sedatın yeğeni

8 0 0
                                    

Telefonu kapatırken yüzünde biraz gülümseme biraz acı belli oluyordu burhanın

Kadire bakarak artık kalkabiliyorum gidebilirim dedi, sen bilirsin tercih senin ama istersen kalabilirsin diyerek karşılık verdi kadir

Sağol ama yapılacak işlerim var dedi tebessüm ederek, 2 yıldır ilk defa gideceği yere gidememişti bir boşluk oluşturuyordu bu durum burhanda

Kadir elini burhanın omzuna koyarak ben burada tek yaşıyorum istediğin zaman gelebilir istediğin kadar kalabilirsin hatta birlikte yaşayabiliriz diye bir teklifte bulunmuştu

-bu kadar kısa süredir tanıdığın birine böyle bir teklif mi yapıyorsun?

-8 yıldır bu evde yanlız kalıyorum yalnızlığın ne demek olduğunu biliyor musun sen?

Senden daha iyi bildiğime emin olabilirsin dedi fakat kadir bunu duymamıştı

Sağol düşünebilirim bunu ama şuan gerçekten gitmeliyim bir gün daha geç kalamam gideceğim yere

-nereye geç kalıyorsun kim bekliyor diyerek meraklı bir bakış fırlattı kadir

Boş ver belki bir gün öğrenirsin diyerek kapıya doğru yönelmişti

Peki sen bilirsin bari telefon numaramı yaz ne malum belki yine bir yerlerde birilerinden dayak yerken kurtarırım seni diyerek espiriyi patlatmıştı, ikiside gülmüştü buna numarasını aldı ve dışarı çıktı

Hava güzeldi ama burhana o kadar bunaltıcı geliyordu ki sıcaktan vücudunun her yeri kaşınmaya başlamıştı bile, gölgede yürümeye çalışıyordu

Kadiri getirdi önce gözlerinin önüne, ilginç birisiydi gerçekten tesadüfen mi karşısına çıkmıştı ve kendisini kurtarmıştı yoksa başka şeyler mi vardı işin içinde. Üstüne üstlük iki gündür tanıdığı birine evinin kapılarınıda açmıştı, nerden biliyordu ki yalnız olduğun.

Ve o neden yalnızdı yaşıda küçük değildi ama evli değildi çocuğu yoktu hiç kimsesi mi yoktu

Büyük bir of çekti cebinden sigarasını çıkarırken

çok soru vardı ama şuan düşünmek istemiyordu bunların hiçbirini şuan tek birini düşünmeliydi tek bir kişi hak ediyordu düşünülmeyi...

sigarasından bir duman çekerken

Sevdiği kızı düşünüyordu tabi ya sevdiği kız..

Buket..

Sigara dumanı beyninde buketin düşüncesiyle karışınca yüzünü büyük bir gülümseme kapladı mutluluk hormonları birbirleriyle yarışıyordu salınmak için, kadirin evindeyken hiç sigara içmemişti ve ilk nefesi adeta ciğerlerinden fırlayan eller kapmıştı cigerlerine hapsetmek adına.

Çok seviyordu buketi şimdi okulu bırakmamış olsa ikisi de son sınıf olacaktı ve bu yılın sonunda düğün yapacaklardı ama maalesef annesinden sonra okulu bırakmıştı, buketi bırakmıştı.. neden buketi bırakmıştı ki hem...bu gün ne çok soru çıkartıyorum karşıma diye geçirdi içinden ...

onsuz bir anını bile geçiremiyordu, her gün aynı cafeye gelmesini bekliyordu ve bu isteğini buket hiçbir zaman kırmıyordu bilmeden

Peruk, takma bıyık, sakal ve dinlendirici gözlükle buket ona kırk yıl baksa tanıyamazdı... o buketi terk ettiği günden beri her gün buraya gelişini, birlikte oturdukları masada oturup saatlerce boğazın manzarasını seyredişini seyrediyordu belki bir gün karşısına çıkacaktı ayaklarına kapanıp af dileyecekti ama şuan değildi, şuan olamazdı maalesef olamazdı...

Bu gün geçmişti bir an önce gündüzün sahneyi geceye ve tekrar perdenin güneş için açılmasını istiyordu buketi görebilmek için

...

Küfürler edip birkaç adamına saldırdı Samet

Allah kahretsin koskoca kesik parmak Sedat ortadan kayboluyor ve hiç kimse ne olduğunu ne bittiğini bilmiyor. ama bir elime geçireyim... bir elime geçireyim o adileri o amcamı tuttukları ellerini kesmessem banada Samet demesinler! Masaya vurmasıyla bardağın sanat eserliliği yerini cam yığınına bırakmıştı çoktan

Olay birkaç saat önce olmuştu

Hemen arabamı ayarlayın İstanbul'a gidiyoruz diyerek talimat verdi adamlarından birine

Adam Emredersiniz efendim diyerek odadan ayrıldı hızlıca..

Samet Sedat'ın öz ve tek yeğeniydi, anne babası trafik kazasında öldükleri andan itibaren kendisine kol kanat germiş hiçbir isteğini karşılıksız bırakmamıştı. Oda amcasını babasından farksız görüyordu babasından görmeyi nasip olmadığı şefkati amcasından görmek nasip olmuştu, belli bir yaşa geldikten sonra kendi isteğiyle kendi ayaklarının üzerinde durmak istemiş o yüzden İzmir'e gitmek istemişti Amcası da bu isteğini geri çevirmemişti ..

Arabanız hazır efendim diyerek içeri girdi aynı adam

Çıkalım o halde diyerek arabanın beklediği yere doğru hareket ettiler

Sekiz saatlik bir yolculuktan sonra İstanbul sınırlarına girmişlerdi Sonunda.

Şoförüne amcasının barına gitmesi için talimat verdi

Bara geldiklerinde polis arabalarının barı kuşatmış olduğunu görünce uzakta kalmayı tercih etmişti neler olmuştu orada acaba çok merak ediyordu öğrendiği kadarıyla amcası ne sağ ne ölü olarak yoktu ortada öğrenmeliydi ama polisle felan uğraşmak istemiyordu zaman kaybıydı kendisi için, zaten onlardan daha çabuk sonuca varabileceğini düşünüyordu , o pislikleri kendim bulup cezasını vermeliyim diyordu kendi kendine

Polislerin çabuk gideceği yoktu ve ne kadar kalacaklarını da bilmiyordu ama her geçen dakika kendisinden gidiyordu ve bu onun canını daha çok sıkıyordu, akşam geri geliriz, şimdi bir otele gidip dinlenelim diyerek yeni talimatını bildirdi şoförüne

Şoför dikiz aynasından Sameti izliyordu yeni talimatı aldıktan sonra bir saniye kadar durakladı

-afedersiniz efendim ama amcanızın evine gitmeyecek misiniz?

-orada da polisler vardır otele sür diyerek direktifini tekrarlamıştı, şoförde bu kez sadece talimatı uyguladı sessizce

Samet'te arabanın camından dışarıyı seyrediyor akşam ve daha sonrasında neler yapacaklarını düşünmeye çalışıyordu

Dışarıda oynayan çocuklar gözlerinin önüden hızlıca akıp gidiyordu

Kendi çocukluğu geldi aklına bir anda, kendisi çocuk olamamıştı ailesini henüz erken yaşlarda kaybetmişti ve kendisi bir anda kendisini bu bataklıkta bulmuştu.

Ne kendisi bu işleri seviyordu ne de amcası tasvip etmişti ama uzakta kalamamıştı olaylardan oda kendisini akışına bırakmıştı

<b"

Son KurşunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin