"Neler oluyor?" diye sordum kendime.Bir an için yanımdaki Mi Shin'i unutmuştum.Sarsılan asansörle ikimizde yere doğru yapışırken ayağımdaki ayakkabının topuğu yüzünden bileğimi burkmuştum.
Diyeceğim tek şey vardı;Kore bana hiç yaramamıştı.
"Ah!" Sessizce acıyan bileğimin yasını tuttum.Zaten buraya gelemden önce topuklu giymezdim,sadece kuzenim sivri zekasına uyarak getirmiştim ve sonuç!Ayağım fena halde acıyordu.
"İyi misin?" dedi Mi Shin.Ne kadar iyi olabilirsem öyleydim.
"Size ne?" diyerek sırtımı döndüm."Allah'ım ne olur sağ salim evime dönmeme izin ver." diyerek inlediğim de asansör bir kez daha sarsılmıştı.
"Korkma,sakin ol." dedi yanımdaki varlığı bile beni deli etmeye yeten adam.
"Korkan kim?" diye sordum hırsla.
"Az önce sen çığlık atmadın mı?"
"Pardon," diyerek yüzüne baktım."Sence benim sesim o kadar kalın mı?"
"Sen atmadıysan kim attı?"
"Belki sen atmışsındır." dedim gülmemek için kendimi zor tutarken.Tabi pek bir faydası olmamıştı yine de gülmüştüm.
"Ben mi?" diyerek hahlarken omuz silkerek yere ayaklarımı uzattım.
"Sonuçta sesin kalın,burada asansörde tıkılıp kaldın ve ımm sanırım korkuyorsun.Merak etme bunlar herkesin başına gelebilir.Benden sır çıkmaz,rahat ol." diyerek iyice yasladım.Ben bunları söylerken o sadece kısık bir,"Ne?" sesiyle şaşkınca kalmıştı.
"Bay Mi Shin,lütfen kafaya takmayın efendim.Her şey olacağına varır,yani korktuysanız korktum deyin canım." diyerek içimdeki kötü ses kahkaha atarken oyuncu olan tarafım ciddiyetini koruyordu.
"Ben korkmadım bayan Nur." derken sinirlendiği belli oluyordu.
Burada ne kadar kalacağımız belli değilken,kendimi güvenceye almayı düşündüm.Sonuçta bitirmem gereken bir proje vardı değil mi?Canımı düşünmek zorundaydım.
"Peki,siz öyle diyorsanız."
Soluduğumuz oksijen yavaşça bize elveda diyorken gittikçe terlemeye başlamıştık.Hemde sadece yirmi dakikada.
Telefonla çoktan haber vermişti lakin bu adamlar hep böyle olmak zorunda mı?Hayır yani benim bir suçum yok ki.Alt tarafı şirketin sahibini acele etmesi için uyardım ama o ne yaptı,acele etmemelerini söyleyerek yere oturup telefonu ile iş görüşmesini tamamladı.
Sizlere ve yetkililere sesleniyorum;eğer bir yerde yaşıyor ve korelileri düşünüyorsanız eh artık düşünmeyin.Çünkü buradan çıktığımda öyle bir millet kalmayacak!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiraz Ağacı
Romance"Kiraz ağacı gibi kokuyorsun" dedi sakince. Bense sadece şaşkınca suratına bakıyordum,bir şey demeden... "Kiraz ağacı mı?" Tüm hakkı saklıdır... Sonexolove