Arkamdan bagıranları takmadan hızlıca eski evden çıktım. Nereye gittiğimi bilmiyordum ama gözyaşlarım çoktan akmaya başlamıştı.
Ben karanlık ormanda koşmaya devam ederken arkamdan birinin geldigini hissettim.
Korkuyla arkamı döndüğümde arkamda kimsenin olmadığını gördüm. Hava kararmıştı ve ben bu korkunç ormanda tek basımaydım.
Düşüncelerimi kafamdan atarak yoluma devam ettim. Geldiğim yolları bulmaya çalışıyordum fakat her yer aynıydı.
Ormandan gelen sesler hıpızlı atan kalbimin sesiyle birleşmişti. Bu ormanda yalnız kalmam Burak'ın ,iki yıldır deliler gibi sevdigim adamın, beni suçlaması , ve korktuğumda nefessiz kalmam.
Evet küçüklükten beri olan birsey bu. Korktuğum zamanlar nedensizce nefessiz kalıyordum. Astım hastalığım yoktu. Ama o zaman nefes alamıyordum.
Aklıma çantamda ki haplar geldi. Çantamdan suyumu ve haplarımı çıkardım. Ağzıma bir tane hap attım ve suyumdan bir yudum aldım.
Baş ağrım az da olsa geçmişti. Ama hala korkuyordum. Şimdiye kadar beni aramaya çıkmış olmalıydılar.
Bu kadar mı degersizdim. Ya da ilk ölecek kişi ben miydim? Gerekirse ölürdüm. Arkadaşlarım icin onlara zarar gelmemesi için.
Korkuyorum tüm hayatımızın bir oyun yüzünden bitmesinden. Böyle olmamalıydı. Biz bu tatilde çok eglenecektik. Ben Burak'a...
Düşüncelerimi arkamdan gelen ses bölmüştü. Hızla arkamı döndüğümde karşımda maskeli bir adam görmemle çığlığı basmam bir oldu.
Ben kaçmaya çalışırken o beni tutmuştu bile. Bağırmam icin eliyle agzımı kapattı.
Ne kadar çırpınsam da beni tutan kişiyi yenebilecek kadar güçlü değildim. O kadar güçlüydü ki beni tek eliyle tutsa da elinden kurtulamazdım.
Korkum daha da arttığında nefesimin kesildiğini anladım. Ben nefes almaya çalışırken birden öne yalpalandım. Beni bırakınca az da olsa rahatlamıstım.
Üzerime dogru gelince korkarak arkaya itekledim kendimi. Yanıma yaklaşıp kulağıma eğildi. "Bak bu güzellikle bu ormanda olmaz. Simdilik acıyorum sana dokunmuyorum. Ama bir daha böyle bir şey yapma tamam mı cici kız." dediklerinden hicbir şey anlamamıştım.
Aslında hiç birini duymamıştım. O konuşurken ben hıçkırarak ağlıyordum çünkü. Bugün bu kadar macera yeter bence. Uyanmak istiyorum artık.
Bu korkunç rüyadan uyanmak istiyordum. Böyle olmamalıydı. Hayatım bu kadar berbat olmamalıydı. Daha dün kahkaha atarak sokakta yürüyen ben şuan nerede oldugumu bile bilmiyorum.
Ben bunları düşünürken birinin beni çağırdığını duydum. Bu Derin'in sesiydi. Hızla ayağı kalkıp bağırmaya başladım. Derin'in sesi gitgide daha da artıyordu.
Karanlığın icinde birinin bana doğru geldiği görmemle koşarak ona dogru gitmem bir oldu.
Derin oldugunu anladığım kişinin boynuna atlamıstım bile. O da bana sımsıkı sarılarak "Buldum seni! Çok korktum kayboldun diye çok! " dedi.
O bunları söylerken ben onun tişörtünü ıslatmaya başlamıştım bile. Benden ayrılıp gözyaşlarımı eliyle sildi.
Yürümekte zorlandığım için elini belime koydu. Ona yaslanarak yürüyordum.
Az mesafe yürümüştük. Eski eve girdiğimde herkesin kapıya bakması bir oldu. Su koşarak bana doğru geldi. Boynuma sarılmasıyla ağlamaya başlamıştı.
"Ağlama." dedim sessizce ben de ona sımsıkı sarılmıştım. Ayrıldıktan sonra yan tarafta beni hiç takmayan Burak'ı görmüştüm.
Nasıl anlamıyordu. Benim ona çok farklı baktığımı herkez anlamısken o nasıl beni görmezden gelebiliyordu.
***
3. Bölümün de sonuna geldik. Betimlemem eksikmis düzeltmeye çalıştım. Bilmiyorum yapabildim mi? Vote ve Yorumlarınızı bekliyorum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Kamp
Mystery / ThrillerHerşey o kamp ile başladı. Büyük bir heyecanla gittiler o kampa. Ne ile karşılaşacaklarını bilmeden. Acaba hayallerinde ki gibi muhtesem mi olacaktı. Yoksa onları farklı seyler mi bekliyordu? Gizli bir kişi , ses kayıtları, yazılar... Onlara zarar v...