YIKIM- 4.Bölüm

181 16 16
                                    

29 Mart 1993

  Laurent sabaha karşı uyanmasına rağmen,gökyüzündeki parlayan yıldızları hala görebiliyordu.Oturduğu yerden kalkıp pencereden dışarıya baktı.Tan yeri daha yeni yeni aydınlanmıştı.Kendini bu güzel görüntüye o kadar çok kaptırmıştı ki zavallı eşinin yorgun sesini zor duymuştu.Miranda yattığı yerden karnını tutarak doğruldu:

" Hayatım bir sorun mu var?Dalmış gibisin çağırdığımda duymadın?" Miranda'nın sesi onu sakinleştiriyordu.Laurent eşinin yanına gelip,alnını öptü ve derin bir nefes verdi.

"Bir şey yok,bitanem.Sadece uyuyamadım.Hadi sen yat.Oğlumuza iyi bakman gerek.Hem yarın zor bir gün olacak.En azından benim için."

Laurent elini Miranda'nın karnına götürüp okşadı.Daha sonra ise eşinin yastığını düzelterek ona yardımcı oldu.Miranda'nın üzerini örttükten sonra kendini dışarı attı.

Gizli görev diye tabir edebileceği bir deney için seçilmişti Miranda.Çünkü kanı özeldi.Ademden Deccâle kadar ulaşan bir soyun nesiliydi.Bazılarına göre Şeytan'ın Çocuklarıydılar.Ama bilim insanlarına göre ise hala açıklanamamış olan bir tür.Diğer nesillerde olduğu gibi Miranda da çift kişilikliydi.Şizofrenin yol açtığı bir yıkım değildi,ya da beyinde olan herhangi bir sorun değildi.Hastalık,lanet değildi.Araştırmacılar için bir hediyeydi bu. Tekrar gündeme gelebilmeleri için ele tekrar geçmeyen bir fırsat.Kendine MAGNARD adını veren ve içlerinde her türlü insanı bulunduran bir grup."YIKIM" adını verdikleri deneyi başlattılar.

Aralarında neredeyse 1 yaş olan - 9 ay -  çocukları toplamışlardı.Ama Konsey'in içinden sadece 2 kişinin çocukları bu deney için kullanılmıştı.

-Laurent Ackerman'ın oğlu (Lavi)

- Celline Schiffer'ın oğlu ( Sebastian )

Amaçları,zaten çift kişilikli olan çocukların içine normal olan çocukları yerleştirerek yeni bir tür oluşturmaktı.

Deneyler 2 ay boyunca devam etti.Lylessler'ın  ( özel kan taşıyanlara verilen isim)  içine yerleştirilen fetüslerin çoğu ya 1 hafta sonra ölmüş ya da kaybolmuştu.Ama sadece Lavi'nin içine yerleştirilen fetüs (Sebastian) 1 haftadan fazla dayanabilmişti.Her ne kadar sonuçlar negatifi gösterse de Sebastian Lavi'e tutunup hayatta kalmıştı.Diğer çocuklara yaptıkları gibi onlarında hafızalarını silmeye çalıştılar ama sonuç başarısızdı.Laurent bunu fark ettiğinde Lavi 10 yaşına girmek üzereydi.

5 Haziran 2003

Laurent doğum günü çocuğunun hediyesini sabah alıp odasına bırakmak için odaya girdiğinde,oğlunun yerinde başka birisi yatıyordu.Laurent her ne kadar bu ihtimali düşünmek istemese de tedirgin bir şekilde kendisine yabancı olan çocuğu uyandırdı ve zoraki gülümseyerek;

" Oğlum,bu gün okula gitmene gerek yok,uyandırdığım için özür dilerim ama gitmek isteyip istemeyeceğini merak ettim"

Yabancı çocuk gözlerini açmaya tenezzül etmeden konuştu.

"Hayır,teşekkürler gerek yok.Okula gideceğim". Laurent bu sözleri duyunca o çocuğun Lavi olduğunu anlamıştı.Ama çocuk göz kamaştırıcı bir şekilde değişiyordu.Kim olduğunu bilmediği çocuk yerine tanıdığı oğlu yerine gelmişti.Korktuğu şey olmuştu.10 yaşına giren oğlunun dönüşüm süreci başlamıştı.Dönüşümden daha korkunç olan ise,Lavi de ortaya çıkacak olan güçlerdi.

Okuldan eve dönen Lavi'ye süpriz parti hazırlanmıştı.Normal bir çocuk olsa mutlu olabilirdi.Ama hem anormal oluşu hem de dönüşümün ona kazandırdığı duygu yoğunluğu annesine şiddetli bir şekilde bağırmasına neden oldu.Bağırdığında kırılan camlardan birisi annesinin tam kalbine saplanmıştı.Saplanan camın etkisiyle Miranda yere yığılmıştı.Laurent'in yardımı hiç bir fayda göstermemişti.Miranda çoktan ölmüştü,Hem de Laurent'in kendi elleriyle oluşturduğu bir canavar tarafından.Ama Lavi burda suçlunun kim olduğunu biliyordu;Laurent Ackerman.Annesinin ve kendisinin hayatını mahveden bu adama karşı nefretten başka bir şey hissetmiyordu.

Günümüz 5 Haziran

" Lavi kovuldun.Sana karşı gösterdiğim müsama karşısında bir gün olsun işe gelmedin..bla...bla

Evet hala konuşmaya devam ediyordu.Neden bir açıklama yapma gereğinde bulunuyordu,hala anlamıyorum.Enerji kaybını geç,ZAMAN KAYBI.Şu an uygulayabileceğim üç planım var:

-Konuşmasını yarıda kesip gidebilirim.

-Konuşmasını yarıda kesip gidebilirim.

Ya da iki şıkkı da aynı anda yapabilirim.

En sonuncusu daha mantıklı geldi.Hiçbir şey olmamış gini omuz silktim ve yürümeye başladım.Adam hala konuşmaya devam ediyordu.Bu insanların problemlerinin ne olduğunu ASLA anlayamayacağım.

Yolda yürürken bir adamın meydanda konferans yaptığını gördüğm.Millet de hiç işi yokmuş gibi oturmuş bu palavracıyı dinliyordu.

"..Yani hedefimize ulaşmak için aldığımız bütün kararlar bizi hedefe ulaştırmıyorsa bizi hedefe ulaştıran başka kararlar almalıyız.."

Bir düşünün.Bu adamın söylediği sözlerin ne kadarı doğru.Ne yani bütün insanları ezip geçmek beni hedefime ulaştırıyorsa bu yolu mu kullanmalıyım.Buna hedefe ulaşmak değil,insanları kullanmak denir.Tanrım gören gerçekten umursadığımı düşünebilir.

Gerçekten böyle insanları görmek midemi bulandırıyor.Midemi bulandıyor demişken ne kadar acıktığımı fark ettim.

-

Lavi kendini ilk defa ruhsal olarak yorgun hissediyordu.Belki de sebebi annesinin ölüm yıldönümü olmasıydı.Ya da güçlerini 9 yıl önce bu gün kazanması veya doğumgünün bu gün olması.

Lavi kendini mezarlıkta bulmuştu.Beyni başka yere gitmeyi emretmiş ama ayakları onu Annesinin yanına sürüklemişti.

" Süt çocuğumuz annesini mi özlemiş yoksa? alaycı bir sestonuyla bağıran adama döndüğünde şok olmuştu.

" pa-patron?" 

" Üzgünüm kendimi tanıtma fırsatı bulamadım.Aaron Gray.Magnard üyelerinden sadece birisi.Uzun zaman oldu değil mi Lavi? Burda olacağını tahmin etmiştim.Verdiğimiz hediyeyi senden geri almaya geldim" Aaron silahını yavaşça doğrulttu. Lavi ise " Burada ölemem,intikamımı almadan olmaz" diye tıslıyordu.O sırada duyulan tek şey silah sesi olmuştu.

YıkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin