3. Bölüm: "KALP AĞRISI"

746 8 3
                                    

ÖZGÜR

Eve giderken sokak arasından sesler duydum. Kafamı seslerin olduğu yöne çevirdiğimde 2 adamın yerde yatan birisine tekmeler savurduğunu gördüm. Koşarak yanlarına gittiğimde yerde yatanın bir kız olduğunu anladığımda beynimde şimşekler çakmaya başlamıştı. Daha çok yaklaştığımda ise.. Olamaz! İkra? Yerde yatanın, acıyla inleyenin İkra olduğunu görünce beynim dönmüştü sanki. Adamın tekini tutup "Gücünüz kıza mı yetiyor ulan şerefsizler!" diyerek var gücümle yumruğumu geçirdim adamın suratına. Bir tane daha ve bi tane daha.. Polisin siren sesini duymalarıyla kaçtılar. Peşlerinden gitmeyi düşünmüştüm ama İkra hiç iyi gözükmüyordu. Yerde hareketsiz bi şekilde yatıyodu. "İkra iyi misin? Aç gözünü. Bana bak güzelim. Aç gözlerini." dedim fakat hiç bi tepki vermiyodu. Beynim durmuştu adeta. Ambulansı bekleyemezdim. Hemen kucakladım ve başını göğüsüme yasladım. Yüzüne düşen saçları düzelttim. Elime bulaşan kırmızı sıvıyı gördüğümde kalbimde bi sızı hissettim. Ne oluyor bana? Neden kalbimde bi ağrı hissediyodum. Yüzüne baktım. O kadar masumdu ki. Korkuyla hastaneye koşmaya başladım. Etraftakilerin bakışlarını hissedebiliyodum. Arabaları umursamadan yola atlayıp karşıya geçtim. Hastaneye girer girmez "Biri yardım etsin! Nolur yardım edin!" diye bağırmamla hemen sedye getirdiler. İkrayı hemen sedyeye nazikce yatırdım. Elinden tuttum. Duyduğum şeyleri idrak edemiyodum. İkra bembeyaz olmuştu. " Nabzı zayıf. Hemen ameliyata." Duyduklarım karşısında napıcağımı bilemedim. İkranın eli ameliyathaneye girerken elimden kayıp gitmişti. Canım acıyodu. Onlar kimdi? Ne istediler ki ondan.

Aklımdaki düşünceler yanıma gelen görevlinin sesiyle sona erdi. "Beyfendi siz hastanın yakını mısınız? " "Evet bi arkadaşıyım." Görevli bayanın " Bu hastanın kıyafetleri ve özel eşyaları üstünden çıkanlar." demesiyle İkranın kanlı tişörtüne baktım. Elinden alarak duvara sırtımı yasladım ve yere oturdum.

Telefonunu elime alarak rehberi açtım. Babam yazan numarayı aradım. Bi kaç defa çaldı fakat açan olmadı. Saat 22.00 dı. İnsan bi arar merak ederdi. Anlamıyorum arama kaydında ne annesi ne babası vardı. Tekrar aradım. Bi kaç defa çaldıktan sonra bi ses "Nerdesin sen? Burası otel değil. Sadece yatmaya gelemezsin. Duydun mu İkra?" diye bağıran adam karşısında şaşkınlığımı tutamadım. "Beyfendi ben Özgür. Kızınızın okuldan arkadaşıyım." "Ne? İkra nerde? Sen kimsin neden telefonu sende?" "...Hastanesindeyiz. İkrayı ameliyata aldılar. Sokakta iki adamın onu dövdüğünü gördüm." dediğin an telefon suratıma kapandı.

İkra ameliyata gireli 35 dakika olmuştu. Kapıdan koşarak gelen adam ve kadını gördüğümde İkranın ailesi olduğunu gördüm. Ayağa kalktım. Kadın perişan haldeydi. Adamın suratında şaşkınlık ve korku vardı. Babası " Ne oldu? Nasıl oldu? Nerde İkra? " dedi. "Anlattığım gibi eve giderken gördüm. Aldım hastaneye geldim. Adamlar polis sirenini duyunca kaçtılar. İkrayı bırakıp gidemedim. " dedim kendimi zorlayarak. Sanki boğazım düğümlenmişti.

Ameliyat tam 2 saat sürmüştü. Hala içerdeler. Ellerimi sabit tutamıyorum. Oturamıyorum. Bi oraya bi buraya gidip duruyorum. Kafayı yicem sanki. Noluyo bana? Kafamdan onun o hali.. Aklımdan çıkmıyor. Korkuyorum. Çok korkuyorum. Bişeyler yapmalıyım. Elimden hiç bişey gelmiyor. Birden ayağa kalkıp "Neden hala içerde? Noluyo biri bişey söylesin!" diye bağırdım. Sinirden mi korkudan mı bilmiyorum. Bağırmamla İkranın annesi daha çok ağlamaya başladı. O sırada İkranın babasını göremedim. Etrafa bakınmaya çıktım. Tam kolidoru dönerken İkranın babasını telefonla konusurken gördüm. Kısık sesle tek eli alnında telaşla konusuyodu. Ağzından çıkanları duyduğumda beynimden vuruldum sanki. "Size parayı en kısa zamanda vereceğimi söylemiştim. Kızımdan ne istediniz. Sizin derdiniz benle." dediğinde kendimi tutamayıp adamın yakasına yapıştım.

ZİFİRİ ÖZGÜRLÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin