sumut

411 27 10
                                    

YAZARDAN..

Çatıda birbirlerine özlem ile sarılırken, izaya hafif ayrıldı. Ağlamaktan gözleri, burnu kıpkırmızı olmuştu. Shizou'nun bu görüntü karşısında, daha fazla kendini tutamadı ve o ölesiye arzuladıgı, baldan tatlı dudaklarına yumuldu.

Izaya ilk şaşırsada shizou'nun sıcaklıgı ile bir girdaba yakalanmıştı. Onu arzulayan kısmı baş gösterince o da karşılık verdi. Ikisinin de öpüşmeleri derinleşirken, iradelerini yitiriyorlardı.

Öpüşmeyi yavaşça bırakan shizou, bembeyez ve narin boynuna ilerledi. Onun tadının bu kadar güzel oldugunu hayal bile edememişti. Izaya da kendinden geçmiş, shizouyu istiyordu. Elerini shizounun saçlarına geçirmiş onu daha çok kendine bastırıyordu.

Shizou mesajı almıştı. Ama onu engelleyen siyah uzun kollu t-short'üydü. Çıkarmayla ugraşmadan direk yırtıp attı.

Izaya ilk şaşırsada bunu çok seksi buldu. Oda shizounun papyonu çözüp, gömlegine saldırdı. Shizou göğüs uçlarına yönelip dil darbeleri atmaya başladı.

"Ahhh!!" Izayadan bir inleme kazanan shizoudan geriye irade diye birşey  kalmamıştı. Kendini olabildigince izayaya çekti.

Bedenleri, inlemeleri bir bütün olurken unuttukları birşey, yani iki şey vardı. Onlardan fazla uzakta olmayan, ama onlarında zevklerinden duyamadiklari da bir gerçekti. Kio ile mio orada durmuş sadece onların yiyişmelerini izliyorlardı.

"Onlar burada daha fazla yiyişirlerse hasta olacaklar, zaten duramayacak kadar kendilerinden geçtiler. Birşey yap kio." diye sızlandı mio. Kio bir anlıgına mio'ya sonra tekrardan onlara baktı.

"Haklısın. Buz gibi beton ve geceyle hasta olurlar. Şimdi yanıyorlardır ama terledikten sonra çok kötü olur. Hmmm...." diye cevap  verdi kio.

Shizou yavaşça izayayı yatırmaya başladı. Izaya boynunu geriye doğru atmış, shizou da vücudunun her bir noktasını keşvediyordu. Izaya soguk zemini hissedince istemsizce titremişti, ama yanıyordu da. Birden yumuşak bir yere düştügünü hissetti. Shizou kafası kadırdıgında ikisininde bembeyaz bir yatakta olduklarını gördüler, etraflarında uçan bembeyaz kuş tüyleri onları büyülüyordu.

Kafalarini biraz daha kaldınca yatagın başındaki kio'nun sembolünü gördüler.

Memnun bir gülümsemeyle izayaya bakan shizou onu öpmeye devam etti. Izaya ise daha fazla istiyordu. Dayanamıyordu...
Shizou'nun saçından tutup, kafasını kaldırdı. Shizou ona şaşkın şaşkın bakarken, izaya ona sahroş ve kızarmış ifade ile ona bakıyordu.

"Dayanamıyorum. Shizou. Gel artık bana." diye vurguladı. Shizou şaşkınlıgı, pis sırıtmaya dönüşürken konuştu.

"Acıtacak ama!." demesiyle izaya yutkundu. Ama cevabı geciktirmedi.

"Biliyorum. Shizu-channn. Lütfen gel bana!." son cümle fazla emirciydi. Shizou titredi ve emre itahat edip, elini izayanın pantoluna attı. Pantolundan kurtulan izaya derin bir nefes alırken, shizou kendi pantolundan kurtuldu. Şimdi ikiside baksırlıydı, ve hararetle birbirlerini süzüyorlardı.
Ezberlemek ister gibi..
Shizou tekrar o tatlı dudaklara yöneldi. Bir kolu dirsekten kırılmış izayanın kafasının yanındaydı. Diğeri ise izayanın baksırına yönelmişti.

