Merhaba,adım Leyla.Bu aralar herkesten uzak daha doğrusu her zaman herkesten uzak asosyalliğin en diplerinde 17 yaşında fiziksel özellikleri ön plana çıkmayan sıradan bir kızım.
Ne kadar da güzel bir haftasonu bu böyle(!) yine evde annemin günlerinden biri var.Necla teyze,Emine teyze,Şengül teyze oo Fatma teyze herkes burda anlaşılan hemen hızlıca annemin zoruyla onlara "ne olur soru sormayın" bakışları atarak hoşgeldiniz dedim ayıcıklı pijamalarımla ve koşar adımlarla odama çıktım gördüğüm şeyle dona kaldım tabiki de Aras, Necla teyzenin küçük oğlu ah pardon küçük canavarı kitaplığımı alt üst etmiş bilgisayarımı açmaya çalışıyor "bana bak bücür cabuk çık şu odadan" diye bağırdığımda hemen kitaplığımı düzenlemeye başladım bir sürü kitap ta kaç senelerdir varlar.Hepsini kaldırdım tek tek bir tanesi yatağımın altına düşmüş onu almak için eğildim o kitabı görünce bana yabancı olmayan bir şeyler canlandı içimde ama anlayamadım pek onu da sıradan kitaplarımın arasına koydum hızlıca,hemen kendimi yatağıma attım sanki müziğe açmışım gibi misafirler gidene kadar müzik dinledim ve odamın tavanında canladırdım hayallerimi.Ve tüm işkence misafirler gidince başladı ya o savaştan çıkmış gibi olan salonu temizlemek aah... Evi temizliyorduk ama aklıma yine o kitap gelmişti sahi niye böyle hissettirmişti bu kitap?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benim İçimsin
ChickLit..."Hayat bir yapboz ve sen benim yapbozumun kaybolmuş,eksik parçasısın." dedi gülüşü papatyalar kadar masum olan adam.Kadın hafifçe kaldırdı utancından eğdiği başını bir tebessümle baktı adamın gözlerinin içine "Eksik parça ellerinde" dedi adamın e...