O ÖLEMEZDİ

211 13 3
                                    

Her yer pusuluydu. Göz kapaklarım karanlığa yeniden gitmek istese de zoraki bir şekilde gözlerimi açtım. Yanımdaki adamın gözlerindeki öfkeyi görmemek için kör olmak gerekirdi. Beni neden buraya zoraki bir şekilde getirdiklerini de bilmiyordum. En son yanımda oturan kardeşimin kanı yerde kalmayacak demişti. Neyden bahsediyordu bu adam. Başımın ağrısı tüm vücudumu zonglatıyordu. Hareket edecek halim hiç yoktu.
"Uyandın mı ufaklık? Ne o yoksa çok mu korktun. Gökhan seni kurtaramadı mı?
Ne diyordu bu adam. Niye burdaydım ben? Konuşacak taakatim bile yoktu.
"Ölümün benim elinden olacak ufaklık... Hemde Gökhan yüzünden. Kardeşime ne yaptıysa aynısını hatta daha fazlasını sana yapacağım...

........

Tahlil sonucu açıklanmıştı. Cesed Sinemin değildi fakat ya geç kaldıysak. Ya şuan o öldüyse.

Komiser mobese kayıtlarından bir arabadan başka bir arabaya bir kız taşıdıkları birkaç görüntü buldular.
Görüntüdeki baygın olan kız Sinemi andırıyordu. Arabanın plakasını alıp polislerle beraber hemen yola koyulduk.

......

Yanımda yatan genç kız korkmuş gözlerle bana bakıyordu. Yaptığım iğnelerden dolayı hareket etmesi çok zordu hatta imkansızdı. Onu öldürmem kolay olacaktı.

.......

Arabanın yanına geldiğimizde çevredeki bütün binaları aramak için polislerin bazıları ayrı yerlere dağıldı. Bende dört beş polisle beraber mekana girdim.

.......

Bu adamın benle ne alıp veremediği vardı. Gökhanın yaptığı pisliklerin bedelini ben ödeyemezdim dimi. Bu kadarı da fazlaydı. Konuşabilsem birçok şey söylerdim fakat konuşamıyordum. İğnenin içine nasıl bi ilaç koyduysa.

Bana ne yapacaktı. Gökhanın bulaştığı nasıl pis işler olabilirdiki? Bunun intikamını niye benim yerime ondan almıyordu?
Kafamdaki soruları bölen şey yanımdaki adamın kalkıp kocaman bir şiringanın içine kırmızı ve sarı tonlarına yakın ilacın getirmesi olmuştu.
İğneyi bana vurmasını engelleyemiyordum. Kolumdaki damara hızlı bir şekilde sokup tüm ilacı damarıma verdi. Kolum yavaş yavaş uyuşuyordu nefes almakta çok fazla zorlanıyordum. Şimdi başlayan öksürük krizi ciğerlerimi parçalarcasına canımı yakıyordu. Göz kapaklarım kapanmak için fazlasıyla beni zorluyordu. Sanki zaman durmuştu. Karanlığın içine girmeden önce öksürüklerim kesilmişti ve nefes alamıyordum.

......

Polisler burayı bulmuşlardı. Lanet olsun. Tek çare onu zehirleyip öldürmekti. Önce öksürük krizine girecek ardından nefes alamayacaktı. Planımı tam yerine getiremesemde iğneyi yapar yapmaz etkisine göstermeye başlamıştı bile. Hemen burdan uzaklaşmalıydım. Hiçbir iz bırakmadan.

.......

Girdiğimiz binada kimse görünmüyordu. Polisler yardım için telsizden diğer ekiplere haber veridiler. Binanın içindeki herhangi bir odaya daldım. Sinem yerde zincirlenmiş baygın bir şekilde yatıyordu. Nefes alamıyordu. Hayır beni bırakıp gidemezdi. O ölemezdi....

Elde KalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin