EVLİ MUTLU ÇOCUKLU

Bulut'un gökyüzüne aşkı kadar

mültimedyada Sıla'nın söylediği şarkı var iyi okumalar :*

Sıla'dan

Koskaca üç gün geçti aradan tam üç gündür kocamı görmüyorum sesini,gülüşünü,yüzünü en önemlisi beni hayata bağlayan kokusunu çok özledim üç gündür annemden başka kimseyi görmüyorum doğru düzgün yemekte yemiyorum daha doğrusu ağlamaktan başka hiç bir şey yapmıyorum.Keşke diyorum keşke yanımda olsa keşke kokusunu içime çeksem yavaş adımlarla banyoya geçtim musluğu açıp suyun altına geçtim sıcak suyun her bir damlası ağlamamı sağlıyordu ellerimi saçlarımın arasına götürüp geriye attım göz yaşlarım yanaklarımı ıslatmaktan çekinmeden akmaya başladılar tıpkı yarım saat önceki gibi kafamı banyonun soğuk duvarına yasladım.Gözlerimi sıkı sıkı yumdum boğazıma yumru otururdu resmen titrek nefesimi dışarı verip hıçkırarak ağlamaya başladım bırakamazdı beni demi üç gündür beynimi kemiren soru bırakıp gitmez beni demi yapamaz bunu bize daha çok hıçkırmaya başladım.Banyo kapısının ardındaki telelaşlı ses ile hıçkırıklarımı durdurmaya çalıştım.

''Kızım iyimisin...Sıla ne olur cevap ver kızım''annemin sesi titrek çıkmıştı sanki...sanki kaybetmekten korkar gibi bornozumu giyip banyonun kapısını açtım annem telaşla yüzüme bakarken

''Sadece duşa girdim''dedim az öncekine göre daha titrek az çıkan sesim ile

''Ben yemek getirdim...Seni göremeyince yüreğim ağzıma geldi''deyip sıkı sıkı sarıldı tek eli ile sırtımı sıvazlarken gözyaşlarım tekrar akmaya başladı annem o şefkatli sesi kullaklarımda çınladı ''Ağlama güzel kızım sulandırma o mavi gözleri ıslatma o tombul yanaklarını''dedi annemden ayrılıp elimin tersi ile göz yaşlarımı sildim hafif gülümseyip yatağa oturdum annem bana son bir kez daha baktıktan sonra odadan çıktı hemen dolabı açıp düşük omuz bol tişörtümü üstüme geçirdim altıma siyah taytımı giydikten sonra iki gündür yaptım şeye devam etmek için yatağa doğru yürüdüm Mehmetin yastığını kaldırıp ufak bile olsa saç telini aramaya başladım çarşafı bile kaldırıp bakmıştım üstelik hatta tarağını defalarca konturol etmiştim annemler bana delirmişim gibi davranıyorlardı ama bilmiyorlar ben bulut'un gökyüzüne aşkı kadar aşığım Mehmet'e saç aramayı bırakıp Mehmet'in yastığına sıkı sıkı sarıldım gitti gidecek de olsa yastıkta ki kokusunu içime çektim

Mehmet'ten

Üç gündür karımın kokusu olmadan yatırıyorum bu duygu hayatımı sikiyor resmen şirketi birbirine katıp adamı öldüresiye dövmeme rağmen sinirim geçmiyordu.Kapının açılmasıyla hızla elimdeki tişörtü çekmece atıp karşımda sinirle duran Yusuf'a baktım

''Kapı çalma adetine ne oldu lan senin''en nefret ettiğim şeydi inadıma yapıyorlar kesin

''Siktirme lan kapını şimdi''Yusuf'un bana bağırarak konuşmasıyla kaşlarım çatıldı hızla ayağa kalkıp Yusuf'a doğru yürümeye başladım yakasına yapıştım zaten sinirliyim

''Sen nasıl benimle o ses tonunda konuşursun lan''diye kükredim Yusuf elimden tutup itti beni bu hareketleri sinirlenmi sağlasada benim karşımda bu kadar dik durması hoşuma gitti

''Lan it herif kaç gündür eve gitmiyorsun ?''

''Yusuf bak hala sinirliyim bir de sen üstüme gelme koçum''dedim sakin bir ses tonunda

''Sıçarım senin sinirine lan o kız ne halde senin haberin var mı lan üç gündür ne yemek yiyor ne bir şey yapıyor annesinden başka kimseyi yanına almıyor sen napıyorsun şuan burda, aa pardon sen sana karşı gelenleri affetmiyordun demi sevsen bile kendine acı çektirirsin demi''diye bağırdığında içime kor ateş düştü karımı o halde düşünmek bile içimi yakıyordu