum burayı. Keremle zamanımızın çoğunu burda geçirirdik. Beni sevdiğini de ilk burda söylemişti.
"Asya daldın kızım. Hadi girelim"
Ecem'in sesiyle kendime geldim. İçeri girdiğimiz de çocukların yanına gittik. Tabi Burak söyleniyodu " Çok şükür geldiniz lan. Midem küçüldü valla. " ben gülüp yerime geçerken Melis " Ay kanka senin mi miden küçülecek . Senin midende hepimize yetecek yer var be" Öyle bi kahkaha attık ki etraftaki masaların çoğu bize döndü. Burak yenilginin ve açlığın verdiği yetkiye dayanarak sustu. Benim dışımda Burak'da burayı çok severdi çünkü garson kadrosunda bir kaç güzel kız vardı. O sırada garson kız geldi. Burak "Buranın sahibi kim "diye kıza sorunca kız
" neden sordunuz "dedi Burak'da "Kendisini ilk olarak garson seçiminden dolayı ikinci olarak da yine garson seçiminden dolayı tebrik etmek istiyorum da "diyip kızla yavşak yavşak konuşmaya başladı. Aras ve Ekinin şaplağıyla önüne döndü.

Yaklaşık 1 saat geçmişti. Kahvaltımızı yapıp bayağı sohbet etmiştik . Şimdi sıra alışverişteydi. Tabi Melis öncesinde bizi lavaboya sürükledi. Biz kızdık ve lavaboya hep beraber gitmeliydik değil mi?
Ecem telefonundan sipariş ettiği ayakkabıyı gösterirken Melis'in çığlığıyla irkildik.
" Melis noldu be ?"
" Ay kızım çenemde sivilce çıkmış"

İçeri bi anda bizimkiler daldı. Aras " Noldu lan niye çığlık attınız" Melise gözlerimi devirip Arasa dönüp" Melis hanımın çenesinde sivilce çıkmış. " Burak, Ekin ve Aras bu muydu yani diye bakarken Melis " Ay kızım fondotenimi de evde unutmuşum napacam şimdi ?"
Ecem gülerek " Saçınla kapat kanka " diyince tabi bi kahkaha koptu. Bencede çenesindeki sivilceyi saçıyla kapatıp ayrı bi tarz yaratabilirdi.
Kafedeki bi kızdan fondoten aldıktan sonra alışverişe başladık.

Yaklaşık 4 saat süren yorucu bi alışverişin ardından bizimkilerden ayrılıp kabristana gittim. İki haftadır gitmemiştim ve onu ihmal etmiştim.
Saat 5 olmuştu. Hava aydınlıktı hâlâ ama mezarlıkta kimse yoktu.
Kerem.. Benim ilk ve son aşkım. Aras ve Ekin sayesinde tanışmıştık. Grubumuzun bir parçasıydı o da. Başta çok yakın arkadaştık ama sonra ona karşı bişeyler hissetmeye başlamıştım. Onu gördüğümde nefesim kesiliyordu konuşamayacak gibi oluyordum. Sonra öğrendim ki duygularım tek taraflı değilmiş ve o da beni seviyormuş. Beni sevdiğini öğrendiğimde tarif edemeyeceğim şekilde mutlu olmuştum. 3 yıl çıkmıştık zaten. Evlencektik. Yani biz öyle hayal ediyorduk.
Ama ne olduysa 1 yıl önce oldu. Keremle okuldan dönüyoduk. Arabayı Kerem sürüyodu. Bi anda ters bişeyler oldu ve bam! Gözlerimi açtığımda her yerim ağrıyordu. Ama umrumda değildi. Kerem'in durumunu öğrenmem gerekiyodu. Kalkamıyordum ama. Halsizlik vardı üstümde. Doktorlar geldi hemşireler geldi geçti ama hiçbiri bişey söylemedi. Annem gelmişti o sıra. Emniyet kemerimi taktığım için çok ciddi bişeyim yokmuş. Umrumda değildi. Keremi öğrenmem lazımdı. Sordum anneme baktım gözleri dolmuş. Ağlıyordum bende. Korkuyordum. Annem Kerem öldü diyince sanki Dünya böyle bi kaç dakikalığına durmuştu. Algılayamıyordum. Ne demek ölmüştü. Hissetmiyodum. Sadece ağlıyordum. Hüngür hüngür ağlıyordum.
Antidepresan başladılar. Psikolojik tedavi almaya zorladılar. Niye biliyo musun? Hissizleştim diye. Sen gidince ağladım diye. Kaç kere intihar ettim diye. Senden sonra hırçınlaştımda biliyo musun?
Bazı zamanlar kendime zarar vermek dışında çevreme ve çevreme deki insanlara zarar veriyorum. Ama elimde olan şeyler değil Kerem.
Bıraktın beni Kerem. 17 yaşımda acıların en büyüğüyle bıraktın. Canıma can katan canını alıp gittin. Sen gittikten sonra eski Asya'da gitti Kerem o da öldü seninle birlikte. Canımı aldın gittin toprak attın üstüne. Eksiğim. Kalbim biraz eksik atıyo, sesim eksik çıkıyo. Kimse dolduramaz yerini. Hiç kimse.
Sen 1 gün öldün. Be..ben günler, haftalar, aylar, yıllar boyunca öleceğim. Gün geçtikçe acın azalır diyolar. Evet azalıyo ama unutamıyorum. Seni unutamıyorum. Gözlerini, kokunu, sesini, nefesini unutamıyorum. Her yerde sen varsın . Gitmiyosun. Aklımdan, kalbimden çıkmıyosun. Çıkmada zaten. Unutmak istemiyorum. Yaşadıklarımızı, anılarımızı unutmak istemiyorum. Herkes unuttu ama ben unutmıyacam.
Çünkü ben seni kalbime, aklıma kazıdım. Göz yaşlarımın her zaman ki gibi yanaklarımı ıslattığını fark ettim.
Yine ağlıyordum. Buraya ne zaman gelsem hep ağlardım. Burası benim için mezarlık değildi. Sevdiğim adamın yanıydı. Buraya gelir içimi dökerdim.
Hava kararmaya başlamıştı. Annem merak etmiştir şimdi. Gelirken aldığım suyu mezarına döküp çiçekleride yanına koydum. Ona papatya almıştım. Benim en sevdiğim çiçekti papatya. Bir yıl öncesinde çoğu buluşmamızda o bana papatya alırken bir yıl öncenin aksine şimdi ben ona alıyordum.
Taksi çağırıp beklemeye başladım. Araba kullanmayı biliyordum. Arabamda vardı hatta. Ama kazadan sonra hiç sürmedim. Süremedim. Korkuyorum sürmeye.
Taksi gelince evin adresini verip yola koyulduk.
Eve geldiğimde bişeyler atıştırıp odama çıktım. Sıcak bi duş aldıktan sonra pijamalarımı giyip yatağıma geçtim. Yarın okulun ilk günüydü. Umarım güzel geçerdi. Yatakta biraz debelendikten sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sadece BizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin