8

9 0 0
                                    

Uyandığımda kendimi ruhsuz gibi hissediyordum. Dün gece olanlar gercekten cok kötüydü. O olaydan sonra Berkle hiç diyaloğumuz olmamıştı. Ne o bana bir açıklama yapmıştı ne de ben ona soru sormuştum.

Ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa doğru ilerledim. Baktığımda Berk telefonla konuşuyordu.

Berk "Biliyorum evet merak etme ona bir şey olmadı." Dedi. Kimle konuşuyordu acaba? Karşıdakini dinledikten sonra "Tamam baba biliyorum onun kılına bile zarar gelmiyecek onu koruyacağım, görüşürüz." Diyip telefonu kapattı.

Babamı ? Ne yani benden mi bahsediyor yoksa,başka kim olabilir ki.
Beni bu halde dinlermiş gibi görmemesi için mutfağın içine girdim.

Berk "Günaydın, uykucu."

"Saat kaç ki?" Dedim

"Üç buçuk." Dedi. Üç buçuk mu baya uyumuş olmalıyım. Uykumu almıştım bu yönden iyiydi.

"Dün kü anlaşmamızda eğer istediğini yaparsam telefonumu vercektin, istediğini yaptım simdi telefonumu alabilirmiyim ?" dedim. Umarım verirdi çünkü anlaşmamız böyleydi.

"Evet alabilirsin. Salondaki dolabın birinci çekmecesinde." dedi. Biraz şaşırdım çünkü bu kadar kolay bir yere koycağını düşünmemiştim. Salona gidip dediğini yaptım ve telefonumu aldım. Telefonumun şarjı bitmişti. Şarj aleti sormak için yine berk'in yanına gittim.

"Şey bu telefona uygun şarj aletin varmı ?"

"Telefon cok kullanmam sürekli değişirim, bu yüzden yok ama sana yenisini alabiliriz sim kartın yine aynı olur." dedi. Aslında yeni telefon almak isterdim ama ona asla aldırmam.

"Yok teşekkürler, şarj aleti alsak yeter buralarda varmıdır bulacağımız bir yer ?"

"Hayır burası şehre uzak bir yer almamız için en az iki saat yol gitmemiz gerek."dedi. O zaman ben eceye nerden ulaşacaktım. Aslında planım şuydu eceyi arayıp iyi olduğumu söylemek bir de annemi sormak acaba beni merak ettimi durumu nasıl diye.

"Yani gidemezmiyiz ?"diyip üzgün bir surat yaptım. Sanki bundan etkilenmiş gibi "Şuan gitmemiz uygun olmaz ama bir ara gider alırız söz." diyip göz kırptı. Rahatlamıştım. Teşekkür edip odaya doğru ilerledim.

Odaya girdiğimde yerde küçük bir not vardı.
Berk malı beni korkutmaya çalışıyordu ama yemezler. Notta "Merhaba şirin kız, fazla rahatsın bakıyorum, bu kadar rahat olma yakında görüşürüz küçük kız." bu neydi
şimdi aptalmıydı bu çocuk. Aldırmadan notu çöpe attım. Kitaplıktan bir kitap alıp okumaya başladım. Gözlerim ağırlaşmıştı. Gözlerim kapandı her yer karanlıktı.

Uyandığımda berkte yanımda uyuyordu.Saat 8.30 olmuştu. Onu uyandırmamaya çalışarak yataktan kalktım. Kapı çalıyordu kimdi acaba korkmuştum biraz. Kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açtım. Karşımda doğal sarışın açık yeşil gözlü çok güzel bir kız vardı. Ya benimle aynı yaştaydı ya da bir yaş küçüktü. "Merhaba." demişti sanki burda olduğumu biliyormuş gibi.
Ben cevap vermiyince tekrar konuştu " Şey ben nazlı, sende kumsal olmalısın değilmi ?" adımı nerden biliyordu. Şaşırdığımı anlamış gibi "Merak etme adını berk söyledi. Berk ile biz sevgiliyiz. İçeri gelebilirmiyim ?" Çok nazik ve güzel bir kızdı. Çokta masum. Birazcık kıskanmıştım. Evet der gibi başımı salladım ve içeri girdi.

