kurtuluş

174 15 9
                                    


AynurAydar

İlk defa bir insanı öldürmüştüm...

_________________________________

Keşke öldürdüğüm insanlar o kadınla sonlansaydı. bir ayda birçok kişiyi öldürmüş, birçok kişiyi yakalamıştım. ve onların ölümünü izlemiştim. çoğunun yalvarışları ve çığlıkları hala kulaklarımda çınlıyor. SHİELD dan aldığım bir araçla verilen noktaların bir başkasına geldim. almam gereken iki şey vardı panzerhir ve dosya. o kadar önemli olan dosyayı merak etmiyorum değil. Umarım burdadadırlar umudu ile içeri gizlice girebileceğim bir açıklık aradım. binanın arka tarafına doğru ilerdedim. arka tarafta bir kapı ve iki nöbetçi vardı. onları haklayıp içeri dalmalıyım. oraya gittim ve adamlara patronu görnek istediğimi söyledim. tabiki silah çektiler. ikisininde silahını aynı anda tutup çektim. Silahlar yere düştüklerinde birin karnına tekme geçirirken, öbürünün yüzüne bir yumruk indirdim. hala bir acemi olduğumu hatırlayarak içeri daldım. "ahh fury beni kesinlikle yükseltmeli"
İçeri yürüyerek girdim. koridor boştu koridor boyunca tetikte kaldım. ne olur ne olmaz yayımı ve oklarımı da hazırlamıştım. karanlık olan koridoru aydınlatan beyaz ışığı görmemle oraya yönelmem bir oldu. içeri girdiğimde normal ofis gibi dizayn edilmiş bir odayla karşılaştım. Masanın arkasındaki sandalye dönüktü. klasik mafya usulü.
okumu ve yayımı indirdim adamda bana döndü yaşlı gibiydi saçları grileşmişti ve gözünün üstünde bir çizik vardı. sanırım bu adam en tepedekiydi.

-Hoş geldin francis

-S-sen bunu nerden biliyorsun?

-Ben senide ortağınıda çok iyi tanıyorum barton.

Kötü bir kahkaha attı ve bu gerilmeme sebeb oldu. adam kahkahasını kesip bana baktı. tamam gerçekten tırsmıştım. ama bunu asla belli etmiyecektim çünkü belli ettiğim an benim sonum olurdu.

-Dosyayı alabildin mi barton?

+...

-Demek öyle

Masaya sabitlenmiş telsizin düğmesine bastı ve öldürün diye komut verdi. Telsizin düğmesini bırakmasıyla arkamda duyduğum sesle yerimde kalakaldım. "önce yakalayında sonra öldürürsünüz."
Arkamı döndüm bu oydu. sevinmeli miyim yoksa korkmalı mıyım bilmiyorum. "natasha?" sesim o kadar kısık çıkmıştı ki ben bile zor duymuştum. Nathasha beni takmadan adama yaklaştı. adam ayğa kalktı ve Natashayı baştan aşşağı süzdü. " ah natlia umduğumdan kat kat daha güzel bir kadınsın" dedi. nat ona ne demeye çalışıyorsun der gibi bir bakış attı. bense şu an o adamı öldürebilirim -isteyerek-

Natasha adama bir tekme atacakken adam ayağını tuttu. oda adamın tuttu ayağından kuvvet alıp öbür ayağını havalandırdı ve adamın kafasına tekme attı. O sırada içeri bir adam girdi. arkamı döndüm ama bana çoktan bir yumruk inidirmişti. ben hala nathashanın ani ayaklanmasının şokunda olduğum için düştüm. ama sonradan adama çelme taktım adam yere düşerken bende ayaklandım. kafasına vurup bayılttıktan sonra natashaya baktım. çoktan dosyayı aramaya başlamıştı. o dosyayı deli gibi ararken bende bilgisayarı kurcalıyordum. bana verdiği flas diski yerleştirip gerekli gereksiz tüm verileri attım. oda sonunda dosyayı buldu.
Hemen eşyaları alıp koridor boyunca koşmaya başladık. adamlar bizi bulmuştu.
Olamaz! Panzehir!? Arkamızdan adamlar ateş ediyordu ama geri dönmek zorundayım. hemen yayımı aldım, bir ok taktım ve durdum. okun ucu farklıydı işe yaraması umuduyla oku fırlattım. evet!... ok patlayıcı bir uca sahipmiş. arkamdan rastgele ateş eden adamlar yerle bir oldu.

-Natasha git

+neden?

Natashaya baktım terden ıslanmış saçları yüzüne yapışmıştı. yeşil gözleri gitme dercesine bakıyordu. dudaklarıda hafif ayrıklı ona yaklaştım. artık nefesini hissediyordum. dudaklarım dudaklarına değerken gözlerimi kapattım. onu öptüm. Bir anlık hırsla onu ÖPTÜM! Ayrıldığımızda onun bana şaşkın bir şekilde baktığını fark ettim. yüzü ifadesizdi hızlıca gözlerimi açıp kapattım ve kendime geldim.

-Git

+tamam

İkimiz ayrı yönlere koşmaya başladık. İyi olacaktı. İyi olacaktık...

Koridor boyunca kimseyle karşılaşmadım. buda demek oluyor ki herkes çıkışta nathashayı bekliyordu. acele etmeliyim. daha da hızlandım ve odaya daldım. panzerhir umarım burdadır. Hemen çekmeceleri karıştırdım yoktu. dolaplara baktım

-yok işte yok!! Tamam sakinleş clint nerede olabilir? Nerede? Ahhğ lanet olası şişe neredesin!?

Aklıma yerde yatan adam geldi. hemen üstünü kurcaladım. cepleri ceketi ve iç cepleri. elime cam bir şişenin gelmesiyle gülümsedim. hemen şişeyi aldım yeşilimsi mavimsi bir sıvı vardı. sanırım panzehir buydu. bir silah sesi ile kolumda bir acı hissetmem bir oldu ve şişe elimden düştü. benim bayıltığım adam uyanmış silahı bana doğrultmuştu. kolumdaki acıyı umursamadan ayağa kaltım adam korkmuştu. eli titriyordu. gözlerimi ona diktim. sonrada tek hamlede elindeki silahı çektim ve ard arda adama ateş ettim. rüyama girneyecek ilk kişi buydu. yerdeki panzehiri aldım ve yine o bitmek bilmeyen koridorda koşmaya başladım. karanlıktı ama ilerde bir ışık görmemle sona geldiğimi anladım. Adımlarımı kat kat hızlandırdım ve kapıdan çıktım. nathasha son adamıda haklamış beni bekliyordu. yerde sekiz on adam vardı. ona gülümsedim ve "aldım" dedim.
Bana tek kaşını kaldırdı. nefes nefesede olsam "panzehir" demiştim anlamamış gibiydi.

-Gel hadi sana merkezde anlatırım

__________________________________

SHİELD HELİCARRİER

Doktor iğneyi nathashanın kolundan çektikten sonra "iyimisin?" diye sordum. başını evet anlamında salladı. ama bana kızgındı ve bunu belli etmekten çekinmiyordu.

-bana kızgın mısın?

-EVET!!

-Peki hangisi için

-ikisi içinde

Yüzüm kızarmıştı. kendimi birazda suçlu hissediyordum. başımı hafif sağa eğerek gözlerimi nathashadan kaçırdım ama o bana gülüyordu.

-Komik görünüyorum sanırım

+evet

Sonra kahkaha attı. bende gülmeye başladım. odada baya bir ses çıkarmıştık anlalaşılan çünkü fury odaya daldı. gerçek anlamda. Biz yine birbirimize bakıp güldük. fury tek kaşını kaldırıp bize baktı. bizde zar zor olsada gülmeyi bırakmıştık. yaramazlık yapmış küçük çocuklar gibi furye bakıyorduk.

-Ajan barton, ajan romanoff sizi verdiğiniz başarı için tebrik ediyorum.

ama cezalısınız...

Şahinin Öyküsü // HawkeyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin