ÖLÜM : 4 Harf 2 Hece

144 18 1
                                    

Derin göz kapaklarını zorlukla açtı. Nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Annesi baş ucundaydı. Yavaş yavaş neler olduğunu hatırlamaya başladı. Gerçi hafıza kaybı yaşamayı tercih ederdi hatırlamamak adına. " Aras " dedi Derin. Konuşmakta zorlanmıştı dudakları oldukça kurumuştu. Annesi bir yudum şu içirmişti kızına.

Ağzından dökülen ilk kelime Aras tı. Kalbinden ve aklından da tek geçende Arastı zaten. " Nerde Aras ? Nasıl durumu anne? " dedi Derin. Annesi gözlerini kaçırdı Derinden. Oldukça endişelendi Derin. Annesinden cevap alamayınca yattığı yerden kalkmaya çalıştı ve kolundaki serumu çekip attı. Annesi engel olmak istedi kızına. " Ameliyatta kızım bekliyoruz" dedi ağlamaklı bir ses tonuyla.

Derin hastane odasından kendini koridora attı. Koridorun sonunda Kerim amcayi gördü ve o tarafa doğru koşmaya başladı. Kerim amca ameliyathane nin önünde diz çökmüş kafasını ellerinin arasına almış ağlıyordu. Yaklaştıkça adımları yavaşladı . Çöktü Kerim Amcanın yanına ve sarılıp ağlamaya başladı. O arada ameliyathanenin kapıları açıldı ve doktorun çıkmasıyla ayağa kalktılar.

Annesini kaybetmiş minik bir kedinin bakışları kadar masum bakıyordu Derin doktora. Kerim Amcanın ise kan çanağına dönmüştü resmen gözleri. Herşey doktorun dudakları arasından çıkacak olan sözlere bağlıydı.

" Malesef hastayı kaybettik " demesiyle doktorun hastaneyi feryat figan sardı.Canlı canlı yansa insan en az bu kadar acırdı canı. Derin duyduklarına inanamayarak yakasına yapıştı ve " Yaşıyor de yaşayacak de " diye sarsmaya başladı doktoru. Doktor soğuk Kanlılıkla " Başınız sağolsun " dedi ve uzaklaştı yanlarından.

Kerim Amca kafasını duvarlara vuruyordu . " Ölmedi o daha çok genç" diye bağırıyordu . Eşi zorlukla ayakta durarak sarıldı kocasına ve ağlamaya başladılar. Derin yarı baygın bir şekilde " Benim yüzümden" diyerek ameliyathanenin kapısını yumruklamaya ve içeriye girmeye çalıştı. Fakat oradaki hemşireler olanlara kayıtsız kalamadı ve sakinleştirmeye çalıştılar.

2 ay sonra

Uzun süredir eline almadığı günlüğü çıkarttı çantasından Derin ve yazmaya başladı.

20.08.2005

Ölüm !
Dört harf ve iki hece. Ne kadar basit değil mi ? Öl-dü ! Ben ilk defa bir yakınımı kaybettim hemde onu daha yeni bulmuşken daha yeni kalbimin kapılarını ona tereddüt etmeden aralamışken. Ah ne acı ah ne acımasız bir duygu. Ondan geriye birkaç eşyası kaldı bizlere. İste o bir kaç eşya kadar bile ömrü yok insanın. Yazsam ne fayda içimdeki yangını, yaşadığım bu boşluğu, düştüğüm bu kör karanlığı hangi kelimeler ifade edebilir ki ?

Derin defterini kapattıktan sonra çantasını alıp şöyle bir göz attıktan sonra çıktı odasından.Bu evin eski neşesinden hiç bir eser kalmamıştı. Kerim Amcanın yanına geçti ve oturdu sessizce. " Bana tek kelime bile etmedin Kerim Amca. Sen bir babasın evlat acısı çok zor derler yaşamadık bilemem. O köpek ömrü boyu o delikte çürüse ne fayda ? Hakkını helal et bugün ayrılıyorum bu şehirden " dedi ve kalktı ayağa.

Tek kelime bile etmedi Kerim Amca. Derin eline eğildi öpmek için. " Yolun açık olsun evlat. Kendini suçlama kaderimiz böyle yazılmış " dedi ve kucakladı Derini. Derin gözyaşlarını silerek çıktı odadan. Kapıda duran valizlerine doğru ilerledi. Annesi hazırladığı yolluklarıda çantasına iliştirdi . " Aman kızım telefonun açık olsun her an merakta koyma beni. Kimseye güvenme. Kendine sahip çık ve üzme artık " dedi ve sarıldı biricik kızına. Derin en icten kucakladı annesini " Aklın bende kalmasın anne iyi bakın birbinize dedi "

Valizleri taksiye taşıdılar . Derin son kez baktı evine. Taksiye bindi bir an önce bu lanetli mahalleden ve şehirden uzaklaşmak istedi. Ne kadar kaçsada biliyordu beynindekilerden hiçbir zaman kurtuluşunun olmadığını.

Havaalanına varmasıyla uzaklaştı azda olsa düşüncelerinden. Havaalanına girdiğinde. Onca insan , onca hayat , onca yaşanmışlık diye düşündü. Herkesin oldukça acelesi var gibi gözüküyordu. " Şu şapkalı oğlan asker galiba bitirmiş dönüyor. Önümdeki beyaz ceketli bayan ve elinden tutmuş olduğu tıpkı kopyası olan kızı kesin memlekete ailesini ziyarete. Ilerideki rengarenk giyinen aile bronzlaşmış tenleriyle tatilden döndükleri kesin " diye geçirdi içinden Derin.

Peki ya kendi ? Kendimi ? Iki ay önce kafayı sıyıracağı gitmek istemediği şehire şimdi tıpış tıpış gidiyordu. Oysa annesinin onca ısrarı üzerine. Bunu yapmak zorundaydı . Daha çok zarar vermek istemiyordu sevdiklerine. Uzak kalmak belki daha iyi olacaktı herkes için.

Anonsla Izmir uçağının kalmak üzerine olduğunu duyan Derin. Hızlıca valizlerini geçirip koşar adımlarla yürümeye başladı.

Derin DüşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin