Izaya uyanmıştı. Kafasını yatağın boş tarafa çevirdi, gözleri dehşetle açılırken kendini yataktan dışa attı. Ani hareketi yüzünden başı dönmüştü. Başını iki yana salladı. Tekrar yatağa baktı boş olduğunu gördüğünde derince iç çekti. Az önce dibinde uyuyan kişinin hayal olması kafasında soru işareti bırakmıştı.
Belkide onu en son 3 gün önce görmüş olmasından kaynaklanıyor olabilirdi. Belki bugün işlerini bırakıp hayal de olsa ona musallat olan kişiyi görebilirdi. Evet. Bunu yapacaktı.
Shizou uyanmıştı. Daha doğrusu uyandırılmıştı. Tepesinde ona bakan bir çift parlak siyah gözlerle karşılaşmıştı. Bir patisi anlında bir kulağı düşmüş ve gögüsünde oturan bir tatlılık abidesiydi. Shizou gülümsedi ve eliyle kafasını okşadı. Şu günlerde çok iyiydi çünkü baş düşmanını en son 3 gün önce görmüştü. Hem korkuyor(!) hemde rahat duruyordu. Tilkiyi kucakladığı gibi kalktı.
Shizou son işinide bitirmişti. Tilkiye zarar gelmesin diye tom-san'ın kucagına bırakıyordu.
"Tom-san kio'yu alayım. Sanırım acıktım."dedi shizou çünkü beyni acıkan karnı sayesinde durmuştu, ayrıca çok yorulmuştu. Tom-san kafasını sallayıp miniği ona uzattı.
"Bugün iş kalmadı shizou, buradan sonra ayrılıyoruz. Benim işlerim var. Hadi yarın görüşürüz."diyip uzaklaştı.
Shizou russia sushi'den çıkmıştı. Bütün enerjisi yerine gelmişti, yolda bir yandan yürürken bir yandanda kucagındaki miniğe dilinlenmiş elma yediriyordu.
Yolda en son istedigi şeyi görünce huzuru kaçmıştı. Minigi yere indirip karşısındaki siyah saçlı gence yanındaki otamatı fırlattı. Nedeni nedir bilmez ama izayayı ne zaman görürse o zaman çok mutlu olsa dahi sinir patlaması yaşıyordu.
Izaya bir şekilde ofisten kaçmış shizou'nun önüne atlamıştı. Onu görür görmez içini bir raharlık kaplamıştı. Shizou'yu aslında o tilkiden kıskanıyordu, çünkü o tilkiye kendinden daha çok oynuyordu. Ona doğru gelen otomatla kendine geldi ve atik hareketlerle kaçtı.
Kovalamaca yine başlamıştı. Tilkicik te shizou'nun peşinde koşuyordu. Tuhaf yanı ise izaya hep kaçıp gözden kayboluyor sonra 'sobe shizu-chan!' diyip tekrar kaçıyordu. Gün batmış etraf kızıllaşmıştı, izaya shizou'nun direğinden kaçmak için korkuluksuz bir balkona tırmanmıştı.
Shizou diregi yere bırakıp ikinci katın balkonundan bir dizini kırıp kaldıran hafif eğilmiş onunla dalga geçen gence baktı.
"Hahahaha! Shizu-chan ne o direği bıraktın? Yoksa evdeki insanlara zarar verirsin diye mi korkuyorsun? hahahahah-!!!!!"
Izaya gelen sarsıntı ile dengesini yitirmişti. Yere dogru düşmüyordu, aksine kas yığının üstüne düşüyordu ve evet shizou'nun üstüne doğru.
Shizou sarsıtından sonra dengesini kaybetmiş üstüne dogru gelen bedene baktı.
Ikisinin gözleri şaşkınlıklarini belli ederken shizou refklesk olarak izayayı tuttu fakat dengesini kuramadı ve kaldırıma düştü.
Göğüsündeki siyah saçlı gence baktı. Siyah saçlı genç ise soku atlatamamıştı. Şaşırdığı konu shizounun onu tutması ve şu an üst üste olup shizounun göğüsünde yatması idi.
Shizou kararan gözlerini fark etti. Izaya fırlarcasına kalktığında sadece shizou'nun üstünde oturuyordu. Dışarıdan gören cidden yanlış anlardı!
Ensesinde hissettiği sıcaklık ile irkilmişti sarışın ilk şaşırsada, üstündeki gencin şaşkınlık ve endişe ile açılan gözlere gitmişti dikkati. Izaya hemen montunu çıkarmaya başladı. Bu hareket sarışının nefesini kesip beynini dondururken. Izayanın bileğini çekip oturma posizyonuna getirdiginde tekrar çalışmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~shizaya ~
Fanficbakalim beyenecek misiniz? ayrıca umarım beyenirsiniz. elimden geleni yapacagım. Ayrıca ilk yazışım. içinde 2 farklı shizaya hikatesi var.