GÜNEŞ'İN VE AY'IN AŞKI

İstanbul

Bu bölüm Göksu Ayşe Köknel'e ithafen.Canım benim bana çok yardımcı oldu.Kocamaaan öpüyorum :*

İstanbul'a varmamıza son saatler. Yolculuğumuz gayet güzel devam ediyor. Biraz nostalji yapıyoruz. Radyoda Nil Karaibrahimgil-Hakkında Her Şeyi Duymak İstiyorum çalmaya başladı. (Şarkı multimedia'da burada açabilirsiniz)

-Arabanın üstünü açmama ne dersin?

-Eveeet diyerek bağırmıştım. Camları sıfırladık ve arabanın üstünü açtık.Bağıra bağıra şarkı söylüyorduk. Otobanda olduğumuz için ve otobandaki araba sayısı çok az olduğu için bir problem yoktu.

Dur dur bakma öyle bakma öyle çık damarımdan..... sözleri çok bilmediğimiz için dudaklarımızı oynatıyorduk. Yağmur yağmaya başlamıştı ben hemen arabanın üstünün ve camları kapatmıştım.

-Neden kapattın

-Çünkü yağmur yağıyor

-Yağmur ıslanmak için vardır dedi ve arabayı sağa çekti her tarafımız otlarla kaplıydı ,müziği son ses açıp arabadan indi ve benim kapımın önüne geldi.

-İnmeyi düşünüyorsun inşallah

-Kusura bakma da hiç hastalanmaya niyetim yok

-Hasta olmayız hadi amaaa zamanın tadını çıkar dedi ve yolun ortasında dans etmeye başladı bir süre izledim sonra ise dayanamayıp bende arabadan aşağıya indim ,yanına gidip dans etmeye başladım, yağmur sanki canımızı acıtmak istemezmiş gibi sicim sicim yağıyordu bizim ise yağmura aldırış ettiğimiz yoktu. Yoldan sadece beyaz bir Honda geçti onun dışında bomboştu. Ne zamandan beri bu kadar mutlu olmadığım aklıma geldi ve tüm hüzünlü anların acısını çıkartmak ister gibi avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. Zaman geçtikçe yağmur hızını artırıyordu ve biz epeyi dans etmiştik her tarafımızdan su akar duruma geldiğimizde ise havluyla kendimizi kurulayıp ilk tesiste durduk ve üstümüzü değiştirdik ,biraz da bir şey atıştırarak yola devam ettik, şu an gerçekten kuruyduk. Gerçekten yorulmuştum ve sanki vücudumdan mutluluk akıyordu. Gözlerimi kapatmamla uykuya dalmam bir oldu.

-1 Saat Sonra-

-Güneeş,güneş hadi uyan geldik

-Biraz daha yaa, ne geldik mi

-Bence artık gözlerini açmalısın dedi ve gülmeye başladı

-Tamam uyandım işte ya dedim ve arabadan çıktım

-Oha ne kadar güzel bir şey bu galiba dışımdan düşündüm ama pek bir önemi yoktu

-Aynen, hadi yurda da bakalım dedik ve yurda gittik. Gayet güzeldi arabadan eşyalarımızı alıp oda numaralarımızı öğrenmeye gittik. Tabiki de bizim odalarımız aynı değildi.Ben 14 numaralı odaya yerleşirken o ise karşımdaki 13 numaralı odaya yerleşti. Okulum muhteşemdi,odam çok güzeldi ,Kamerlede aynı yerdeydik. Yani arkadaş problemi de yaşamıcaktım. Anlayamadığım şey Kamerlerin durumu oldukça iyiydi nasıl burada kalıyordu. Odamın kapısı çaldı ve kapıyı açtım kim olabilir tabiî ki Kamer.

-Nasıl odanı beğendin mi?

-Muhteşem ya

-Bende beğeneceğini tahmin etmiştim zaten

-Nasıl ya

-Aman boşver ya gereksiz bir ayrıntı

Bu olayın nedenini öğrenmeyi kafamın bir köşesine yazdım. Aşağıya yemeğe indik.

Yemekler de muhteşemdi gittikçe burayı çok sevmeye başlamıştım iyi ki buraya gelmek gibi bir şeçim yaptım. Kamer2le odalarımıza çıktık ama o odasına girdikten sonra ben danışmaya indim.

-Şey meraba ben 14 numarada kalıyorum da odamın Kamer DÜLGEROĞLU ile bir alakası var mı acaba?

-Bir dakika bir bakmam lazım?

...

-Odanız diğer odalardan daha konforlu ,klimanıza kadar var yani biz bunu kral dairesi diye isimlendiriyoruz bu odaya taşınmanızı ise Kamer DÜLGEROĞLU sağlamış.

-Haa şey tamam teşekkür ederim bilgilendirmeniz için

Yukarı çıktım ve Kamer'in odasına daldım

-Kamer neden öyle bir şey yaptın?

-Keşke kapıyı çalsaydın Güneş belki çıplak falan olabilirdim bide ne yapmışım ki

-Odamı değiştirmeler falan

-Güneş sana verdiğim değeri hiçbir zaman mı anlamıcaksın? Dedi ve banyoya girip kapıyı kilitledi.Ne demeye çalışmıştı bu çocuk diye düşünürken odama girdim ve eşyalarımı yerleştirmeye başladım. İşlerim bittikten sonra epeyi yorulmuştum odamı bile temizlemiştim şimdi okul zamanı uğraşamazdım böyle şeylerle. Duşa girip akşam yemeğine indim. Kamer ben indiğimde yukarı çıkıyordu neden soğuk davranmaya başlamıştı ki şimdi. Peşinden yukarı çıktım:

-Kameer duymamazlıktan geliyordu. Ona yetişip kolunu tuttum

-Neden bana böyle davranıyorsun

-Bir şey yok Güneş hadi git yemeğini ye

-Ne olduğunu söylemeden hiçbir yere gitmiyorum

-Olan ne biliyo musun olan sen gerizekalısın, etrafına bak ve bir şeylerin farkına var küçüklükten beri yanında olan benim farkıma var dedi ve gitti.

�n�|gAo