Tuna gittikten sonra kafamdaki soruları yuttum ve çantamı alıp deniz kenarına gitmeye karar verdim.
Orası bana huzur veriyordu.
Belki bunu defalarca söylemiştim.
Bir insan neden korkardı denizden?
Sonsuzluğundan mı, dipsizliğinden mi?
Tüm acıların kimseye dağılmadan ilerleyeceği yerdir deniz.
Hele karanlıkken..
Deniz kenarına gelmiştim, banka oturdum.
Gece ayrı bir güzeldi gerçekten. İnsanın atlayası geliyordu.Özlemiştim, eski sokağımı mahallemi, arkadaşlarımı.
Nasıl giderilirdi özlem. Konuşarak mı, görüşerek mi, gülüşerek mi?
Sarılmak bile yetmezken bunlar nasıl yetecekti.
Derince bir nefes aldım. Her zaman güzel kokuyor burası diye düşündüm.
Şu teknelerin arasından en farklısı geliyordu uzaktan.
Hayrandım ona, hayranlıktan da öte. Bu kadar güzel üretilmesi takdire şayandı.
İleride kesinlikle buna binmeyi öğrenecek ve tepesinden inmeyecektim.
Eski hayatımın tadı yoktu şimdi. Madem ki sıfırdan bir hayata başlayacaktım, mutlu olmam gerekirdi ve ben kim ile mutlu olacağımı biliyordum. Uzun zamandır ne görmüş ne de sesini duymuştum. Onu özlediğim bir gerçekti.
Elim telefona gitti. Numarasına basacakken duraksadım. Kaç aydır görüşmemiştik aradığımda ya açmazsa?
Zaman bizi çok farklı yerlere atmıştı. Önceden yan yanaydık, her an.
Şimdi ise bir caddede karşılaşsak garipseyeceğiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILDA
ChickLitSana gitme demeyeceğim Ama gitme Lavinia Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim İncinirsin, yine de sen bilirsin Sana gitme demeyeceğim Ama gitme Lavinia Üşüyorsun ceketimi al Günün en güzel saatleri bunlar Lavinia yanımda kal Sana gitme demey...