Gerçekler

3 1 0
                                        

Derste olanların hesabını vermiştim emre beye tabiki sadece kağıt değiştirme kısmını. Miraylada kaynaşmıştık. Numaralarımızı falan da vermiştik. Son derse kadar böyle devam etti. Derste aklıma bir sürü şey takılmıştı şanstı ki benim babamda emrenin babasıda annelerimizi aldatmıştı. Benim babamın annemi aldattığını ablamdan başka kimse bilmiyordu ama artık emrede biliyordu. Ablamın adı Hazaldı. Gerçekten seviyordum. Tabi yurt dışında olduğu için bu sene görüşmedik. Üniversitede ilk senesiydi. Anneme benziyordu. Bende babamdan çok anneme benziyordum. Babama ablamda benzemiyordu. Okul çıkışı sınıftan çıkanları hapisanede serbest bırakılan mahkumlara benzetiyordum. Umut yanımdan geçerken sıcak nefesini boynumda hissettim. Bu ürkmeme neden oldu.

"Akşam 7de okulun önünde ol." Yanımdan uzaklaştığında şokun etkisi yeni geçmişti. Emreye döndüm görmemişti. Ama bana yaklaşan mira gördü sanırım. Kolumu sıkıca tuttu.

"Aferin belayı üzerine çektin. O çocuk 1 senedir kimseyle konuşmuyor. Sesini hatırlayan yok. Tenefüslere çıkmadığı için yaptığı şey efsane gibi dolaşıyor ortalıklarda." Diyip kolumu bıraktı. Bunu ben iğrenç bir şeymişim gibi söyledi. Mira iyi kızdı ama konu umut olunca arkadaşına yaptıklarından dolayı sinirleniyordu. Onun gönlünü aldıktan sonra. Emreyle birlikte okuldan çıktık eve gelene kadar tek kelime etmedik. Zaten evdede çıkmadım odamdan. Şimdi sıra hazırlanmaktaydı. Çünkü benim emreden kurtulmak istediğimi biliyordu. Bende olayları öğreneceksem onunla buluşacaktım.

Korkuyormuydum? Evet.
Bu gitmeme engelmi? Hayır.

Telefonla mirayı aradım ve burayı gelmesini istedim. Geldiğinde de ona babamın anemi aldatmasından başlayıp emrenin beni zorla getirmesini unutmadan umut olayına kadar anlattım. Onla bulumama itiraz etsede o da merak etmişti.

"Açık birşeyler giyme bari."

"Gelde yardım et o zaman. Bu dolapta bir şey bulmak oldukça zor." İkiletmeyip yanıma geldi. Kot lacivert taytımın üstüne beyaz üstünde bıyık resmi olan bluz giydim üstün siyah hırka aldım. Kırmızı converce giydim. Kesinlikle converce hastasıydım. Ve hazırdım. Sıra Emreyi ikna etmekteydi.

"Emre biz Mirayla dışarı çıkıyoruz." Bana şüpheli bakışlarını attı. Allahtan miraya anlatmıştım herşeyi. Kafasını onaylar anlamında salladı. Evden çıktık. Okulun önüne gelmeden bir önceki sokakta onu durdurduk okulun önünü az da olsa görüyordu.

"Mira sen burda tek gitmem gerek."

"Birşey olursa burdayım." Teşekkür eden gülümsememden yolladım. Yavaş adımlarla okulun önüne gittim, oradaydı. Beni görünce takmadı bile. Sanki çağırmamış gibiydi. Dikkatini çekmek için birşeyler yapmalıydım ve aklıma gereken ilk şeyi yaptım.

"Selam." Harika gerçekten mi? Selam nedir? Tepki vermedi.

"Hey birdayım telefonda değil. Beni buraya neden çağırdın." Yine cevap vermedi bakmadı bile en sonunda dayanamadım ve telefonu elinden aldım. Sinirle bana baktı kolumdan tutul beni duvarla arasına aldı. Vücudu çok yakındı. Heyecan yapmamıştım aksine korkmuştum oda bunu fark etmiş olucakki yavaş hareket etmeye başladı. Elimden tekefonu çekerken gözlerimde kaybolcak sandım.

"Benden korkuyorsun." Tükürürcesine söylemişti.

"B-ben" elini havaya kaldırıp beni susturdu.
"Benim yaptığımı düşünüyorsun. Gerçi ne sandıysam."

"Yapmadığını kanıtla o zaman." Onun yapmadığına inanmak istiyordum. Neden bilmiyorum ama masumdu sanki.

"Nasıl? Olayı anlatmam için şans bile vermediler 2 ay hapis yattım. Eğer avukat bulamasaydık kaç sene kalacaktı kim bilir? Kimse beni dinlemedi, dinleyen az kişi vardı ve inanamadılar." Kendini ispat etmeye çalışıyordu sanki. Hareketleri korktuğunu belli ediyordu. Neden korkuyordu? Kendinden? Sert görüntüsüne rağmen annesine oyuncağı komşunun kırdığını açıklamaya çalışan bir çocuk gibiydi. İnandırmaya çalışıyordu. Çaresizdi.

"Ben dinlerim anlat." Saçmalama dermiş gibi baktı. Elimle hadi der gibi işaret yaptım.

"Ben o gün sudeyle buluşmak için gelmiştim. Sudeyi öyle yerde yatınca gördüm. Ne oldu bilmiyorum. Kendimi onun yanında buldum. Baygındı doktora da ben götürdüm. Şok yüzünden konuşamadı. Öyle de kaldı. Polisler sonradan anlasada çevrem artık biliyor ve insanlar birilerine suç atmaya meyilliler zaten." Sanırım üzülmüştüm.

"Ben belki sana yardımcı olabilirim."

"Bunu yapamazsın. İnanmazlar."

"Sen orasını bana bırak elimden geleni yapıcam. Ama neden beni buraya çağırdığını bilmek istiyorum. Emreden kurtulmak istediğimi nerden biliyorsun."

"Ben onun hakkında herşeyi bilirim.." konuşması bitince olduğum yerde donakaldım. Yanımdan uzaklaştığında mira dibimde bitti. Ben şok geçirirken mira beni kendime getirtmek için omzumu salladı. İşe yaramadığ için yüzüme su fırlattı.

"Neler oldu anlat."

"Emrenin babası-sessizlik- annesini aldatmıştı ya- sessizlik ve miranin devam etmemmi bekleyen bakışları- o kadın umutun ananesiymiş." Tek kelime edemiyorduk. Ne yapacağımı bilemiyordum. Canusda kötü olmuştu. Bakışlarımızla vedalaştık. Eve girdiğimde bacaklarım tutmuyordu. Babamın annemi aldattığını öğrendiğim gün geldi aklıma yıkılmıştım. Ve şimdi büyük bir sır taşıyordum. Bu sırrı ona söylemeliyim. Korkuyorum. Ve belaya çekiliyorum.

MEDYADAKİ UMUT.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KALPSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin