Bölüm 3: "KARŞILAŞMA"

128 7 5
                                    

Bölüm biraz geç geldi kusura bakmayın özel durumlardan dolayı kafamı verip yazamadım. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar..

Multimedia İkra ve Özgür..

*****

"Anne bu kadar yeter okula gidicem 2 haftadır istirahat ediyorum." diyerek annemi dinlemeden kıyafet aramaya koyuldum. 2 haftadır evdeydim. Hem okuldan yeterince geri kalmıştım hem de arkadaşlarımı özlemiştim. Tabi bir de Özgür var.. Onu hastaneden sonra bir daha hiç görmedim. Aptal herif. İnsan bi ziyaretime gelir. Salak kafam sanki ne bekliyorsam. Tanımıyor bile seni. Bi yardım etti diye yanında olacak değil ya.

Düşünme bunları İkra sen böyle bi kız değilsin. Hem sevgilisi var. Yeşim. Sahi başıma gelenleri duyunca sevinçten neler yapmıştır kim bilir. Bugün, çok dinamik bir şekilde okula girmem lazım diye düşünürken dolabımı kurcaladım. Kırmızı üstü yazılı bi tişört altına açık kot şortumu hızlıca giydim. Saçlarımı düzelttiğim de alnımda gördüğüm iz o günün bana kalan iziydi. Umarım geçer diye mırıldandım. Hafif bi pudra, rimel ve dudak parlatıcımla yüzüme renk verip aşağı indim.

Babam her zamanki gibi koltuğa yayılmış televizyon seyrediyor, annem ise telefonda arkadaşıyla dedikodu yapıyodu. Gözlerimi devirerek masadaki poğaça ve çayı hızla yiyip dışarı attım kendimi. Kapıdan çıkar çıkmaz yüzüme vuran sıcak havayla yüzümü buruşturdum. Hava eylülde olmamıza rağmen şaşırtıcı bi şekilde sıcaktı. "Artık soğuklar gelmeli üşümeliyim, yağmurda yürümeliyim, battaniyeme sarılıp uyumalıyım." diye mırıldandım. Sokakta yavaş yavaş yürürken o evi görmemle elimi alnıma vurdum. "Ah olamaz unuttum." diyerek eve yaklaştım. İçeri girdim ve girmemle yere düşmem saniyeler içinde olmuştu. Sırt üstü çimenlere düştüğüm için canım acımamıştı ama üstümde bi ağırlık vardı.

Yanağımda bi ıslaklık hissettiğimde yüzümü buruşturdum. Gözlerimi araladım ve üstümde küçük bi tüy yumağı vardı. Küçük bi süs köpeği. Gülerek kafamı yere koydum ve ellerimle köpeği alıp havaya kaldırdım. "Hey sen de nerden çıktın. Onu da geçtim bu kadar minik olmana rağmen bu güç de ne? Nasıl devirdin beni." diyerek bi kahkaha daha attım. Arkadan duyduğum kalın bi sesle toparlanıp ayağa kalktım. Yaşlı amca " Hoş geldin kızım ama geç kalmadın mı biraz?" dedi gülerek. "Haklısınız efendim. Başıma ufak bi kaza geldi de" diyerek gözlerimi devirdim. Tabi ufak bi kaza. Bıçak altına yatmıştım ama ufak bi kaza.. "Hayırdır kızım? İyi misin şimdi?" "İyiyim amca." dedim gülerek. Elim hala köpeği okşamaya devam ettiğini fark ettiğimde durdum. "Bu tüy yumağı sizin mi?" "Torunumun." dedi gülerek. Köpeği bahçeye bırakarak üzerimdeki toprakları silkeledim.

Elimi uzatarak "Ben İkra." dedim. "Bende Ali kızım." dedi sevimli sesiyle. Yaşlılar bu kadar tatlı olmak zorunda mı? Beyaz saçları ton ton yanaklarıyla gel ısır der gibiydi Ali amca. Dede mi demeliydim acaba? Ben hiç dedemi görmemiş, ona sarılmamış ve ton ton yanaklarıyla oynamamıştım. Belki de Ali amca benim dedem gibi olurdu. Bu düşünceleri bir kenara bırakarak "Teyze nerede? Onu da görüp tanışıyım bi mahsuru yoksa?" dediğim de yanıma gelip elini omzuma koyarak eve doğru yürüdük. 2 katlı, koyu renklerdeki ahşap eski bi evdi. Ama oldukça hoş bi havası vardı.

4 basamaktan oluşan girişteki merdivenlerden çıkarak içeri girdik. Evi görünce biraz şaşırmadım dersem yalan olur. Evin girer girmez tam karşıda büyük bi ayna vardı. Oldukça şık tarihi bir ayna olduğu belliydi. Önünde aynayla kombin edilmiş bi masa vardı. Masanın üstünde de fotoğraf çerçeveleri. Sanırım aile fotoğraflarıydı. Sol taraftaki odaya girdik. Yaşlı teyze yatıyodu. Beni görünce şaşırdı ve "Kızım hoş geldin." dedi hevesle. Gözlerinin içi gülüyordu resmen. Gülümseyerek gidip yanına oturdum ve elini tuttum. "Nasılsınız teyzecim." dedim elini okşayarak. "İyiyim kızım iyiyim yaşlılık olur böyle şeyler." dedi içten gülümsemesiyle. "Ben bundan sonra hafta sonları size yardıma gelicem sık sık görüşücez." dedim gülerek. "Sadece hafta sonları değil istediğin zaman gel." "Olur gelirim teyzecim bu arada ben İkra" dedim "Bana teyze deme Elif anne de kızım" dedi gülerek "Peki Elif anne. Benim şimdi gitmem lazım okulum var. Zaten yarın hafta sonu dikkat et kendine." deyip yanağına öpücük kondurdum ve kalktım. Ben kalkınca Ali amca da kalkmıştı. "Siz rahatınızı bozmayın ben çıkarım yarın görüşürüz kendinize iyi bakın." dedim ve kapıya yöneldim.

ZİFİRİ ÖZGÜRLÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin