Keredokya şehrinin Karataş semtinde ara sokakların birinde müstakil bir evde yaşayan Kurt ailesinin çok zeki bir çocuğu vardır. Çocuk henüz yedi yaşında olmasına rağmen zekilik hareketlerinden bile belli oluyordur. Fakat Kurt ailesi bunun henüz farkında değildir...
Günlerden bir gün, yağmurlu bir gecede uykusuz kalan Kurt ailesi ateşin başında, keyifli bir şekilde sohbet ediyordu. Kurt ailesi neşeli bir şekil de sohbet etmeye devam ederken ateş yavaş yavaş sönmeye başlamıştı. Kurt ailesi henüz bunu fark etmemişti. Fakat eğer hemen ateş harmanlanmazsa sönecek ve uykusuz kalan Kurt ailesi karanlıkta kalacaktı. Zaten saat daha onlar için erken idi, yatsalar bile uyuyamazlardı...
Efecan, yüzüne vuran ateşten dolayı yanağının sıcaklığı azaldığını fark edince hemen yüzünü sönmek üzere olan ateşe çevirdi. Ateşin için de kapkara olmuş bir vaziyette, görevini yitirmiş olan odunları görünce elini uzatıp biraz salladı. Fakat fayda etmek yerine daha çok zararı olan elini sallamaktan vazgeçip annesine döndü.
Annesi de henüz ateşin söndüğünü görememiş, babasıyla beraber gülümseyerek bir şeyler konuşuyorlardı. Her ne kadar bu nadir anlardan birini bozmak istemese de ateşin daha hızlı söndüğünü görünce hemen ağzını açtı.
"Anne,"
Annesi gülücükler saçan ifadesiyle Efecan'a dönünce yüzüne vuran ateşin o da azaldığını fark etti. Gülücükler saçan yüz ifadesi düz bir ifade alırken babasına döndü hemen.
"Bey, ateş..." Sözünü kesen şey babasının önce Efecan'a sonra kendisine ardından da ateşe bakması idi.
Remzi, hemen oturduğu yerden kalkıp yanında ki uzun, kalın sopayı ateşe sokup biraz karıştırdı. Bütün gözler ateşe dönmüştü şimdi. Çünkü hiç kimse bu saatte yatmak istemiyordu...
Ateşin hızla sönmeye devam ettiğini görünce ayağa kalkıp odunluklara gitti. Fakat geri dönmesi bir olmuştu çünkü son kalan odunları bu sönmek üzere olan ateş için kullanmışlardı...
Remzi elinde ki sopayı odunluğa koyul ellerini birbirine çarptı ve sönmek üzere olan ateşin etrafında toplanan ailesine döndü. Ellerini pantolonuna silerken "Ateş söndü bayanlar ve baylar. Haydi yataklara." dedi her ne kadar kendisi de bu güzel sohbeti sonlandırmak istemese de...
Ailesi mutlu olmadıklarına dair sesler çıkartırken tekrar odunluğa dönüp damacanayı alıp ateşe doğru gitti. Ailesi henüz kalkmamıştı. Ateşin başına geçti. Tam damacanada ki suyu dökecekti ki küçük oğlanın seslenmesiyle durdu.
"Hayır, söndürme." dedi az sonra ailesinin mutluluğunu tekrar yerine getirecek olan çocuk.
Bugün annesinin diktiği elbiseden artan kumaşlar aklına geldi. En azından odunlukta az da olsa odun vardır diye düşündü. Zaten eğer yoksa da ateşte ki kömürler ona yeterdi.
Hemen ayağa kalkıp çöp kutusuna gitti. Kapağı açıp içinde ki avuçlarca uzun, ince kumaş parçalarını aldı. Kapağı dirseğiyle zar zor kapatıp ateşin etrafında ki ailesine doğru ilerledi.
Aslında yapmazdı ama ailesinin mutlu yüzlerinin solduğunu görünce kötü hissetmişti...
Sonunda ateşe vardığında elindekileri ateşe yavaşça bırakıp ateşi yakmaya çalıştı.
Birkaç dakika sonra ateş tekrar eski halini alırken bunu aklına getiren Efecan'a şaşkınca bakıyorlardı. Efecan ailesinin şaşkın bakışlarını görünce gülümsedi ve gülümsemesini takınarak "E haydi, nerede kalmıştık?" dedi. Ailesi sonunda şaşkın bakışlarını ondan alarak tekrar neşeli bir şekilde belki de yarım saat sohbet etti...
Ondan sonra Kurt ailesinin çok az uykusu gelmişti. Ama yinede yataklarına geçmiyorlardı.Çünkü bu gece çok özel bir şey olduğu için saat 12:00 olmasını beklediler. 12:00' de Kurt ailesinin özel üyesi, zeki çocuğunun doğum günüydü...
Saat 12:00 oldu ve hemen pastayı çıkardılar, ışıkları söndürdüler, iyi ki doğdun diye yavaş yavaş söylenmeye başladılar.
Not: Merhaba. Bu kitabı iki kişi yazıyoruz...
Not 2: Merhaba ben keyrem. Bu kitabı yazmak benim için bir onur. Ehehehe. Neyse okuduğunuz için teşekkürler...
Not 3: Merhaba. Ben _Tayrip tanıyanların vardır belki. Pelin Survivor'da adlı kitabı yazıyordum. Ih reklamımı da yaptım. Bu hikayeyi iki kişi yazıyoruz söyledik zaten. Henüz ilgi çok düşük hiç kimse okumadı Ehehehe. Yeni yayınlıyoruz. Bu kitabı yazmak için değil içimizden geldiği için yazıyoruz. Okuduğunuz için teşekkürler votelerseniz seviniriz.
İyi Günler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEKİ
Science FictionZeki bir çocuk; Efecan Kurt... "Ben küçük bir semtte yaşayan, maddi durumları iyi olmayan bir ailenin çocuğuydum. Nasıl bu duruma geldim, hiçbir fikrim yok..."