Bölüm 3

88 9 10
                                    


Michael ile verandadaki kavgamızdan beri onu görmemiştim. Yaklaşık bir hafta olmuştu. Ne o ne de ben konuşmak için bir adım atmamıştık. Onu tekrar görmek istiyordum ama bunun için cesaretim yoktu. Şimdi ise ailecek restaurantta yemek yiyorduk ama aklım hala Michael'daydı.

"Melissa!"diye seslendi babam. Kafamı kaldırdım ve ona baktım. "Yemeğini sevmediysen değiştirebilirsin."dedi ve ben fark ettim ki yemeğime dokunmamıştım."Aç değilim." dedim ve masadan kalktık. Eve doğru yol aldık. Ben yol boyunca konuşmadım. Babam ve Alysia ise havadan sudan konuştular.

Eve geldiğimizde odama çıktım. Üstümü bile değiştirmeden kendimi yatağıma attım. Bütün gün boyunca Michael aklımdan çıkmamıştı. Bana bunları yaşatması haksızlıktı. Onu çok az tanımama rağmen hayatımın merkezine yerleşmişti. 

Alysia'nın eski sevgilisi olmasına rağmen onu tanımak istiyordum. Ama yapabileceğim tek şey onun bana ulaşmasını beklemekti. Pizzacıda çalıştığını biliyordum ama yerini bilmiyordum. Onu azarladığım için kendime kızdım. Onu yargılamamalıydım. Aklıma birden ilk tanıştığımız gün geldi. Banyoma girmişti ve elimi sarmıştı. Sonra oturup pizza yemiştik ve Alysia'nın gelmesiyle kavga etmiştik. Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki. Hala beni nereden tanıyor diye düşünüyorum ve cevap bulamıyorum.

         Düşünmekten sıkıldım ve Alysia ile babamın kaldığı odaya gittim. Alysia odada yalnızdı. Beni gördüğünde hangi rüzgâr seni buraya attı bakışını yaptı.

         "Ben... Sana... Şeyi soracaktım."diye kekeledim.

         "Ağzında gevelemede sor artık." 

         "Michael'ın çalıştığı yerin adresini biliyor musun?" diye bir anda sordum.

         "Evet, biliyorum. Sen bütün gün bu nedenle mi düşünceliydin?" dedi ve biraz gülerek "Birileri âşık olmuş." diye bağırdı. Elimle ağzını kapattım ve "Sessiz olsana! Ayrıca öyle bir şey yok biz sadece arkadaşız." dedim. Elimi ağzından çektim ve "Şimdi adresi söyler misin?" dedim. "Pekâlâ dediğin gibi olsun. Telefonuma kayıtlı olduğundan adresi sana mesaj atarım. Bu iyiliğimi unutma!" dedi ve odasında çıktım. "Çok geç kalma!" diye bağırdı arkamdan. Dediklerine aldırmadım çünkü ona hesap vermek zorunda değildim.

         Odama girdim ve üstümü değiştirdim. Siyah kot şortumu, kırmızı tişörtümü ve siyah yarım botlarımı giydim ve yanıma çantamı alarak odamdan çıktım. Babamla karşılaştım. Normalde nereye gittiğimi pek sormazdı ama bu sefer soracağı tuttu. Cevap verecekken Alysia araya girdi ve "Bugün morali bozuktu sen de fark etmişsindir. Biraz hava alsın dışarıda belki yemek de yer." dedi. Beni açıklama zahmetinden kurtarmıştı ama biliyordum ki bu iyiliği daha sonra koz olarak kullanacaktı. Babam gidebilirsin anlamında başını salladı ve taksiye binip mesajdaki adrese gittim.

         Mesajdaki adrese geldiğimde buraya daha önce geldiğimi hatırladım. Eskiden ailecek buraya gelirdik. Şimdiki görüntüsü değişmişti ama anılar aklıma gelmişti.

         İçeri adımımı attım ve onu gördüm. O da beni gördü.Hemen boş masalardan birine oturdum. İçerisi çok kalabalık değildi. Sipariş almak için gelmesini bekledim ama o gelmemek için oyalanıyordu. Sessizce gelmesini bekledim. 

Sonunda gelmek zorunda kaldı. Yanıma geldi ve "Pizzanızı nasıl istersiniz?" diye sordu. Benimle konuşur diye düşünmüştüm. İş yine bana düştü. "Geçen getirdiğiniz pizzadan iki tane." dedim. Neden iki tane bakışı attı ve ben cevap vermeyince gitti. Bir başkasının geleceğini düşünmüş olmalı. Halbuki ben onunla yemek için iki tane istemiştim. Bu sefer ona daha iyi davranacaktım. Belki de arkadaş oluruz kim bilir?




Basit Tesadüfler /m.g.cHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin