EFSANE 2

304 32 3
                                        

SHIZOU'NUN AĞIZINDAN

-------------

Karanlık bir yerdeyim. Tek ışık tepedeki dolunay.

Karşımda biri var. Gözlerimi kısıp dikkatle kim oldugunu görmeye çalışıyorum.

Kırmızı gözler...

Bir dakika, yoksa!

"Kio!"diye bagırıyorum.

Cevap vermiyor, sadece bana bakıyor.
Korkuyorum!
Bana dogru yaklaşmaya başlıyor.

"Shizou...."diye sesleniyor.

Seslice yutkunuyorum. O yaklaştıkça birşey farkediyorum.....

Önüme bir kitap atıyor!
Kitabı elime alıyorum ve kapagını inceliyorum. Kitap çok eski elimde tuzla buz olacak gibi.
Daha sonra kapagındaki sembolü fark ediyorum.
"Bu da ne böyle?"diye mırıldanıyorum ve korkarak kitabı açıyorum ilk sayfada o yazıyor.

\Tilki kız kio/

Kitap birden elimde parçalanıyor, tıpkı kum gibi dökülüyor.

---------------.......

Yataktan sıçrayarak uyanıyorum. Nasıl bir rüyaydı öyle?  "tilki kız kio" kio'nun bahsettigi şey.
..
..

Tom-san ile yeni işin oldugu yere gidiyorduk. O sırada eski bir dükkanın yanından geçtik. Ben anlık bir dürtüyle dükkana daldım. Tom-san arkamdan dükkana girdi ve elini omzuma koydu.

"Shizou iyi misin?"diye sordu. Ters ters ona baktım. Iyi miyim? Kesinlikle hayır!

"Üzgünüm tom-san buraya neden geldiğimi bilmiyorum sadece içimden geldi."diye cevapladım.

O sırada yaşlı dükkan sahibi yanımıza geldi.

"Size nasıl yardımcı olabilirim?"diye içten bir gülümsemesiyle sordu.

Bana nasıl yardımcı olabilirsin?

"Şey,eski... eski kitap."diye mırıldandım.Ben bunu neden dedim. Adam kafasını sallayarak uzaklaştı.Bende eski kitabın nereden çıktıgını düşünüyordum.Rüyam.....
Tom-san iyi olduğuma inanmamış olmalı ki

"Shizou?"diye seslendi.

"Bilmiyorum tom-san"diye pek de tatmin olmayan bir cevap verdikten sonra onun'delirdin mi sen?'bakışlarını görmezden gelmeye çalıştım. O sırada dukkan sahibi elinde şimdiye kadar gördügüm en  eski kitabı tutarak bize doğru geldi.

"Aradıgın kitap bu mu genç adam?"diye sordu,kitabı uzatıp

"Bu kitap buradaki en eski ve gizemli kitaptır.!"kitabın kapağına bakınca o işareti gördüm!

Rüyamdaki işaret! İşaretin hemen altında 'efsane' yazıyordu.

Kitabı açmaya çalıştım ama sayfaları kımıldamadı bile. Bende çareyi sormakta buldum.

"Bu kitap neden açılmıyor?"

"Dedigim gibi genç adam en eski ve en gizemli. Kimse açmayı başaramadı bu kitabın kopyaları vardır ama bilgisi yoktur sadece arkasındaki yazı vardır."yaşlı adamın cevabı ikimizi de şaşırttı.
Kitabın arkasını çevirdigimde çok kısa bir bilgi vardı.
Söyle yazıyordu.

'Kio o normal bir kız gibi görünebilir ama o bir tilki kızdır. Tilki olarak göründügü de olmuştur. Tarihte hiç degişmemiştir. Sadece seçtikleriyle konuşur ve korur. Doğanın koruyucusu aynı zamanda tanrı kadar güçlüdür.
Dikkat: asla onu kızdırmayın!

Buda ne demek?Dükkan sahibine döndüm ve kitabı ödünç istedim oda hiç düşünmeden bana verdi. Teşekkür edip çıktık.
Tilki kız kio...o bir efsane.

..
Tom-san "Bu günlük işimiz kalmadı. Ben russia Sushi'ye gidecegim sende gelmek ister misin?"diye sordu.

Aslında iyi olur adam dövmek insanı acıktırıyor.

"Bende acıkmıştım zaten hadi gidelim."diye cevapladıktan sonra o yöne doğru yürümeye başladık.

....
Russia Sushi'ye geldigimizde gözüme takılan ilk şey karşılıklı oturmuş ikili olmuştu. Yüzüme istem dışı bir gülümseme yayıldı. Sonra tom-san'a dönüp,

"Tom-san ben izayalarının yanına gidiyorum sen keyfine bak."dedim ve onlara doğru yürümeye başladım.

Tom-san çok tedirgin olmuştu! Neden ki? Dogruya herkez onun en büyük düşmanım oldugunu sanıyordu. Ama artık öyle degil!

Tom-sanı aldırmadan onların yanına gittim. Şimdi fark ettim de ben bugün hiç sigara içmedim! Yanlarına varınca ikisi de bana baktı. Ama tek ikisi degil herkes bize bakıyordu sanırım kavga edecegimizi sanıyordu. Kio yerinden kalktı ve bana sarıldı. Sonra omuzlarımdan tutup beni kendi etrafımda döndürdü sonra gülümsedi.

"Hoşgeldin romeo görünüşe bakılırsa hiç yaran yok! Harikaa~"diye şakıdı ve yerine oturdu ve boş olan sandalyeyi gösterdi. Ben izayanın sadece bakmasına biraz sinir oldum açıkçası. Durumu anlayan kio izaya'ya döndü.

"Ah... kusura bakma romeo, izaya misafirlere alışık degil. Izaya hoş geldin desene en azından!."

Izaya ayaga kalktı herkes kavgayı beklerken kio gülümsüyordu. Izaya bana yaklaştı herkes kaçmak için tetikte bekliyorlardı. Kio ise elma yiyordu! Tuhaf bir durumun içindeydik!

Izaya yaklaştı ve kolumu tuttu. Nedenini anlamamıştım açıkçası. Beni sandalyeye oturtup arkadan boynuma sarıldı. Benim kalp atışlarım tavan yaparken o kulagıma fısıldadı

"Gelmene çok sevindim çünkü korkuyorum."

Ardından ayrıldı ve sandalyesine oturdu. Gümseyerek

"Hoşgeldin shizu-chan."

Gözlerinde korku vardı. Herkesin agzı şaşkınlıktan yere çarparken kio gülümsedi. Havadan sudan konuştuk. Bir ara kio lavaboya gitti, gider gitmez izayanın agızındaki bakla çıktı.
Kio'nun hırlaması,gözünün parlaması vesaire......
Benim aklıma onun 'beni araştıracaksan "tilki kio" 'diyişi geldi ve agzımdan o kelime döküldü

"Efsane!" Haklı olarak anlamayan izaya

"Ne?"diye sordu. Ben de açıkladım

"Tilki kız kio. O bir efsaneymiş."

Bana hala boş gòzlerle baktı. Bende ona yanımdaki kitabı uzattım. O arkasındaki yazıyı okuduktan sonra soru soran gözlerle bana baktı. Ben de derin bir nefes alıp ona rüyamı anlattım. Kitabı bana geri uzatı tam alacaktım ki biri benden önce davrandı!

"Bu da ne? Tilki kız kio ha? Hmm......"dedi elindeki kitapla kio. Ikimizde aynı anda ismini söyledik.

Kio bize gülümsedi, kitabı bana geri uzattı ve sandalyeye oturdu.

"Yerinizde olsam dikkat yazısını dikkate alırdım"dedi tabaktaki dilimlenmiş elmaları dürtüklerken.

Dikkat yazısı mı?

'Dikkat:asla onu kızdırmayın!!'

N-ne yani bu o mu??

Efsane tilki kız kio!

Bir bölümün daha sonuna geldik :3 yorum ve volte lütfen......
Bu arada elifçigime yardımları için teşekkür ediyorum :)
Medyadaki kitabın kapagındaki işaret /sembol :3

~shizaya ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin