Hatıralar

217 84 43
                                    

Karanlık ...

19 yaşındaki genç kız çekici gözlerini elindeki kırık bardağın cam parçalarından ayırmazken ; diğer elinde aile fotoğraflarının bulunduğu tahta bir sandık vardı .

'' Hissizlik '' kelimesinin aksine vücudunda derin yaralar vardı .
Hiçbir şey hissetmezken kendine zara vermesi hoşuna gidiyordu .
Dediğim gibi ; hissizlik onun için bir mucizeydi . O bir sadistti ...

Genç kız kafesinde minik bir kuş misali çırpınırken tüm dikkatini elindeki fotoğrafa vermişti . İçinde kocaman bir savaş veriyordu . Ölüm... Ölüm zaten kaosun habercisi değilmiydi .

Son kez tenha mezar sokaklarında dolaşırken arkasına dahi bakmadan hızlı adımlarla demirden yapılma devasa kapıya geldi . Çünkü arkasına bakarsa bir daha onun için kurtuluş olmayacaktı . Aniden karşısında çıkan duvarda kocaman yazılarla ve bir grafiti edasıyla dilinden dökülen sözler ona anılarını bahşediyordu .

Tekrar... Ve tekrar...

Genç ruh kendini yere fırlatırcasına bıraktı . Genç ruh tenha sokaklarda ölümle bütünleşmek istercesine gözlerini yumdu.

***

Sonsuzluk ...

Tek bildiğim zamanın bana meydan okuyup bu nazicane vücudumda derin izler bıraktığı ...

Zamanın gecmek bilmediği günlerde " sonsuzluk " çercevesine beni selamlarken ben sadece karanlık bir boşluktaydım ...

Beni öylece tenha sokaklarda bırakan yüz , aklımdan çıkmıyordu ... 

Öyle derin bir şekilde bakıyordu ki ; duygu karmaşasına girdiğime yemin edebilirdim ...

Bakışları öyle delip geçiyordu ki hiçbir şey diyememiştim . Hoş ! Ne diyebilirdim ki ; müstehcen kelimeler mi , dini yada felsefi ? Hicbiri .

Siyah yavaş yavaş kayboluyordu , aydınlanıyordu . 

Kendimi boşlukta aydınlanan buluta bakıp beni almasına izin verdim .

***

 Karanlık yavaş yavaş gidip yerini soluk bir o kadar da hareketli renklere bakıyordu . Benim okuduğum kitaplarda renkler hareket ederdi . Söylesenize sizin içinizi ısıtacak kitaplar hiç var oldumu benim oldu uğrunda binlerce yaş döktüğüm sonunu bile bile okuduğum , her rengi yeni bir şahıs yapan kitaplar . 

Şu an bir dejavu nun etkisinde , başımı ovalıyorum . Ayaklarımın uyuşukluğu yerine hafif bir sızı vardı. Hafızamı yokladım .  Yerindeydi . 

Sokaklar tenha ve bir o kadar da güvenilirdi . 

Sessizlik çökmüştü karanlığa ! Siyahın susma vakti gelmişti .

Acaba saat kaçtı ? Bu satte bir büfe bulmak çok zor degildi . Belki bir resturant . 

Bir serserinin ısırılmış sandwich ekmegi bile yeter . 

Ellerimi yere koydum . Yerden yardım alarak kalkmaya çalıştım . İnleyerek kalktım.

Sol elim kan içinde kalmıştı.

Umursamadan yürümeye çalıştım . Gri asfaltta küçük kan lekeleri hiçte hoş bir izlenim vermiyordu . Hafif yalpalayarak yürümem işimi zorlaştırıyordu . Zaten küçük adımlarla yürürken zorlanırdım . Şimdi de bu ! Tanrı kesinlikle benden nefret ediyordu . 

Daha sonra aklıma yeni gelmiş gibi saate baktım . Saat 08:24 tü ve ben geceği o karanlık sokakta  geçirmiştim . Acaba doktoru endişelenmiş midir ? 

RUH( Kayıp Hisler Serisi) #VYM_2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin