*Bölüm 2*

57 2 1
                                    

Yerden kalkıp önce üzerimi düzeltip silkeledim sonra da 10 metre kadar ötemizde evinden yeni çıkmış olan Egoist Emir'in karşısına geçtim."Ne var" dermişçesine mimiklerini hareket ettirince yüzüne tokatı geçirdim.Yüzü sağa doğru döndü.böyle bir şey beklemediği için başta afallasa da sinirleri gözlerine ulaşınca bir adım geriledim.Arkadan Melis'in 'ooooo'larını duyuyorum ama sıra ona da gelcek. Sarışın sürtük.

"Ne yaptığını sanıyosun sen?" valla bağırsa bu kadar korkmazdım.Nasıl bir tıslamadır o yahu.

"Asıl sen ne hakla bana gülebiliyosun?" evet korkuyo olabilirim ama bu ona laf yetiştiremeyeceğim anlamına gelmez. Dimi?

"Bana bak KEZBAN"dedi alayla "Annen ve baban 'evlat olsa sevilmez' sözünü senin üzerinde bu isimle tanımlamış.Sabah sabah başıma bela açma benim siktir git!" Sonlara doğru sesini yükseltmişti ama takmadım.Tamam aktım hata dizlerimin bağı çözüldü ve bacaklarım titriyo olabilir ama neyse konumuz bu değil.

"Bence sana daha çok yakışıyor o söz ne dersin pis egoist?"Bana karşı bir adım attığında 

Batuhan"Noluyo orada kardeşim?"diye araya girdi.Yoksa şuracıkta beni yüz altmış beş yerimden pıçaklayıp,gelinlik giydirip,tecavüz etse ne Melis yardım edebilirdi ne de ben kaçabilirdim.Kırk yılda bir işe yarayan kahramanım Batu koşarak yanımıza geldi.

"Hayırdır?"dedi sorarcasına Emir'e bakıp.Ama sorun şu ki Emir bana bakmakta ısrarcıydı koyu kahverenginden eski haline dönmeye başlayan gözleri artık daha az korkmamı sağlıyordu.

 Batuyu takmadan yanımdan geçip gideceği sırada kulağımda beliren nefesi bedenimin titremesine neden olurken o  "Daha sonra ödeşiriz Kezban " diyip yanımdan ayrıldı. Ya zaten ismimi sevmiyorum bide bu dangalak yılışa yılışa söylüyo öğğğg kuscam şimdi.Lan bu hayvan herif bena tokat atmaz dimi? Çok değerli günlerimi alışveriş yapmak yerine evde geçirmek istemiyorum.O bana bi vursa yüz felci geçiririm herhalde.Öyle bir felç türü var mı ki yaa?

"Kızım ne işin var senin o piç kurusuyla"

Masum masum bakıp 

"Tokat attım sadece." dedim.

Batuhan o mavi gözlerini belerterek açtığında kıkırdadım.Ne yani ben ordan bakınca kendini savunmayı bilmeyen bir taşa mı benziyorum.Pih daha bağırsaklarıyla ip bile atlıyacaktım ama Batuhan geldi de kurtardı yoksa ohoooo...

"Aferin kız kedi olalı bir balıkçıdan balık aşırdın."dedi gülerek.

"O kedi olalı bir fare yakaladın değil miydi yaa?"diye sızlandığımda başını hafif yana eğip

"Bu tipe ve isme fare çok gelir bünyen kaldırmaz."diye kahkaha attı. Ağazımı araladım bişey demek için ama sonra geri kapadım adam yakışıklı olom ne diyim.İsmi de fena sayılmaz.

Melis ancak hareketlenip yanımıza geldiğinde daha doğrusu Batu'nun yanına gittiğinde ayağı takılırmış gibi yapıp bizim kerkelezin üstüne düşücekken belinden yakaladı onu Batuş.Burun buruna geldiklerinde gözlerimi kaçırıp sabah sabah daha fazlasını kaldıramıyacağım için son model spor arabamıza-Batuhan'ın arabasına yöneldim.Kim bilir neler yapıyorlar arkada ıyyk bak yine kusacağım.

Arabaya doğru ilerlerken müzik dinlemenin iyi geleceği ve tüm negatif enerjimi alacağı düşüncesiyle çantamı karıştırmaya başladım. Yahu şu çantanın içinde gerekli gereksiz her şey var bir ben eksiğim orada.

Çantamdan kulaklığımı çıkartmaya çalışırken sert bir cisme tosladığımı sandım.Büyük ihtimal şu kaldırımların tam ortasına konan dev ağaçlardandır ama meğersem oduna toslamışım,kütük de olabilir.Lan hayvan gibi herif.Kafamı kırdı resmen.Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda pis pis sırıtıyodu. Olom bu beni kesin yüz altmış beş yerimden pıçaklamaya geldi. Hay ebesini...Boka bastım galiba.

"Ben de seni bekliyodum Kezban nerede kaldın?" Şeyine bile takmadığı ses tonundan o kadar belli ki.

Sahte bir üzüntü takınıp;

"Ay çok mu beklettim kıyamam." diye dalga geçtim.Salak çocuk ne sanıyo bu kendini.Tamam yakışıklı,zeki,çevik,kaslı,zengin,tüm kızlar onun çevresinde,okulda popi,kocaman evde yalnız yaşıyo olabilir bunlar onu o kadarda özel yapmaz ama yani...Allah kahretsin!Yok lan, çocuğun kötü yanı yok !Siyah t-shirtü, siyah pantolonu ve siyah-beyaz spor ayakkabıları.Ne kadar sinir olsam da şu anda nefes kesici göründüğünün aksi iddia edemezdim yoksa şuracıkta çarpılırdım. Sarımsı saçları ve vücudunu tam saran siyah t-shirti kahverengi gözleri ve kaslarıyla muhteşemdi.

Toparlan kızım! Ne oluyor sana eridin bittin resmen, kendine gel! İç sesim de olmasa çocuğun o dolgun dudaklarına yapışıverecektim neredeyse.

Elini kaldırmış tam vuracak derken bileğime yapıştı ve beni çekiştirmeye başladı.Aha şimdi sıçtık! Kesin önce gelinlik giydirecek sonrada tecavüz edicek bir de dağ evi gibi bir yere gidiyosak ormana da atar kurtulur pezevenk.

"Bıraksana be bileğimi hayvan!"diye cırladığımda bir eliylede ağazımı kapatıp

"Ne cırlıyosun kızım manyak mısın nesin ya?" diye sızlandığında elini ısırıp daha fazla cırlamaya başladım.Demek cırlamamı sevmiyosun ha Emir efendi.Al sana!

"Asıl sen psikopat mısın ? Bileğim morarcak be sıkma o kadar."Eli biraz olsun gevşedi ama yine de bırakmadı gavurun tohumu.Arabasının yanına kadar sürükledi ve kapıyı açıp beni içeri fırlattı.Beni.İçeri.Fırlattı.Hadi bana cırlamamam için bir sebep versin. Man kafa! 

O da arabanın önünden kıvranıp içeri girdiğinde tam ağzımı açıcakken, tam gaz basınca afallayıp yerime sindim.Harbi psikopat bu herif. Hangi beyinsiz bu kadar hızlı sürer ki arabayı.Canımıza kastı mı vardı acep?

Bindik bir alamete Gidiyoz gıyamete. Of be kızım bazı yerlerde saçmalamamayı öğrenmelisin artık. Ciddi bir konu var burda. Neyse kendime verdiğim öğütlerden sonra devam edebiliriz işimize.

Nereye gidiyoduk ki?

KEZBANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin