ÖZLEM...

284 32 4
                                        

Hikayeye devam ediyorum. Bazı isteyen dostlarımı kırmak istemiyorum.

YAZARINIZIN AGIZINDAN:::::

kio'nun kayboluşundan 5 ay geçmişti. Kio hiç bulunamamıştı. Ama görünmüşlügü vardı. O da izaya veya shizou'nun başı derde girince oluyordu. Onlarda kio ortaya çıksın diye başını bilerek derde sokuyor fakat kio yardıma gelmiyordu. Birnevi kio onlarla oynuyordu, ağır yara aldıktan bir gün sonra yara diye birşey kalmıyordu.

Izaya kendini sokaklara atmıştı. Ha bu arada izaya ile shizou arasındaki gerginlik azalmıştı. Yine kavga ediyorlar ama birbirlerini yaralamadan sona erdiriyorlardı.

Izaya ve tilki, izaya tilkisiz neredeyse banyoya dahi girmiyordu. Shizouda kedisiz(Abartma var haa!!!)

Alaca karanlıkta bir binanın tepesine çıkmıştı. Güneşin batışını izliyordu, tilki de hemen yanındaydı.

Bu tilki bir anda çıkmıştı kio gibi....

Izayayı hemen kendine bağlamıştı, kio gibi...

Elma yiyordu..

Kio gibi...?

Ve zeki, mantıklı hareketler ediyordu. Bir tilkiden daha fazlaydı...

Tilki ise izayanın düşüncelerini okuyordu. Tilki hiç konuşmadı. Ben kio'yum demedi. Onun veye shizou'nun başı dertteyken bir şekilde ortadan kayboluyordu. Ve onları kurtarıyordu, çoğu zaman izayanın önünde dönüşmek zorunda kalmıştı. Fakat sonra izayanın hafızasını silmişti. En çok da shizou'nun hafızasını silmişti. Mio çenesini tutmakta biraz zorlanıyordu.

Izaya bu binaya gelirken shizou'yu görmüştü. Uzunca bir bakıştıktan sonra izaya kafasını çevirmişti, koşarak bu binanın tepesine çıkmıştı korkuyordu.

Izaya güneşi göremeyinceye kadar o manzarayı izlemişti. Güneş kaybolup ay göze batarken izaya bu günün dolunay oldugunu görmüştü.

"Izaya..."diye tanıdık bir ses işitti. Ayağa kalkıp, arkasına döndü. Ve ona kararlı gözlerle bakan bir sarışın gördü. Izaya ilk afalamıştı, kendini toplayıp konuştu.

"Shizu-chan?"dedi. Shizou'nun gözleri parlamıştı. O kadar zaman sonra ona shizou degil shizu-chan demişti.

Shizou artık dayanamıyordu. Izaya onu ele geçirmişti. Onu çok seviyor ve tam tamına 5 ay hiçbir kişiyle beraber olmamıştı, ayrıca kadınlardan iğrenmeye başlamıştı. Hem erkeklere o gözlede bakmıyordu.
O tek izayayı istiyordu.
Ve bu gün onun o gözlerindeki özlemi görmüştü. Vazgeçmek istedi ama kedi onu buraya getirmişti. Ve artık bunu yapmalıydı. Izaya redrederse kendini aşagıya atacaktı.

"Izaya artık dayanamıyorum. Seni istemek ve sevmek dışında sana dokunmak istiyorum. Seni öpmek istiyorum. Hep başına birşey gelecek diye tesadüfen karşılaşmak istemiyorum. Yanında herhangi birini görüp 'bu kim. Ondan ne istiyor. Sevgilisi mi?'diye düşünerek kafayı yemek istemiyorum. Hep seni rüyamda görüp yatagımda olmadında kudurmak istemiyorum. Sadece beni sevmeni istiyorum. Zorundada degilsin. En fazla kendimi öldürürüm. " shizou'nun söyledigi herbiri içten olan sözler onu aglatmıştı. Izayadan utanmıyordu.Onu bu denli sevmekten utanmıyordu.

Izaya ise shizou'nun söylediği bütün sözler bir hançer gibi kalbine batıyordu. Kalbi yine acıyordu, her zamanki gibi. Bir adım attı. Vücudu, kalbi ve tüm benligi ona gitmek istiyordu. Ona sarılmak onu sevdigini söylemek istiyordu. Gözyaşlarını silmek istiyordu.

Tilki ile kedi ikisisinin tam ortasında biraz da geride duruyordu. Onları hep ayrı tutmuştular. Çünkü onların içinde sönmeyen bir ateş yakmak istemişlerdi. Başarılıda olmuşlardı. Birbirlerini o kadar çok seviyorlar ve arzuluyorlardı ki bir peri masalında bile bulunamaz aşka yakalanmışlardı. Kalpleri dakikada iki bini bulurken onlar karşılıklı bakışıyorlardı.

Izaya gözünden bir damla yaş düşerken shizou'nun kalbini durduran o sözleri söyledi.

"Seni seviyorum" birden shizou'ya dogru koştu ve boynuna atladı. Ona sımsıkı sarılırken ve kokusunu içine çekerken gözyaşlarını serbest bıraktı.

Shizou duydugu kelimelerle vücudu titremişti. Izaya ona sarılınca arzuladıgı tenini hisseti ve onun eşsiz kokusunu, minik ve korunmasız bedenine kolarını sardı ve dügüm olmuş bogazıyla ağlamaya başladı.

Özlemle geçen bu gecede dolunay parlıyordu. Onlar çok mutluydular, kio ve mio da onların bu aşklarını kıskanmışlardı.

Bir süre sonra bedenlerini daha fazla kaldıramayan bacakları serbest kalmış ve yere çömelmişlerdi. Ne aglamaları kesiliyor nede sarılmayı bırakıyorlardı. Büyük bir özlemin acısını çıkarıyorlardı.

Kısa oldu ama affedin. Sizi seviyorum. Yorum volte demicem ne yaparsanız yapın. Tamam trip atıyorum kabul ediyorum. Neyse bunları duygusal bir şarkıyla yazdım. Birde resim yeteneğim vardır. Yazarken film izliyor gibi oldum tüylerim diken diken oldu. Çok konuştum. Diger bölümde görüsürüz....:3:3:3:3

~shizaya ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin