2. Kırmızılı Bayan

200 11 4
                                    

Günahkar olmak neden cazip gelendi insana veya neden öldürmek bu derece güzeldi? İnsanlar için ismimin önemi yoktu. Beni gazetelere konu başlığı yapan şey tiksindiklerini söyledikleri ama aslında ilgi çekici buldukları cinayetimdi. Bilmedikleri şeyse bu henüz yeni bir başlangıçtı ve hepsinin korkması gerekiyordu çünkü bi sonraki hedefimin kim olduğunu ben bile bilmiyordum.

Cebimde eski bir çakmak, içinde 5 tek sigara olan bir paket ve bu akşamda ayık kalmayı engellememe yetecek kadar param vardı. Yürüyordum düşünmeden düşünmek hep yormuştur zaten beni. Nedeni bariz çünkü öldürmek haricinde düzgün yapabildiğim sınırlı eylemler arasında...

Bu gün değişiklik olsun diye her zamankinden farklı bir bara girdim. İçerde loş bi ışık, birbiriyle konuşan birkaç insan ve barda oturan kırmızı elbiseli yalnız bir kadın. Bakımlı kısa saçları, kusursuz bir teni, kocaman dudakları, büyük ve gökyüzünü andıran gözleri vardı. Uzaktaki bir masaya oturup bir süre onu izledim. Sadece içiyordu delicesine ve aralıksız,çokta umrunda olmadığını kanıtlayan bir edayla. İçimde garip bi merak uyandırmıştı. Umrunda olmayan şey neydi? Yanına yaklaştım, kendine yeni bir içki söylediği sırada tam bardağa uzanırken ondan önce davranıp bardağı elime aldım. Bana baktı :

-"Ne yaptığını sanıyorsun?" dedi.

-"Anlatman gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Haddimi aşmıyorsam eşlik edebilir miyim?" diye karşılık verdim. Tebessüm etti. Ama nezaketen güldüğü barizdi çünkü gözleri yaşlı olmasa bile buruk bakıyordu. İncinmişti ve umudunu kaybetmiş gibiydi. Umutlar tükendiği zaman oksijen anlamını yitirir ve tat vermez aksine can yakar. Nefes almanın onun için ne kadar zor olduğunu anlayabiliyorum.

-"Neden eşlik etmek isteyesin ki rezil durumdayım." dediğinde ilk önce ne kadar yanıldığını söylemek istedim ona ama sonra aslında dış görünüşünden bahsetmediğini anladım.

-"Çünkü sana yardım edebileceğime eminim." dediğim de yüzüme tekrar baktı. Gülümsedi sanki düşünmek için zaman kazanmaya çalışırmış gibi bi kaç saniye sadece gülümseyerek gözlerimin içine baktı.

-"Gerçekten yardım etmek istiyor musun ? " diye sordu.

-"Evet!" dedim düşünmeden ve anlamsız bir heyecanla.

-"O zaman defol git ! Beni yalnız bırak." derken yüzündeki gülümseme birden yok oldu gözleri öfkeyle açıldı.

Nerede yanlış yaptım ? Neden beni tersledi? Amacımı anlamasının imkanı yoktu çünkü ben bile bir an onun av olduğunu unutmuştum. Hiç bir şey söylemek gelmedi içimden arkamı döndüm ve eski koltuğuma oturup onu izlemeye devam ettim. Yanına gittiğimden beri içmeyi kesmişti. Biraz daha oturup farketmediğimi sanarak kısa aralıklarla bir kaç kez bana baktı. Sonunda hesabı ödedi ve gitmek için ayağa kalktı aslında kalkmaya çalıştı demek daha doğru olur. Çünkü kalktığı gibi sendeleyip tekrar yerine oturdu. İşte bu son şansımdı ve iyi değerlendirmeliydim. Hemen kalkıp yanına gittim elimi uzattığımda istemeyerek tuttu ve ayağa kalkmasına yardım ettim. Bi kolunu omzuma attım biraz yürüdük :

-"Benden ne istiyorsun ?" dediğinde canını demek istemiştim. Ama o kadar sarhoştu ki onu öldürmek bir cesedi bıçaklamaktan farksız olurdu. Ayrıca böyle bir cinayet amaçlarıma ters düşüyordu. Acı çekişini izlemeli ve tadını çıkartmalıydım.

-"Sadece senden etkilenmiş olamaz mıyım ?" dedim.

-"Bu haldeyken mi ? Berbat bi yalancısın . " Aslında ondan gerçekten etkilenmiştim. Sarhoşken bile bu kadar kusursuz olmayı nasıl beceriyordu. İnanılmaz güzeldi. Sevebilirdim onu aslında hatta her şeyi geçmişte bırakıp hayatımı ona adayabilirdim. Ama bir amacım ve bir hedefim varken basit bir aşk hikayesi bana göre değildi.

-"Kimden ne halde etkileneceğimizi biz belirlemeyiz leydim." dedim sadece cevap beklemeden oda vermedi zaten.

Mesafeleri vardı. Sarhoşken bile aşamayacağımı bildiğim mesafeler başarısız bi denemeydi ama denemeydi işte. Evine vardığımızı söyledi. Onu kapının önüne kadar götürüp bıraktım. Anahtarı kilide geçirdikten sonra birden yere düştü. Tahmin ediyorum sızmıştı. Ne bünye ama,bu kadar dayanması bile bir mucize sayılabilirdi. Kilidi açtım onu yatağına yatırdım. Öylece dışarı çıktım. Eve döndüm. Anlamlı ve bi ömür birlikte yaşamaya değecek bi kadındı. O yüzden diğerlerinden daha farklı daha yaratıcı bi ölümü hakediyordu. Onun güzelliğine yakışır kudrette bir acı vermeliydim ona çünkü bana hissettirdikleri sayesinde bunu ona borçluydum en azından.


Eşi Olmayan TutkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin