Onun cansız bedenine bakarken güçlü hissediyordum. Kendi kendime yaşamımın boşa olmadığını haykırıyordum konuşmadan. Elimdeki bardağa 2 parça buz ve yarısı kadarda viski doldurdum. İlk yudumu aldıktan sonra, alkolün ağzımda bıraktığı acı tat dilimi okşarken miğdeme ulaşmayı çoktan başarmıştı bile. Promil o dakikalarda kanımla sevişmeye başlamıştı. Viskinin verdiği sersemlik ve aşık olduğum kadını katlederken ki çığlıklarının hissettirdiği duygusal orgasm birleşince, tanrısal bir haz sarmıştı bedenimi. Sanki yerden bi kaç metre yüksekteydim.
Artık gitmeliydim çünkü yaşamam gerekiyordu. Ölümün verdiği güçlü his bir yana yaşamımın ne kadar anlamlı olduğunu tarihe kanıtlamalıydım. Daha fazla ölüm gerekiyordu.
Hızlıca toparlandım. Bana onu hatırlatması için saçından bir tutam kesip küçük bi bez parçasının içine koydum. Sonra bedenine saplı olan bıçağı yavaşça hissederek çıkardım. Üstüne siyah kan bulaşmıştı hiç temizlemeden bir poşetin içine sardım ve evden hızlıca ama dikkatli şekilde kimsenin beni görmediğinden emin olarak uzaklaştım.
İçimde yakalanacağıma dair hiçbir korku yoktu. Çünkü ona aşık olduğum andan itibaren bunun planını yapıyordum ve planım kusursuz şekilde amacına ulaşmıştı. Neden mi aşık olduğum kadını katlettim? Çünkü onu öldürmeyi başarırsam şu hayatta kimseye acımak zorunda hissetmezdim kendimi. Kim bilir daha kimlerin aşklarını mahvedecektim,en azından artık onlarla empati kurmama gerek kalmadı. Arınmıştım artık ne kaybedecek bir şeyim ne de zarar görecek duygularım vardı. Artık sadece ben,planlarım ve amacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eşi Olmayan Tutku
Mystery / ThrillerBir tat keşfettim yok onun ne eşi ,ne benzeri. Varolanların hepsinin ortak temel sebepleri. Hayatın anlamını aramaya başladığım günden beri. Kaybettim tüm hislerimi anladım benliğimin kendisiyle olan iç savaşını. İçimde kendimden nefret etmekten sık...