"Berk içerde uyuyor. İstersen git bak." diyip gülümsedim. O da gülümsememe karşılık verip odaya doğru ilerledi. Kapıyı açtı ve içeri girdi bende uzaktan izliyordum. İçeri gidip yanına oturdu, cok masum uyuyordu. Saçını okşadı ve dudaklarından öptü. Galiba birbirlerini cok seviyorlardı. Berkte anlamış ki ona sarıldı yanına aldı. Bende daha fazla dayanamayıp kapıyı kapadım. Hava soğuktu ve esiyordu saat 9'a yaklaşıyordu. Dışarı cıkıp hava almayı karar verdim. Üstüme kalın bir hırka aldıktan sonra botlarımı giyip dışarı cıktım.

Yavaşca kapıyı kapadıktan sonra merdivenlerden indim. Hava gercekten soğuktu ve ıssız. Cok uzaklaşmamaya çalışıp yolda yürüdüm. Ormana girmeyecektim çünkü her şey olabilirdi.

Cebimde bir paket sigara buldum berk'in olmalıydı çünkü onun hırkasıydı. İçmek istedim nedensizce. Eskiden içiyodum ama 1-2 ay önce bırakmıştım çokta bağımlısı değildim zaten. Çakmak yoktu. Acaba eve gidip alsammı diye düşündüm.

Tam dönecekken biri gördüm genç olmalıydı uzun boylu simsiyah saçları okka burnu şekilli dudakları. Yandan profili cok güzeldi. Yanına gidip çakmak isteyecektim çünkü o da sigara içiyordu. Yanına ulaştığımda " Şey pardon, çakmağınız varsa alabilirmiyim acaba ?" dediğimde bana bakmadı bile ve çakmağı uzattı. Alıp sigaramı yaktım. Teşekkür edip ona geri verdim.

Yanında durmak isterdim çünkü gercekten korkuyordum. Korkmamı pek aldırmadan yine yürüdüm. Sigaranın dumanını içime çektikçe rahatlatıyordu. Koştum. Başım çatlıyordu. Yorulunca durdum ve yere oturdum. Ağlıyordum neden bilmiyorum. Damlalar yanağımı yakıyordu. Yanımda bir şey hissedince o tarafa doğru baktım. Az önceki çocuktu. Gözleri... Gözleri çok güzeldi masmaviydi. Bu karanlıkta bile kendini belli ediyordu. Yüzümü baska bir yöne çevirdim.

"Burda ne işin var ?" diye sorunca dona kaldım sesi çok güzeldi mükemmel bir sesi vardı. İnanılmazdı. Ona doğru bakıp "İlerdeki bir evde yaşıyorum. Peki ya sen neden buradasın ?" Dedim. Cevap vermedi. Öyle oturduk sigara içtik yarım saat boyunca. Bu zamanda da sırf onu inceledim saçları dağınıktı üstünde siyah uzun kollu tişört altında dar paça siyah kot ve siyah botları vardı. Birden ayağa kalkıp " Hadi gel seni eve bırakayım." dedi.

"Gerek yok kendim giderim."dedim. Beni aldırmadan yürümeye başladı bende peşinden gittim çaresizce. Yürüdük.

Eve varınca "Yeni mi taşındınız ?" diye sordu. Bende yalan uydurup evet der gibi başımı salladım.

"Güzel. Birdaha akşamları tek başına dışarı cıkma yani benim önerim bu söyliyimde."

" Tamam birdaha çıkmam teşekkürler bıraktığın için." dedim. Acaba evimi nerden biliyordu. Bunu düşünemeyecek kadar yorgundum. Sonra ters yöne doğru yürüdü gözden kaybolana kadar onu izledim.

Kapıyı çaldım. Kimse açmadı. Yüzüncü çalışımda pes ettim. Uyuyorlardı büyük ihtimal. Gidip cam falan açıkmı diye baktım. Şansıma bir tane cam açıktı. Allahtan cam yüksekte değildi. Camdan içeri girdikten sonra camı kapadım. Çok yorgundum. Hemen odama gidip uyumak istiyordum.

Odamın kapısını açtığımda hala uyuyorlardı cok güzeldi. Kıskandım. Başka bir odaya geçtim. Üstüme rahat bir şeyler geçirip yatağa uzandım. Aklıma o dışardaki gizemli siyah cocuk geliyordu. Adı neydi acaba? Evimi nerden biliyordu ? Onu yine görmek istedim. O da adımı sormamıştı. O sormuyınca bende sormamıştım. Gözlerim yavaş yavaş kapandı. Ruhum bedenimden ayrılmıştı bile. Karanlık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SoğukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin