Almila'nın yere yapışmasıyla hepimiz onun başına toplandık.Bora yine bir zevzeklik yapıp
"Açılın ben doktor değilim"dedi.Almila'ya değer verdiği telaşından belliydi.Amaçsız bir şekilde bacağını üflüyordu.Almila'yı kucağına aldığı gibi arabanın oraya koştu.Arka tarafa Almila'yı yatırdıktan sonra Tunç diğer arabadan yardım çantasını getirdi.Pansuman yaptıktan sonra;
"İyisin de mi kuzum?"dedim.
"Biraz ezilmiş olmalı ama üstüne basamam heralde.Eve dönmüyor muyuz artık.!!"
Abime dönüp baktığımda;"Rüzgar çıktığı için her yer dağılmış.Yollarda çalışma varmış.Sanırım bugün burdayız"dedi.
Gerçek mi bu?Ormanda bir gün geçirebilir miydik gerçekten?
"Neee Sıraç ciddi misin sen?"dedi Elif.Gözleri korkuyla bakıyordu.
"Abi bunun başka bir çözümü yok mu?Bu dağ başında ne yapacaz?"dedim.Karşımda duran şebek pis pis sırıtıyordu.
"Bana uyar zaten annemlerde evde yok.En azından tek geçirmem"dedi ve güldü.
"Peki nerde kalacaz?"dedi Bora.
Offf bu olmamalıydı..!!!...
"Dayımların evi az ileride.Onlarda şu an anneannemgildedir.Yedek anahtarı hep komşularına bırakırlar.İsterseniz gidelim."dedi Tunç.
"Ara bakalım"dedi abim.Telefonunu çıkarıp dayısını aradı.Almila ve Bora hala arabadaydı.Bunlar mercimeği atmıştı fırına.Biraz sonra geldi yanımıza bay sevgilim.
"Tamam gidiyoruz"dedi ve abime dönüp "Yürüyerek gidersek yarım saat.Ama mecbur yürümemiz lazım çünkü yollar baya tehlikeliymiş."dedi ve Almila'yı görünce durdu.
"Ooo bir problemimiz var koca bir Almila..."dedi Tunç.Bora belinin ağrısını düşünmeden;
"Ben taşırım onu"dedi o tüm sevimliliği ile.Herkes halinden memnun bir şekilde yürümeye başladı.Biraz ilerdikten sonra yağmura yakalanmıştık.Koşarak ilerledik.Anayolun üstünde küçük,şirin bir ev.Biz bahçe kapısında beklerken benim cici sevgilim anahtarı almak için yan komşunun birine geçti.İki dakika sonra yanımızdaydı.O da gelince içeri geçtik.Her tarafım ıslanmıştı.Herkese temiz bir havlu vermek için banyoya gittim ama etrafta havlu yoktu.Kabul etmeliyim ki biraz oyalanmıştım o yüzden Tunç geldi.
"Bir havlu geetirmek bu kadar zor olmamalı"dedi.O müthiş gamzelerini göstererek.
"Bulamadım belkide ondandır"dedim.Biraz daha yaklaşıp;
"Öyle mi hanımefendii..."dedi imalı bir şekilde tam göz gözeydik.İkimizinde dikkati kapıdan giren abime yöneldi.
"Hadi kuzular ama hepimiz titremekten ölecez şimdi.."dedi.Bizde iki kapaklı dolaptann yeteri kadar havlu alıp çıktık.Salona döndüğümüzde herkese havluları verdim, kurulandılar.Bende kurulandıktan sonra Almila'ya sıcak suyla yarasına bastırdım.Sanırım biraz iyileşmişti.Oturup burdan sonra ne yapacağımıza karar verdik.Bugün burda kalacaktık.Yarın da arabaları bıraktığımız yerden alıp dönecektik
"Abii ben burda korkarım.Hem havada yağmurlu.Benimle uyu bugün."dedim abime yaklaşarak.
"Kocaman oldun bitanem.Siz kızlarla kalırsınız.Yukarıdaki yatakta.Bizde burda kanepede uyuruz.Ancak öyle olur.Tamam mı?"
Dudağımı büzüp "Tamam"dedim.
"Eee o zaman hadi hamaratlığınızı gösterin.Ben çok acıktım."dedi bedeni gibi ruhuda öküz olan canımın içi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAM OLSAYDI!
RandomBir mutsuzun,umutsuzun ve çaresizin öyküsü" BABAM OLSAYDI" Babasından sonra yalnız kalmış bir genç kız.Aşka küstüğü an karşısına dünyanın en tatlı insanı çıkar.Etrafındaki herkes onu tek başına bırakır.O ise hayatta hep bir yerlerde mucizelerin oldu...