YIKIM- 6.Bölüm

192 14 3
                                    

" Hey,heeeey sana diyorum uyan.Kış mevsiminde değiliz ne uykusu lan bu?" Sebastian Lavi'nin yatağının ucuna oturmuş dürtüyordu.Lavi bağırarak gözlerini açtı.

" Bir defa söylesen yeter ne bağırıyosun lan sabah sabah!" Lavi Sebastian'ın ellerini üzerinden çektikten sonra yatağının başına yaslanarak oturur pozisyona geçti.

"Sanki bi defa söyleyince anlıyosun.Her neyse çok heycanlıyım anlasana dostum,piliçlerin bulunduğu bir okula gideceğim,ama benim aptal annemde o okulda olacak.Neyse önemli olan tek şey KIZLAR!" 

Sebastian'ın gözlerinin içi parlıyordu.Küçük bir çocuk istediği şekere kavuştuğu zaman  ne kadar mutlu olursa o da o kadar mutluydu.

" Dostum bence sen sadece SAPIKSIN boşuna uğraşma,hem anlamıyorum okula gitmek için neden heycanlanıyorsun öyle aham şaham bir tara-

" Tabi 18 yıl başka birinin bedeninde yaşayan benim,tüm etkinliklerden mahrum kalan benim.Senin için her şey normal değil mi? Anlamış olacağını tahmin ediyordum." Sebastian ciddi bir ifade takınmıştı bu cümleleri kurarken.

" Dostum üzgünüm böyle düşün-"

Sebastian kahkaya atmaya başlamıştı.Lavi ise sinirden ellerini yumruk yapmış,vurmak için fırsat kolluyordu.

" Lavi ciddiyim safsın,sen bu halinle intikamdan bahsetme bence"

Sebastian kurduğu cümleden pişman olmuştu.Çünkü 2 gün önce olanları düşündüğünde intikam almak için gereken sebeplerinin aslında olmadığını fark etmişlerdi.

"Üzgünüm Lavi öyle demek istemedim "

" Her neyse şu an elimizden bir şey gelmiyor,en iyisi senin söylediğin tehlike geçene kadar beklemek"

--

2 Gün Önce

" Mezar boştu,Lavi.MEZARIN İÇİ BOŞTU"  

Bu çocuk ne hakkında konuştuğunu biliyor olamaz.İMKANSIZ.Ne demek mezarın içi boş.Benim annem öldü.BEN ÖLDÜRDÜM.Böyle bir şeyin imkanı yok hayır...kesinlikle yok.Beynim inkar etse de bedenim böyle bir haber karşısında daha fazla dayanamadı.Sebastian'ın yanına oturdum.

" Ne-ne demek mezarın içi boş" sesim çok kısık bir şekilde çıkmıştı.Sebastian'ın duymama olasılığını karşı tekrardan konuşacaktım ki bir anda bana sarıldı.

" Dostum gerçekten üzgünüm,nasıl bir oyun oynuyolar bilmiyorum ama annen o mezarda değil."

Bu çocuğun nesi vardı böyle.Benimle dalga geçiyor,yüzüme karşı pis bir şekilde sırıtıyor ama en sonunda gelip bana sarılıyor?Ve şu an içinde bulunduğum durumu göz önünde bulundurursak,gerçekten ağlamak istiyordum.BEN ağlamak istiyordum.Hemde bu çocuğun kolları arasında.Ya o sorunluydu ya da ben.

Eve gittiğimizde,kendimi hemen banyoya attım.Normalde olsa küvete girmek yapacağım en son şey olurdu.Ama düşünmeye ihtiyacım vardı.En başından başlayarak dikkatli bir şekilde düşünmeye.

Annemin mezarı neden boştu? Belki başka biryerdedir cesedi?Hayır kesinlikle olamaz.

O ölmediyse nerdeydi?Peki o gün öldürdüğüm kadına -anneme- ne olmuştu?

Bedenini yakıp küllerini nehire savurmadılar herhalde.Bu düşünceler beni boğuyordu.Nefes alamıyordum.Yalnız kalmamalıydım yoksa kafayı yerdim.Bir anda içimden gelen yoğun gülme isteğine engel olamadım." Kafayı mı yersin?daha ne kadar sözüm sana KAFAYI YİYEBİLİRSİN ki." Gerçekten Sebastiandan sonra en çok iç sesime gıcık oluyordum.Bir yandan gülmeye devam ediyor bir yandanda üzerimi giyiyordum.Tam sweatimi giyiyordum ki Sebastian bir anda içeri daldı.

" Hey bir problem mi var " Gerçekten endişeli gözlerle bana bakıyordu.Her hareketi beni şaşırtıyordu.

" Ah dostum ne problemi? Annemi -teorik olarak- öldüren adamdan intikamımı alacaktım ama annemin mezarının boş olduğunu öğrendim.Ne probleminden bahsediyorsun her şey HARİKA!" Ellerimi iki yana açıp alaycı bir şekilde ona baktım.Bir anda göz bebekleri büyüdü ve titremeye başladı.Tam düşecekken kolundan yakalayıp kendime çektim.

Kendine geldiğinde,onu çoktan yatağa yatırmıştım.Fincandaki kahveyi yudumlarken onun uyanmasını bekliyordum.Gözlerini dikip bana baktı, ve çok geçmeden konuşmaya başladı.

"Lavi,sakın soru sorma tamam mı? Bu konuyu derinlemesine araştırmak istediğini biliyorum haklısında ama, öldürdüğüm adamın arkasındakiler fırsat kolluyor.Tehlikedesin.Ya da öyleyiz."

" Yine mi o sanrılardan gördün? " Gözlerimi baktığım yerden çevirmeden yöneltmiştim soruyu.

" Dostum bu hastalık değil tamam mı?Sadece görüntüler geliyor.Anlatmıştım" Cevap vermemiştim.Yerimden kalkıp odanın kapısına doğru yürüdüm."İyi geceler" diye mırıldandıktan sonra lambasını kapatıp mutfağa gitmiştim.Masanın üzerine baktığımda Sebastian'ın bir şeyler hazırlamak üzere olduğunu gördüm.Tanrım ben bu çocuğun şeytani olmasını bekliyordum.Böyle bana sarılan,yemek hazırlayan biri olmasını değil.

-

Şimdiki zaman

-

Okuldan içeri girdiğimizde tüm öğrenciler bize bakıyordu.Özellikle de kızlar.Okulda popüler olan LAVİ'nin yanına yeni bir çocuk gelmişti.O bendim.Tanrım bu okulda bu kadar güzel insan dışı varlıkların olduğunu bilmiyordum.Ama sanırım Lavi bu piliçlerle ilgilenmeme fırsat vermeyecekti.Tabii bu boş duracağım anlamına gelmiyordu.Gelmemeliydi de.Adımlarımı yavaşlatmıştım.Ve gözüme kestirdiğim ilk kızın yanına doğru bir u dönüşü yapmıştım.Yanına gittiğim kız bana bakıp gülümsemişti.İşte ilk kurbanıma merhaba deyin çocuklar.

" Merhaba,ben yeni öğrenciniz Sebastian Cornell " Neredeyse tüm kızların ilgisini çekecek bir şekilde gülümsemiştim.Kızın cevap vermesine saniyeler kala bir eli gömleğimin ensesinde hissettim.Resmen sürükleniyordum.Ne olduğuna tam bakacaktım ki tandığım ama hiç şaşırmadığım  bir ses konuşmaya başladı.

" Hey moron,seni buraya sapıklık yap diye getirmedim.Yalnız kalma diye getirdim biliyorsun tehlikedeyiz" duygusuz bir sesle benimle konuşan dostum bu sırada beni karşısına almıştı.

" Pekala bunu bana en düşük seviyedeki bir MAGNARDla başa çıkamayan arkadaşım mı söylüyor.Yapma ama kısacası seni yanıma koruma olarak getirdim desene." Lavi'nin en gıcık olduğu sırıtışımı suratıma yerşleştirirken bir yandanda okulu tarıyordum.Sevgili aptal annem her an burda olabilirdi.

"Kes sesini ve beni takip et " 

"Kes sesini ve beni takip et " omuzlarımı dikleştirip,ciddi bir surat ifadesi takınarak onu taklit etmiştim.Tam yürüyordum ki Lavi'nin durmasıyla ona çarptım.Ne olduğunu anlamamıştım ama Lavi'nin gözleri dolmuştu.Gözlerimiz buluştuğunda fısıldar bir sesle konuşmuştu.

"Sebastian o burda,annem tam karşımda" 

Kafamı çevirip baktığımda şaşkınlığımı gizleyememiştim.Bankta oturan bir kadın görmüştüm.Ama şaşkınlığım onun için değildi.Ben bu kadını daha önce imgeler şeklinde gelen görüntülerde görmüştüm.Eğer araştırmaya başlasaydık,Lavi'yi öldürecek olan kadındı bu.

YıkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin