"SEN KİMSİN"

70 9 1
                                    

Multimedya Ege, Eslem
İYİ OKUMALAR ♥♥♥

-----------

"Ah başım" başımın zonklamasından dolayı gözlerimi araladım. Araladım aralamasınada kendimi hiç tanımadığım bir ev de buldum... Offff, Allahım ben buraya nasıl geldim ya. En önemlisi de beni buraya kim getirdi???

Bu düşüncelerimden kapının açılma sesiyle uzaklaştım ve karşımda ki yakışıklı oğlana bir süre baktım. Sonra, gözüm elindeki yemek tabağına takıldı. Yoksa beni kaçıran bu yakışıklı mıydı? Peki benimle alıp veremediği neydi ki... Benim ne biri ile sorunum vardı, ne de derdim...

"İyi misin?" dediğinde, şaşkınlığımı gizleyemedim. Ulan insan hiç kaçırdığı birine " iyi misin" diye sorar mı?

"İyi misin" diye tekrar sorduğunda, kafamı onaylar biçimde salladım. Ve dayanamayıp sordum,

"Birşey sorucamda insan kaçırdığı birine hiç "iyi misin" diye sora-"

"Ben seni kaçırmadım"

"Anlamadım" dedim sorar bir şekilde.

"Yani, ben seni kaçırmadım."

"Nasıl yaaa!!! Çabuk anlat bana bu olayın aslını astarını."

"Tamam. Anlatalım bakalım." deyip oturduğum yatağa oturdu ve anlatmaya başladı.

"Dün gece canım sıkıldı ve evden çıkıp, sahile doğru yürümeye başladım. O sırada sizi, yani seni arabaya zorla bindirmeye çalışanları gördüm. " napıyorsunuz bırakın onu" desem de dinlemediler... O sırada senin kafana sopa ile vurdular. Ve sen bayıldın..." dedi ve soluklanıp devam etti " yoldan geçenler, yardıma geldi ve o adamların hakkından geldik. Sonra seni uyandırmaya çalıştık ama uyanmadın. Şanslıymışsın ki tesadüfen orda doktor varmış. Biraz seni kontrol ettikten sonra bayıldığını söyledi, biraz dinlenirsen gözünü açacağını söylediler. Bende sen uyanmayınca cebine filan baktım ama telefon filan yoktu." dediğinde araya girdim ve cevap verdim, nedense cevap verme gereği duymuştum.

"Telefonum yanımda değildi"

"Bana cevap vermek zorunda değildin!"

" Neyse devam et" dedim utanarak.

"Hay hay." dediğinde gülümsedim ve devam etmesi için "Hadi anlat" dedim. Kafasını "tamam" şeklinde sallayıp devam etti " Telefonunda yanında olmayınca, senide sokakta bırakama-"

"Neden bırakamadın?"

"Sen her söylediğim cümlenin arasına girmek zorunda mısın?"

"Tamam canım sadece merak ettim."

"Şu olayı anlatayım ondan sonra neden bırakmadığımı da anlatırım."

"Tamam"

"O zaman devam ediyorum."

"Hıhım"

"Evini de bilmediğim için kendi evime getirdim. Ama niyetimi sakın yanlış anlama."

"Saol, yanlış anlamam da neden beni bırakamadın?"

"Neden seni bırakamadım? Güzel soru... Benim küçük bir kardeşim vardı."

"Vardı derken?"

"Bi dur da!!!"

"Tamam be..."

"İşte küçük bir kardeşim vardı. Küçük dediğimde benden üç yaş küçüktü. Bir gün alışverişe çıkıyorum diye gecenin 11'inde çıktı gitti. Ondan sonrada cenazesi ile geri döndü."

"Şey yaranı deşmek istemem ama nasıl öldü?"

"İlk önce sana yaptıkları gibi, onu kaçırmaya çalışmışlar. O, küçücük bedeni ile ne kadar direnmeye çalışsada karşı koyamamış. İşte kaçırdıktan sonra da ona sahip olmaya çalışmışlar. Ama kardeşim direnmiş. Ve o küçük bedenini kimseye vermemiş. Bu adamlarda sinirlenip kardeşimi öldürmüşler. İşte bu yüzdende seni bırakamadım. Başka hiç bir anne- babanın canı yanmasın diye bırakamadım."

Gözlerinin sulandığını görünce

"Özür DİLERİM." dedim.

"Özür dilenecek bişey yok, boşver."

"Zaten istese de babamın canı yanamaz."

"N-neden ki?"

"Babam ben küçükken rahmetli olmuş"

"Özür DİLERİM."

"Özür dilenecek bişey yok, boşver." dediğimde kahkaha atıp

"Beni taklit etme." dediğinde, onu taklit ettiğimi fark edince kıkırdadım. Ve

"Tamam da senin adın ne?"

"Ege, senin adın ne?"

"Eslem..."

"Adın kadar kendinde güzelsin!!! Ha! Sakın bunu yanlış anlama...

Kafamı kıkırdayarak aşağı yukarı salladığımda, o güzelim kaşları hafifçe çatıldı, ve sonra yüzündeki ifade tebessüme dönüşüp, hafif çatık kaşları gevşediğinde ona şu soruyu sordum

" Bu yatak senin mi? diye sorucam ama belli ki çok saçma olacak, çünkü burası pembe, tahminim ki senin odan da mavi." dediğimde gülümseyerek

"Bu yatak kardeşim Ece' nindi ve ayrıca benim odam mavi değil yeşil..." bir süre sessiz sessiz oturduktan sonra benim cümlem ile sessizlik bozuldu.

"Ben artık evime gitmek istiyorum?" dediğimde tam bir yalancı olduğumun farkına vardım. Onun sıcak sohbeti içimi ısıtıyordu ve yıllardır kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. Aslında gitmek istemiyordum ama, annemgil merak etmiştir. Hatta şimdi beni arıyorlardır. Of Allahım sen bana yardım et...

"Hayır. Gitmek istemiyorsun." dediğinde kaşlarım çatılmıştı.

"Ne demek o ya!"

"Gözlerin, burada kalmak istediğini söylüyor."

-----------

Yeni Bölüm Üç Gün Sonra Gelicekti Ama Bayram Nedeni İle Bugün Yayınlamaya Karar Verdim... İyi Okumalar! Beğenilerinizi ve Yorumlarınızı Bekliyorum...♥♥♥





Son Aşkım, İlk Yarim...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin