Merabaa millett umarımm hikaye hoşunuza gidiyordur.. Şimdi kusura bakmayın sizi her zaman ki gibi direk hikayeyle baş başa bırakamicam çünkü bu hikaye tamamen Mavi İspinoza yazılmış bi hikayedir bazılarınız kırmızı ispinoz olarak da bilebilir... Neyse.. Hani hep derler ya sanaldan arkadaş mı olunur dost mu bulunur? Bunun ikisinide boşverin ben sanaldan kardeş buldum yani Mavi ispinozu o benim canımdır başımın tacıdır... Seviliyosunn ispinozz <3
Şimdi iyi okumalar yorum ve votelerinizi eksik etmeyinnn..Gözümü açtığımda Khunun dediği cümleyi anlamaya çalışoyordum... Jin tam olarak nereye gitmiştti ki Khun bu kadar endişeliydi... En sonun da içimdeki soruları susturarak Khuna döndüm "Jin nereye gitti Khun?"
Khun- Bişey yok bitanem. Amerikadan müşteri aramış görüşmeye gitmiş 10 gün orada kalacakmış..
Bundan niye en son bizim haberimiz oldu ki?
Khun- Neyse sen işi boşver de benim sesime mi uyandın?
Biranda bu sorulardan nasıl kaçabileceğimi düşündüm bi yandan da korkmuştum... Ya Haru bişey farkederse..Yoo aslından uykumu temiz havada olunca daha rahat uyudum. Bak sana yüzüm gülüyor yeni uyanmama rağmen Hadi kahvaltı yapıp şirkete geçelim So jinde yok ortalık boş kalmasın...
Khun- tamam bitanem sandaviç var zaten yanınada en sevidiğin kakaolu sütü aldımm
"Gerçekten mii sevgilimm bitanesinnn" Biranda boynuna atlayıvermiştim.. Ne yalan söyliyim Khunun sıcaklığı jalbimi ısıtan şeylerden biriydi ha bi de böyle şeyler yapınca sırıtmıyo mu? Tam yemelik...
Khun- öpücüğümmm burası boş kaldı sanki..
Fırsatçı hiç kaçırmaz böyle anlarıda bi de yanağını işaret ediyo
Khun- tabi kaçırmamm
"iştee doydumm hadi gidelimmm"
Benimmiçin bu piknik çok harikaydı tam bir enerji deposu olmuştum. Gerçekten bazı şeyleri çok iyi akıl ediyordu Nichkhun . Artık eve gitme vaktiydi..
1 hafta sonra~
Offf So Jinsiz buralar çok sıkıcıı! O yok diye yine patron rolüne büründümm... Al işte yine kapı çalıyor kesin yeni bi dosya getirdiler...Buyrun
Khun-Aşkım Amerikada ki müşteri geldi özellikle seni istedi. Sende toplantıya dahil olacaksın
Ama sevgilim senin ingilizcen daha iyi beni niye istediler ki? Yarın ki toplantıya getişecek dosyalarım vardı..
Khun- sekretere verelim halletsin. Hadi gel
Tamam tamam geldim.Bi de elimden tutuyorsun hemen.. Hem niye bu toplantı odasına aldınız ki burası özel misafirlerimiz içindi. "
Birden Khun kapıyı açmıştı adete şok olmuştum karşımdaki kişiyicgörünce bu oydu..Bi dk sen? Khun? So Min.... 2 sene sonra karşımdaydı bana bakıp gülümsüyordu. Ahhh bu gülüş görmeyi ne kadar özlemişim... Benim diğer yarım şuan karşımdaydı.Unuttun saniyodum Park Haru...
So Min in Gözünden...
Şaşkın şok olmuştu. Karşımda dona kalmıştı... Bi de heyecandan yanakları yeniden kızarmaya başladı... Hiç değişmemiş baştan aşşağıya resmen aynı...Şimdi geçirdiğim 2 koca seneye bakıyordum da bana böyle samimi bakan gözleri ben nasıl bıraktım?Bu şaka mı? Unutmak?
Sözlüğümde bu kelime yoktu hele söz konusu sen isen! Nasıl geldin? nerdeydin? Ne oluyo?So Min:Tek tek anlatirim bi sakin ol
Saçların gitmiş? *Ona baktığımda saçları kısaydı... Normalde So min daima uzun saçı sever, uzun saç kadını tamamlayan en önemli şeylerden biri derdi hep ama şimdi...*