Şahinin Öyküsü // Hawkeye

yeni biri?

Natasha ve clint kahkahalarla  odalarının önüne geldiler. ikiside partide çok eğlenmişi. stark'ın sarhoşken yaptıkları akıllarına gelince daha çok gülmeye başlamışlardı. Birkaç dakika sonra zorla kendilerini susturdular ve sessizce bakışmaya başladılar. Sesizliği bozan clint olmuştu "çok tatlısın"
Bu iki kelime üzerine natasha hafifçe gülümsedi. Clinte iyice yaklaştı burunları neredeyse değmek üzereydi. clint yeniden konuşmak için ağzını açtığında birşey ona engel olmuştu. Natashanın dudakları. Şaşkınlığını sonunda bitiren clint ona karşılık vermişti. Natasha hafif bir gülümse ile clintten ayrıldı ve hiç birşey demeden odasına girdi. Olayları hazmetmeye çalışan clint hafif bir gülümseme yollayıp odasına geçti. natashanın bunu yapacağını gerçekten beklemiyordu. belkide huzur ve mutlulukla uyuyacağı tek uykuya dalmadan önce dudaklarından üç kelime döküldü " seni seviyorum nathasha"

_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _

Clint'in gözünden

Alarm çalmadan önce uyandım ve hızla yatağımdan kalktım. rutin işlerimi bitirdikten sonra gülümseyerek odadamdan çıktım. Natasha'nın odasına yönelirken yüzündeki engel olmadığım gülümseme artıyordu. Kapıyı tıklattığımda dağınık saçlar ve uykulu gözlerle beni karşıladı.

-günaydın tatlım

+...

İçeri geçmek için bir adım attığımda beni durdurdu yüzü ise tamemen ifadesizdi "natasha bir sorun mu var?". Hala bana ifadesiz gözlerle bakıyordu.endişeleniyordum. beni olduğum yere çivileyen o tek kelimelik soruyu duyana kadar."tatlım?"

-Natasha dün...

+dün hakkında pek birşey hatırlamıyorum. önemli birşey olmadı değil mi?

- şey... hayır. hayır olmadı.

+pekala sonra görüşürüz

Hafif bir gülümseme yollayınca bende karşılık verdim. sonrada kapıyı kapatıp içeri geçti. Bende hızla odama döndüm. Kapıyı hızla kapatıp "LANET OLSUN" diye bağırmaya başladım. Nasıl umutabilir!? Sinir ve üzüntüden ne yapacağımı şaşırmıştım. odayı mı dağıtmalıyım? Yoksa ağlayayım mı?. Ne yapacağım ben. Tam dün herşey rahatlığa kavuşmuşken. Unutabilir miydi? Bunu yapabilir miydi?. Peki ya umutmaışsa...

______________________

Birkaç saat sonra

Oturduğum duvar dibinden kalktım. "kendini toparlaman lazım clint. "O unuttuysa sende unutabilirsin..."
Bana bi fayda etmesede bu cümleleri tekrarlıyıp durarak lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp toparlanmaya çalıştım. Azda olsa düzelince hava almak için dışarı çıktım. Natasha ile karşılaşlmak istemiyordum. Ona ne diyeceğimi bilemiyorum.  Ya dünü sorarsa. Ne cevap verebilirim ki?. "Natasha ben dün sana aşkımı itiraf ettim sende beni öptün?" Ağğ saçmalık

ana üssün çatısına çıktım belki manzara biraz olsun zihnimi rahatlatır. Hala dün olanları düşünüyorum. Nat ile onca olay yaşadım ki artık sanki birkaç ay önce değilde yıllardır onu tanıyor gibiyim. Çatının ucuna geldim ve oturup ayaklarımı sarkkıttım. Yüksekler. Yüksek yerler hep beni daha rahatlatır. bunun nedenini bende bilmiyorum. Belkide gerçekten bir şahinimdir.

-----------------------------

canım sıkılmaya başlamıştı. olduğum yerden hızla kalktım ve koridora yöneldim. tam kapıdan çıktığım anda birşeye çarpmam bir oldu. çok hızlı çarpmış olmalıyım ki çarptığım kişi yere düştü.

-şey. ben. özür dilerim.

+önüne baksana salak şey!

-ne? ben gerçekten üzgünüm

kendime geldiğimde yerde bir kızın olduğunu fark ettim. hızla onu tutup kaldırdım. fazla dalgındım. onu çektiğim için burun buruna gelmiştik. hemen ellerimi çektim ve gözlerimi kaçırıp biraz geriledim. kıza baktım. sarı saçlı mavi gözlüydü. sevimli görünüyordu. onu daha önce görmediğime de emindim.

-sen yeni birimisin?

+bundan sanane

-sadece merak ettim. ben clint

+ boby.

-boby? güzel isim

-evet eğer merakın bittiyse gitmem gerekiyor

cevap vermemi beklemeden gitti. zaten cevap verebileceğimide sanmıyordum. kesin saçmalardım. genelde çok hazır cevaptım ama onunla konuşmadım bile. gizemli birine benziyordu. umarım tekrar onu görürüm...

arkadaşlar biliyorum baya süre oldu. ama okul ve liseye yeni geçmiş olmam yazmamı zorlaştırıyor. bir iki defa kitabı silmeyi düşünsemde inatla yazacağım bundan sora bölümler kısa ve haftada bir gelebilir affedin...