MEDYADA BURAK VAR!!!
ACELİNE'IN ANLATIMIYLA:
Kan ter içinde yataktan fırladım. Elimde olmadan gözlerimden yaşlar boşalıyordu. Neydi o öyle. Gerçekten böyle bir şey oldu mu. Ne yani Burak kaza mı geçirdi. İşte bu cümle daha da çok ağlamama sebep oldu. Rüyamın etkisi ile yatakta öylece durdum. Burak şarampolden mi yuvarlandı yani. Bu kez daha fazla ağlamaya başladım. Masama uzanıp telefonuma uzandım ve saate baktım.
8:32
Ardından gözyaşlarımı silip Burak'ı aradım.
Dıtt. dıtt.
ARADIĞINIZ KİŞİYE ŞU ANDA ULAŞILAMIYOR..
Lanet olası telesekreterin sesine sövüp tekrar çevirdim numarayı. Tekrar aynı sesi duyunca içimi bir korku sardı." Uyuyordur duymamıştır " düşüncesi ile tekrar aradım. Ama yine açmadı. Ardından istemeyerek aklını okudum.
En son yaptığı şey babasıyla konuşmasıydı. Ardından şoföre dönüp Rize'ye ne kadar kaldığını sordu. Yani Rize'ye gidiyormuş. Sonra şoförün bağırışıyla telefonunu düşürdü. Telefondan da babasının ona seslendiğini duydum. Burak ağlamaya başlayınca önlerinden gelen tırı fark ettim. Şoförün fren tutmuyor demesiyle araba yoldan çıkıp şarampole yuvarlandı.
Ne rüyam doğruymuş. Lanet olsun.
Şarampolden yuvarlanırken Burak'ın arabadan uçtuğunu gördüm. Ama sırtını ve başını yolun demir şeritlerine çarptı. Araba birkaç takla daha attı ve Burak da yuvarlandı. Ayağı arabanın altında kaldı. Arabadan inen halk hemen oraya toplandı ve biraz sonra kargaşanın içinde ambulans geldi. O sırada şoför ceset torbasına koydular. Ne yani şoför öldü mü.? Polislerin olay yerinde öndeki yani aracı süren kişi öldü. demesiyle tekrar ağlamaya başladım. Ardından Burak'ı da ambulansa götürdüler. Sırtında,ayağında ve kafasında yaralar vardı ve kanaması fazla idi. Kafasının kan ile dolu olduğunu gördüğümde ağlamamı durduramadım. Ambulans sirenlerini çalarak ortadan kaybolduğunda polisler olay yeri incelemesi yapıyordu.
Gördüklerim karşısında yıkılmış bir harabe gibi ağlamaya devam ediyordum. Ardından ağlamanın bir çare olmayacağını anladığım için telefonumu cebime koyup Rem'in odasına ilerledim.
Rem'in odasına geldiğimde hızla kapıyı açtım ve yatağında horul horul uyuyan Rem'i ittirdim. Daha uyanmayınca üzerine çıktım ve onu döverek uyandırmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım.
Biraz sonra Rem söylenerek uyandı ve ben de ayağa kalktım. O da ayağa kalktı ve tam bir şey söyleyecekken şaşkınlıkla yüzüme baktı. Yüzümü ellerinin arasına aldı ve ağlamaktan kırmızı rengine bürünmüş gözlerime bakarak konuştu.
-"Kuzen . Noldu güzelim sana ? Gözlerinin hali böyle?" dedi saçlarımı okşayarak.
Dayanamayarak tekrar ağlamaya başladım. Ve ona sıkıca sarıldım.
-"Kuzen. Canım noldu. Kötü bir şey mi var . Niye ağlıyorsun ?" Dedi tekrar gözlerini yüzüme sabitleyerek. Yüzüne ağlayarak bakmaktan başka bir şey gelmiyordu ki elimden .
-"Bu... Buğak" diyebildim sadece gözyaşlarımın arasından .
-"N..Noldu Burak'a konuşsana kuzencik" dedi Rem sırtımı sıvazlarken.
-"K..Kaja geşiğmij.." dedim ve ardından Rem'İn şaşkın yüzüne baktım.
-"Ne ne kaza mı geçirmiş" dedi .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIPKIRMIZI GÖZLER
VampiroKIPKIRMIZI GÖZLER(KısaBirRüyaGibi) "Biliyor musun? Kıpkırmızı Gözleri'ne aşık oldum ben senin,hiç unutulmayacak ölümsüz bir aşkın baş kahramanı olduk biz seninle,hiç bitmeyecek bir aşkın..."dedi Turkuaz gözlerini bana dikerek.Cevap vermemi beklemede...