Izaya ise bir an önce içine girmesini bekliyordu. Hatta izayanın sabrı kalmamıştı. Shizou onu özlemle yakarken, o amansızca girmesini bekliyordu. Dayanamadı ve patladı. Ifadesi fazla ciddi ve ürkütücüydü. Dudaklarından ayrıldı ve ;

"Yeter artık! Ben artık beleyemiyeceğim. Özlemle bana dokunuyor her yerimi ezberliyorsun ama ben. İçime. Girmeni. Bekliyorum. Artık sabredemiyorum. Içime gir shuzu-chan. Içime gir!."diye haykırınca shizou durumun ciddiyeti ile seslice yutkundu. Izaya shizou'yu istiyordu. Ve acıyıp acımaması önemli değildi.

Shizou ikisininde baksırından kurtulup zonklayan şeyini, izayanın deliğine konumladı. Ve izayanın yüzüne baktı.

Izaya ise hisettiği sertlikle amansızca titremişti. Shizounun ona baktıgını görünce kafasını olumlu anlamda salladı. Shizoudan hala hareket gelmemişti.

"Hadi!"bildigin haykıran izayanın sesiyle panik yapan shizou refkleks olarak kendini itti. Izayanın çıglığı ile yine panikleyen shizou çıkmak istedi ama
" Ahhhh!!.. Hay-ır-ah... ç-çıkma! Ahhh..."izaya inanılmaz acıyla kıvranıyordu. Shizouda çıkmasıyla tatsızlık olacagından, o noktayı bulmak için hareket etmeye başladı. Izayanın acı çığlıkları arasında zevk gelince kendini kaybetti.

"Immm... Hah.. ımm.." shizou bulduğu noktayla sırıtırken izayanın içinden çıkıp birden kökleyice izayadan zevk çığlığı odayı doldurdu. Izaya aldıgı zevkten dört yoo.. sekiz köşe olurken. Shizou'nun dudaklarına yapıştı. Ikiside tatmin olduklarında boşalmışlardı. Ama bu onları durdurmamıştı. Kaç kez yaptılar, kaç kez boşaldılar hatırlamıyorlardı. Fakat ikiside bir süre sonra yıgıldılar  ve kuş tüylü yatakta sarılır halde uykuya dalmışlardı.

Odanın içinde kocaman yatak ve yatağın yanında ikili kanepe vardı. Nefes alış verişleri düzenli tempoya girdiğinde, kanepede oturan iki kişi belirmişti. Kedi uyuya kalmıştı. Tilki ise kio'ya yani insan haline dönüşüp, tatlı ve memnun gülümseme ile onların üstlerini örttü. Ve mio'ya döndü. O kio gibi degildi kio uyumaya ihtiyacı yoktu. Ama mio fazla belki kio'ya göre hiç güçlü degildi. Odada bir kapı yarattı ve kolidora çıktı. Mio'yu bir koltuğa yatırıp üstünü tatlı küçük sarı bir çarşafla örttü. Mutfağa yönelip bir elma aldı ve yerken şunları düşüyordu.

'Acaba şimdi hangi animeye sataşsam?'

Kio bir yandan boyut koruyucusu idi. Istediği animeye gidebilir istedigi gibi yönetebilirdi. Nede olsa o bir efsaneydi. Nerde olursa olsun değişmeyen tek şey iki zıt insanı birleştirmek olacaktı.

Düşmanlık sadece aşkın farklı bir tanımıdır. Insan sadece inanmak istedigine inanır.

Selamm :3 uzun zamandır yamıyordum da! da...
Acaba devam etsem mi yoksa burada bıraksam mı bilemedim. Imm.. şey ilk sumut yazışımdı. Umarım beyendirbilmişimdir. Yorum istiyoyummm. :3

~shizaya ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin