MULTIMEDYA - Ceren
MINA DEMIREL
Batuyla sabahki konuşmamızdan sonra annemlere dün geceki konudan bassetmeyeceği hakkında ona inandım. Batu benim bütün sırlarımı
bilen tek kişiydi , bu dünyada tüm kalbimle güvendiğim tek kişi. Bu benim içimi rahatlatmıştı.Film bittikten sonra Cerenle konuştum. Bana okulun ilk günü bir festival olduğundan bassetti gelmek istemediğimi söylesem de beni dinlemedi. Okullar bir hafta sonra başlıyordu ve ben tabiki aile zoruyla bir özel okula yazdırılmıştım. Ceren akşam onlara gelmemi istedi , bende Batuyla öğle yemeği yedikten sonra hazırlandım ve dışarı çıktım. Bir taksiye bindim ve gideceğimiz yeri söyledim. Yola koyulduğumuzda kafamı cama yasladım ve henüz çiseleyen yağmurun cama çarpıp damlalar halinde aşşağı kayışını izledim. Yaz bitiyordu bu yüzden havalar serinleşmişti. Yazın bitmesini istemiyordum ama günümün çoğunu annemlerin o boğucu ilgi alanının içinde geçirmeyecek olma fikri beni memnun ediyordu. Araba durduğunda Cerenlerin evine geldiğimizi fark ettim. Şöför'e parayı uzatıp arabadan indim. Beyaz bahçe kapısınnı itip bahçeye girdim. Bahçenin her yeri çiçeklerle doluydu. Bahçe kapısıyla ev kapısı arasındaki taşlardan geçtim. Kapıya vardığımda zili çaldım. Çok geçmeden evin hizmetlisi beni güler yüzle karşıladı. Üstümdeki ceketi asması için ona verdim ve merdivenlere yöneldim. Koridorun sonundaki odaya doğru yürüdüm , kapıyı tıktıkladım fakat açan olmadı. Içerden yüksek sesli müzik geliyordu belliki duymamıştı. Kapıyı yavaşça araladım ve kafamı içeri uzattım. Ceren elinde tarakla bir yandan şarkı söylüyor ve yandan zıplıyordu. Kendini o kadar kaybetmişti ki geldiğimi fark etmedi. Kapıyı kapadıktan sonra yatağa oturdum. Odadaki boy aynasından yansımamı gördüğünde acaleyle müziği kapattı ve elindeki tarağı masaya bıraktı.
"Kızım ne oturuyosun öyle , bi dürtseydin bir şey yapsaydın deli gibi dans ediyorum burda"
"O hallerini izlemek eğlenceliydi"
Güldü ve yanıma oturdu."Bir şeyler ister misin ? Çay , kahve... selin abla kurabiye yaptı istersen onlardan getirebilirim"
"Yok hayır yedim ben buraya gelmeden önce"
"Batularda kaldın dimi"
"Evet" dedim.
"Şimdi asıl konumuza gelmek istiyorum..." derin bir nefes aldı ve konuşmasına devam etti.
"...festival için renkli bir şeyler giymeni istiyorum" dedi. Ne kadar inatçı bir kızdı , ben istemiyorum dedikçe daha çok uğraşıyordu , hiçbir fırsatı kaçırmıyordu.
"Aklından bile geçirme Ceren. Hem festivale gideceğimi kim söyledi ?"
"Ben söylüyorum canım"
Bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim.
"Festivale gitmek de istemiyorum , renkli kıyafetlerde..."
Yataktan kalktım , onu ikna edemeyeceğimi fark ettiğimde bu konuyu ona açıklamaktan vaz geçtim. Ne dersem diğim yine kendi istediğini yaptırtmaya çalışacaktı.
"Ahh... unut gitsin tamam mı ? Beni hiçbir zaman anlamadın zaten , şimdi de anlamayacaksın"
Çantamı yerden aldım ve kapıya yöneldim.
"Hayatına daha ne kadar böyle devam ediceksin ?"
Bu soruyu duyduğumda bir adım daha atamadım. Olduğum yerde durdum. Bir süre sonra arkamı döndüm.
"Benim hayatıma müdale etmeyi bırakın artık ! Nasıl istiyorsam öyle yaşarım"
"Neden Mina ? Neden bunu kendine yapıyorsun ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızlığın Melodisi
Novela JuvenilBazen bir dokunuş bir bakış her şeyi unutturur insana. Sadece o ana odaklanırsın. Karşındaki yalnız olmadığını hatırlatmak istercesine sarılır sana, elini tutar... mutlu olmanı ister senden. Böyle bir şey senin için o ana kadar imkansızdı, ama şimdi...