Karşımda geniş ve bomboş bir koridorla karşılaştım. Ayakkabılarımın bağcığını çözmek ıcın egildigim sırada babam seslendi "Çıkartma". Haklıydı heyecandan olacak ki ben bunu düşünememiştim...
Yerlerde kırılmış tuğla parçaları ve kum olduğu için eve ayakkabıyla giriyorduk. Eve girildiğinde duyulan çok ağır bir boya kokusu vardı. Duvarlar yeni boyanmış olmalıydı. Hızlı adımlarla odaları dolaşmaya başladım,odamın büyüklüğünü merak ediyordum. Koridorun sonunda karşı karşıya duran 2 odayla karşılaştım. Biri diğerine gore daha buyuktu ve ben o odayı kapmak için büyük bir savaş verecektim.
Arabadan getirdiğimiz valizlerimizi evin bir köşesine yığdığımız sırada kamyon da çoktan gelmişti. Yatakları kurmak eziyetli olacağından bu geceyi yine koltuklarda geçirmeyi tercih ettik...
Sabah pencereden gözlerime gelen güneş ışığıyla uyandım. Kimse uyanmamıştı. Anneme biraz da olsa yardımımın dokunabileceğini düşünerek valizimi aldım ve gelişi güzel konulan gardrobumun içine kıyafetlerimi yerleştirmeye başladım. Kamyona yüklemeden önce dolaplarım silindiği için tekrar silme ihtiyacı duymadım. Büyük bir özenle kıyafetlerimi yerleştirdim fakat birkaç güne dağılacağından da emindim.
Çalışma masamın, çekmecelerimin ve şifonyerin tozunu nemli bir bezle aldıktan sonra salondan gelen kardeşimin sesiyle irkildim ve hızlı adımlarla salona doğru yürüdüm. O ise çoktan kalkmış koltuğun üzerinde oturuyordu. "Günaydın Sarpişko" dedim. O ise bana "Seren bana lulu aç" şeklinde seslenmişti. Lulu onun dilinde çizgi film demekti.
Bana Seren derdi bir türlü abla dedirtememiştim. Ama bu sinirimi bozmuyordu sonuçta 3 yaşında ve birşeylerin hala farkında değil,eminim büyüdüğünde bana abla şeklinde hitap etmesi gerektiğini
anlayacaktır.Eşyalarımızın yerleşmemesi nedeniyle ona çizgi film açamayacağımı onun anlayabileceği bir şekilde söyledim o ise biraz mızmızlandıktan sonra bunu kabul etmiş gibi görünüyordu...
5-10 dakika sonra annemler de uyanmıştı. Annem yiyeceklerin olduğu koliyi dikkatle açtı ve bize kahvaltı hazırlamaya başladı... kısa bir süre sonra evde annemin sesi duyuldu "Kahvaltı hazır."
Mutlağa girdiğimde herkesin kahvaltı masasına oturmuş olduğunu gördüm, o uzun yolculuktan sonra herkes çok acıkmış olmalıydı.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra herkes bir işe girişmişti, annem mutfak malzemelerini yerleştiriyor, babam evin elektrik ve su gibi islerini hallediyor ben ise odamın eşyalarını yerleştiriyordum.. Sarpişko ise lulu izliyordu.( Arkadaşlar bu bölümü uzun tutmaya çalıştım umarım beğenmişsinizdir. Yıldızın içini doldurmak o kadar da zor değil bence :)