Benim Dünyam: Deep Web

827 24 3
                                    

Bu cümleyi okuyorsanız dünyama hoşgeldiniz. Size biraz dünyamı tanıtayım: Benim dünyam sizin dünyanızın bir klonu aslında. Yollarım var, hızlı trenlerim, uçaklarım, otomobillerim var. Kavşaklarım var, polis merkezlerim, bankalarım, televizyonlarım, banklarım, parklarım var. Herşeyden önemlisi içerisinde yaşayan insanlarım var. Hayat var benim dünyamda. Sizin şu anda yaşadığınız gibi bir hayat var. Benim dünyamın tek farkı sizin ellerinizde olması. Siz isterseniz ben olurum, istemezseniz olmam. Ben size hizmet eden milyonlarca bit parçacığından biriyim bu dünyada. Yollarım sizin istediğiniz iletişimi sağlamak için yapıldı, ulaşım araçlarımı siz belirliyorsunuz. Siz isterseniz ben hızlı trenle seyahat ederim, isterseniz uçakla. Aceleniz yoksa yürürüm. Görmek istediğiniz kişileri gösteririm size. Maillerinizi istediğiniz kişiye teslim ederim. Yemek istemem, su istemem, ilgi istemem hatta işiniz bittiğinde beni yokedebilirsiniz. Bankalarıma para yatırabilirsiniz, kütüphanelerimden istediğiniz bilgileri alabilirsiniz. Arşivlerim çok geniştir ve asla unutmam. Siz sadece komut verirsiniz ve ben yaparım. Ben hata yapmam eğer hata varsa o sizin hatanızdır ne kadar kabullenmesenizde. Evimin adresi bellidir ve o evi siz inşa edersiniz bana. Aslında herşeyi siz inşa edersiniz bu dünyada. Siz yoksanız hayatta yok demektir. Efendim? Bu dünyanın adımı ne? Şu an o dünyayı kullanıyorsunuz aslında. Evet o dünyanın ismi: İnternet.

Herşeyi sizin yarattığınızı söyledim bu dünyada. Onuda siz yarattınız. Burası sizin dünyanızın klonu demiştim. Eksizsiz bir klon bu dünya. Sizin yeraltı dünyası dediğiniz yer burdada var fakat ufak bir farkla: Burdaki dünya çok daha kötü. Bana neden kızıyorsunuz ki? Mimar sizsiniz. Siz istersiniz ve siz yaparsınız. Benim üzerinde yaşadığım alan o kadar büyük değil. Okyanusu düşünün. Ben ve benim gibiler okyanusun sığ taraflarındayız sadece dalgaların köpükleriyle oynarız. İleriye gidemeyiz çünkü yeterli değiliz. Sadece onların artıklarını görebiliriz çoğu kez. Onlar ise okyanusun dibinde yaşarlar. Orası benim dünyamın en tehlikeli yeridir. Benim yaşadığım yerden çok daha büyüktür. Oranın ismi: DeepWeb.

DeepWeb de vaktimi geçirdikçe ölümden korkmuyorsunuz ve öldürmekten korkmuyorsunuz ben bunun farkına vardım çok zor günleri geride bıraktım..

Ne zaman yazmaya başladım bilmiyorum. Uzun süredir yazıyorum. Fakat asıl aklımı kurcalayan neden yazmaya başladığım. Yalnızlık, stres, uykusuzluk, eleştiri isteği. Aslında hiç biri değil. Garip geleceğini biliyorum fakat düşüncelerimden korkuyorum. Yazarak öldürüyorum onları ya da öyle olduğunu sanıyorum. Öyle olduğuna inanmak istiyorum.

Hepimizin ortak bir korkuları vardır aslında. Mesela herkes ölümden korkar. Kimi belli etmez, kimi iyi olacağını düşünür, kiminin korkudan bacakları titrer ölümü duyunca. Peki, neden korkar insanlar ölümden? Belki de sonrasını bilmedikleri içindir. Gidenlerin geri dönüp ne olduğunu anlatmadığı için. Bu yüzden senaryolar yazar insan. Çünkü sonrasını bilmek rahatlatır onları. Bir filmin sonunu bilmek gibi. Olayda heyecan kalmadı mı korkuda kalmaz. Mesela ben küçükken yüksek bir binadan düşmekten korkardım. Bir gece rüyamda düştüm. Saatlerce düştüğümü hatırlıyorum aslında dakikalar bile geçmezken. Rüzgârı hissettim düşerken, yere çakılırken ise acıyı. Ertesi gün 7 katlı bir binanın kiremit çatısında şehrin manzarasını izliyordum. Düşsem bile sonunu biliyordum, garip bir şekilde korkmuyordum o gün düşmekten.

İşte DeebWeb de hayatımın bu noktasına etki ediyor. İlk başlarda farkına varmadım ilerledikçe ilerledim sonunu görmek istedim, sonunu köpek gibi merak ediyordum ama sonu yokmuş ben bunu 2 yıl sonra anladım sizlerde anlayacaksınız ne demek istediğimi. Ölümün her türlüsünü, her yaşını ben gördüm izledim. İşte bundan sonra ölümden korkmazsınız öldürmekten de.. Her insanın bir başlangıç ve bitiş noktası var bu hayatta. Sözleşmenin başladığı ve bittiği noktalar. Önemli olan o iki nokta arasındaki yol aslında. Her şeyi belirleyen o yol. Kiminin yüz yirmiyle, kiminin yirmiyle kat ettiği o yol. O yolda kim olduğunuz önemli değil. O yolda ne yaptığınız önemli.




İnternetin karanlık yüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin