Bölüm 7 "Bir Kez Daha..."

26 5 0
                                    

"Hadisene be Ali! At kaleye! Haydi!"

Efencan sıkıntıyla elini ensesine götürüp kaşıdı. En son 1 hafta önce ustasının yanına gidip kararını bildirmiş sonrasındaysa hep dinlenmişti. Şu bir ay onun için zor geçmişti. Ailesi sıkıntıdaydı ve yeni yeni toparlamaya başlamışlardı. Kazandığı parayla evin ihtiyaçlarını karşılamışlar, kalan paraylada hem Efecan'a hem de ablasına birer telefon almışlardı. Efecan'ın ki dokunmatik değildi fakat idare ediyordu. Zaten telefonuda gerekli olduğu zamanlar bakıyordu.

Arkadaşı Ali'nin sonunda topu kaleye gönderdiğini gördüğünde heyecanlandı. Arkadaşlarıyla sözleşmiş ve her zaman yapılan mahalle maçlarına katılmıştı. Daha doğrusu izlemekle yetiniyordu. Şu bir ay içersinde Efecan o kadar yorulmuştu ki iki gün önce yataklara düşmüş fakat hemen toparlamıştı. Şu anda tam anlamıyla iyileşmiş sayılmazdı fakat daha iyiydi.

"Efecan?"

Rana'nın kendisine seslendiğini duymayan Efecan direğe çarpıp dışarıya çıkan topa hayıflanıyordu.

"Efecan, bakar mısın!"

Sonunda dayanamayıp sesini yükselten Rana hızla kendisine dönen Efecan'a gülümsedi. "Merhaba," dediği anda çocuk hızla yerinden kalkmış ve karşısına dikilmişti. "Rana, burda ne arıyorsun?" Kız gülümseyip gözleriyle etrafı taradı. Güzel bir saha değildi fakat içinde oynayan futbolcular ve heyecanlı tek tük seyircilerle muhteşem bir görüntü kazanıyordu. İtiraf etmeliydi ki Rana; buraya bayılmıştı.

Sonunda kendisine merakla bakan gençle buluşturdu gözlerini.

"Şey, biliyorsun. Sınavım var ve her ne kadar daha iki yıl olsa da yaklaşıyor. Okullar açıldı ve ben çok heyecanlıyım. Okulda anlatılan konulardan hiçbir şey anlamıyorum. Düşündüm ve aklıma sen geldin. Eksik olduğum iki veya üç tane ders var ama onları toparlayabilirim. Fakat sözel derslerden birinde yardıma ihtiyacım var. Yardım edersin diye düşünmüştüm?"

Efecan'ın gözleri nedensizce, bir anda parladığında Rana kaşlarını çattı. Bu çocuğa bazen gerçektende şaşıyordu. Evlerine gelmişti ve Rana'nın elini saniselik bir sayıyla sıkmıştı. Şu anda ise resmen kızın gözlerinin tam içine bakıyordu. Bu kadar çok mu seviyordu bu çocuk parayı, anlamıyordu.

Efecan, kafasını olumlu anlamda salladı. "Ben sana numaramı vereyim. Gerektiği zamanlarda hemen ararsın," dediğinde çoçuk, kız şaşırmıştı. Babasının ve Gülseren ablanın söylediğine göre çocuğun telefonu yoktu. Ah, doğru ya... Kesinlikle babası Efecan'a yüklü miktarda parar vermişti. Üstelik birkaç saat için!

"Anlıyorum," deyip sırt çantasını yana kaydırdı ve içindeki defterden bir parça koparıp kalemliğinden bir kalemiyle birlikte çocuğa uzattı. "Sen yaz."

Efecan kağıt parçasına hızla numarasını yazdı ve kalemle birlikte geri verdi. "İstersen ne zaman geleceğimi şuan konuşabiliriz. Ya da sen bana bildirirsin?"

Kız hiç düşünmeden "Ben sana telefonda bildiririm," dedi ve tekrar gözlerini sahaya geçirdi. Rana futbolu severdi, gerçekten çok severdi. Küçükken, annesinin evindeyken, oradaki bir hizmetçiyle oynarlardı.

Turuncu sakallı bir adam hızla sol kaleye doğru ilerliyordu. Gol olacağı kesindi çünkü bütün oyuncular geride kalmış, kaleci korkak bakışlarını turuncu sakallı adama dikmişti. Rana gülümsedi. Efecan'ın gözleri gülümsemesinde takılı kaldı ve top kaleye girip gol oldu. Sevinç çığlıkları Efecan'ın kulağına gittiğinde transtan çıkmış gibi irkildi ve hızla sağına dönüp baktı. Rakip takım golü atmış ve skoru 3-2'ye getirmişti. Maçın bitmesine az kalmıştı. Arkadaşlarının Cahit ağabeyin takımını yeneceğina hala inanamıyordu. Kafasını sevinçle Rana'ya çevirdi. Kız büyülenmiş gibi ona bakıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 08, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZEKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin