Değişim

256 3 0
                                    


Ben:
"Eee gençler ne yapıyoruz"

Azra:
"Aslında sinemaya gidelim diye kararlaştırmıştık, size de uygunsa?"

Can'a baktım ve Can:

"Oluuur"

Kafeden kalktık hesabı ödedik ve yine çok şanslıyız ki sinema da buraya baya yakın. Yolda Burcu Zeynep kendi aleminde takılıyorlardı, ilk önce çiftlerle biraz konuşayım diye düşündüm.

"Eee gençler, ne zamandır birliktesiniz?"

Azra:
"İki ay oldu dün"

Ben de gülümseyip:
"Daha tazesiniz, umarım aranız hep böyle iyi olur"

Teşekkür ettiler ve bende Burcu'yla Zeynep'in arasına girip:

"Ne o kızlar, bizi dışlıyor musunuz?"

Zeynep, "Yok bee" dedi ve gülerek koluma sarıldı. Ben de gülerek karşılık verdim ve kolumu bıraktı.

Zeynep'le aramız iyiydi - arkadaş olarak - dalgasına böyle şeyler yapardı bazen.

Derslerden konuştuk biraz, baya bir az, sonra hocalara sövmeler başladı:

Burcu:
"Göt hoca o ne ya öyle, insafsız piç"

Ben bunu duyunca konuyu pek dinlemedim, hepsi birbirine benzerdi çünkü. Bu konuşma bitince Can:

"Kızlar, siz hala sap mısınız?"

Can'ın bu soruyu sorması biraz ironikti çünkü önceden Burcu'yla kısa bir süre birlikte olmuşlardı.

Sevgili denemez pek, daha çok sevişmişlerdi, baya sevişmişlerdi, eve pek girememiştik.

Ama araları hiç bozulmadı, iyi arkadaşlar hala.

Burcu:
"Ben de yok, Zeynep'i bilemem ama..."

Sözler baya imalıydı, Can'ın de benimde yüzümüze ister istemez bir tebessüm yerleşti ve Zeynep'e baktık.

Zeynep:
"Ne?"

Kesin birisi var, cevaba bak mk, gülmemek için kendimi zor tutuyorum.

Can:
"Söyle hadi"

Burcu ve benim sert bakışlarım altında kalınca utana sıkıla:

"Bir çocuk var adı Mehmet, daha 1 hafta oldu"

İsim bir yerden tanıdık geliyordu, bu civarlarda pek mehmet isimli birileri yoktur.

Ben:
"Soyadı ne?"

Zeynep:
"Biçen"

Bu çocuğu biliyorum, pek bir özelliği yoktu, iyi birisi gibi duruyordu.

Ben:
(Tebessüm ederek)
"Tanışmıştım onunla, iyi birisi gibi, hayırlısı olsun"

Zeynep:
(Gülerek)
"Sağ ol bacım"

Sonra sinemaya vardık, güzel bir aksiyon filmi vardı; biletlerimizi, mısırlarımızı ve içeceklerimizi aldık, kısa bir bekleme sonrasında filme girdik.

Sırayla şu şekilde oturduk:
Zeynep, ben, Can, Burcu; sevgililer de arkaya yalnız oturdular.

Sinemada bizim dışımızda 2 çift daha vardı, anlayacağınız baya sakindi nedense.

Film başladı, ilerledi biraz. Bizim çiftimiz görmemişler gibi yiyişiyor arkada, arada seslerini duyuyordum artık, sinemada gürültülü anlarda seslerini duyuyordum artık. Bi konuşma yapmalıydım, uyaracağım falan yok, sadece biraz daha sessiz.

O arada Can ve Burcu'dan baya yakın hareketler gördüm.

Telefonu çıkarıp Can'la mesajlaşmaya başladım.

"Can?!"

"Ne?"

O arada telefonuma baktığını farkedip Zeynep'e baktım.

Zeynep:
"Peki, peki" dedi ve filme devam etti.

Sonea Can'la mesajlaşmaya devam ettim.

"Bunu yapacak mısın?"

"Hayır, sadece biraz eğlenicem"

"İyi"

Arada ayapa kalkıp gerindim ve:
"Ben işemeye gidiyorum"

Can hariç bütün tanıdıklarım tip tip baktı

Ben:
"Ne var?"

Zeynep:
"Kemaal"

Ben:
"Siz işemiyonuz mu be?"

Burcu araya dalıp:
"İyi iyi, işe gel"

Bu tarz mevzular sık yaşandığından artık kabullenmeye başlıyorlardı, benim öyle bir şey olacak diye korkum olmadığından yapmaya devam ediyordum, ben böyle rahatım.

Gökay lafa girip:
"Ben de gelsem iyi olacak"

Ben:
"Hadi" diyip yürümeye başladım.

Tuvaletten dönerken ben:
"Gökay, az sessiz abi" dedim gülerek

Gökay:
"Hiç farkında değilim abi, kusura bakma"

Kızlar benim biraz ters olduğumu anlatmış sanırım.

Gülerek karşılık verdim ve yerlerimize geçtik.

Sorunsuz bir şekilde filmi izledik, çıktıktan sonra telefonumda Sena diye bir kızdan mesaj olduğunu gördüm...

Eleştirmen +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin