biraz eğlence

155 14 4
                                    

Sonunda sakin bir şekilde uyanmıştım. Telaş yok, stres yok, Natashayı kaybetme korkusu yok. tam bu sırada geçen gün yaptığım şey aklıma geldi. onu öpmüştüm. Bu çok güzel bir histi. yüzümde bir gülümse yerleşince yatağımdan kalktım ve rutin işlerimi hallettikten sonra dışarı çıktım.

Artık biraz yaramazlık yapma zamanı geldi...

Koridor boyunca yürüdükten sonra göğsünde parlak bir ışık yanan bir adamla karşılaştım. Adam tek kelime bile etmeme fırsat vermeden cümleleri sıraladı.

-Ha oklar güzel ve klasik.
Sen yenisin galiba? seni daha önce hiç görmemiştim.
Benim adım Tony. gerçi tanıyorsundur. kim tanımazki zaten.
Baksana benim evde bir parti yapıyorum sende gel.
Seni sevdim görüşürüz.

Yanımdan hızla yürüyüp geçti. arkasından "seni tanımıyorum" desemde duyduğunu hiç sanmıyorum. hemen ardından gelen birinin kolumu tuttum ve sordum.

-Şu az önce geçen kimdi

-Kim? stark mı? onu tanımıyor olamazsın. tanımıyor musun?

Adamın kolunu bıraktım. oda gülerek yanımdan geçti. stark demek. kimmiş görelim.

Köprüye geldiğimde bilgisayar başındaki adamlardan birinin yanına gittim ve stark hakkında bilgi istedim. oda hızlıca bir seri kağıdın fotokopisini çıkardı. kağıtları aldım onun hakkında haberler ve bazı bilgileri yazıyordu.

Demir adam günü kurtardı

Tony stark ile özel röportaj

Dev eğlence

Demir adamın sırrı

Demir adamın sırrı mı? İlgimi çekmişti haberi okumaya başladım

Tony stark. Yıllar önce ortadan kayboldu ve sonra yeni bir kimlikle ortaya çıktı. "iron man" peki iron man nasıl doğdu? tony stark zırhını nasıl yaptı? işte şimdi bunu açığa çıkartıyoruz...

Haberin devamında ilginç olaylar ile sanki hiç gerçek olamayacak bir macera yatıyordu. ama zaten böyle bir macera olmazsa adam nasıl kahraman olabilir ki? Eminim buradaki her ajanın başka bir geçmişi var. saatime baktım antrenman saati yaklaşıyordu. bu sefer geç kalmayacağım. Hemen hızlandım ve odama gittim. SHEİLD üniformamı giydim yayımıda alıp antreman odasına yöneldim. Adımlarımı hızlandırdım. Ve odaya daldım. Maria Hill ve Natasha antrenman yapıyordu Ve ikiside öfkeyle bana bakıyordu.

-ne!?

Nat: Geç kaldın barton

-Ama ama daha 10 dakika var saat 8:10

Hill: hayır saat 8:45. tam yirmi beş dakika geç kaldın. şimdi hemen Natashanın karşısına geç. yakın dövüş yapacaksınız.

Oflaya puflaya yayımı bırakıp nathashanın karşısına geçtim. ikimizde pozisyon aldık ona gülümsedim oda bana gülümsedi. "stark'ı tanıyor musun?" dedim ve bir yumruk attım. elimi tutup sırtımda çevirdi. dişlerimi sıktım omzunun üzerinden uzandı ve "neden sordun" dedi. ben kurtulup yine onla yüz yüze gelince "parti veriyormuş gitmeye ne dersin" dedim. bu sefer bir tekme atmıştım ama onuda savuşturup bana çelme taktı. yere düşünce üzerime çıktı ve ellerimi yere sabitledi. "olur" dedi. Sonra kalktı bana elini uzattı. tutup kalktın.

-Bu çok kolay oldu

+ben çaylağım unttun mu?

-Hayır sen "kendine profesyönelim diyen" çoğu kişiden daha iyisin

-Bilmem? belki rakibim fazla iyidir.

oda gülümsedi

Bizim olduğumuz bölüm hariç, koca salonun heryerinde lazerler belirdi. kimi harekti kimi sabit yüzlerce lazer etrasımızı sardı. ikimizde hill' e şimdi sırasımı bakışı attık. hill ise suçsuzum demek için ellerini kaldırdı. İkimizde bir off çekip işe koyulduk ben daha önce hiç denememiştim aslında.

Şahinin Öyküsü // HawkeyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin