YIKIM- 9.Bölüm

210 10 5
                                    

 Te gusta?"

Gözleri nerdeyse yuvalarından fırlamış olan adam cevap olarak bir çığlık attı.Lavi ise tatmin olmamış bir ifadeyle elindeki kana bulanmış olan demir çubuğu biraz daha ileri ittirdi.Yüzünü ekşiterek tekrar sordu.

" Te gusta?"  Adam başını sallamaya çalıştı ancak onu koltuğun arkasına bağlayan meşin kayış hareket etmesine engel oluyordu.Sebastian ise gösteriden sıkılmışcasına ellerini birbirine vurarak ilgiyi kendi üzerine topladı.Lavi kafasını ona çevirdiğinde yüzünde çarpık bir gülümseme oluşmuştu.Sebastian eline aldığı bıçağı adamın boynuna doğrulttu.

" Ah hadi ama,arkadaşım sana hoşuna gidip gitmediğini sordu.Ama sen cevap vermedin.Neden bu kadar kabasınız bayım?Ya bir an önce cevap verirsiniz ya da..Bilemiyorum Lavi bu kadar işkenceye dayanması bile bir mucize hemen öldürsek çünkü ben epey bir acıktım."

Lavi adamın karnına sapladığı demir çubuğı bir anda çıkardı adamın çığlık atmasına fırsat vermeden,kandan yapış yapış olmuş elleriyle boğazına yapıştı.

"Benim daha iyi bir fikrim var.Dua et.Hemde hemen dua et. Sana o güvendiğin tanrının ne kadar aciz olduğunu göstereceğim"

Karşısında duran adam titrek bir sesle dua etmeye başladı:

Padre nuestro,que estas en el cielo ( Ey göklerde olan Babamız)

Santificado sea tu Nombre ( İsmin mukaddes olsun)

Venga a nosotros tu reino ( Melekutun gelsin)

Hagase tu voluntad en la tierra ( Gökte olduğu gibi yerde de senin iraden olsun)

Lavi ise zorlukla konuşan bu adamın " Tanrım bana yardım et " demesini beklemeden çoktan atar damarını kesmişti.Kaşlarını kaldırıp indirirken yüzüne sıçrayan kanları tek eliyle silmeye çalıştı.

" Senin o aciz tanrın sana yardım edemez " Lavi karşısında duran cesede iyice yaklaşıp kahkaha atarak konuşmasına devam etti. " Şimdi edemediği gibi!"

Sebastian elinde tuttuğu Ölü Adamın gömleğiyle Lavi'nin yüzündeki kanları temizlemeye başladı.Ona gülümserken bir anda dirseğini Lavi'nin karnına geçirdi.

" Lanet olsun tüm eğlenceyi kendin aldın.Bu işte beraber olduğumuzu zannetmiştim"

Acıdan buruşturduğu yüzünü normale getirmek için iki dakika beklemişti.

" Hadi ama Sebastian yapma. Magnardların çoğunu sana bırakacağım.Özellikle anneni.Bunları yemek öncesi atıştırmalık gibi düşün önemli bir şey değil"  Lavi elini Sebastian'ın omzuna koymuştu. Sebastian ise Lavi'nin bu hareketiyle anında eski haline dönmüştü.Lavi'ye gülümseyerek günlerdir sorduğu soruyu tekrar etti.

" Lavi hadi randevuya çıkalım."

-

Bıkmadı.Sıkılmadı.

" Hayır " Gözlerimi devirip omzunda olan elimi çekmiştim tam gidecekken kolumdan tuttu.

" Yapma Lavi sadece randevu."

" Dostum kafayı mı yedin?"

" Hayır"

" O zaman bana aşıksın?"

"Hayır"

Bulunduğumuz ortamda nefes almak beni rahatlatıyordu.Kan Kokusu her zaman hoşuma gitmiştir.Derin bir nefes aldım ve nefesimi dışarı verirken sakin olmasına özen gösterdiğim sesimle ona cevap verdim.

" O.Zaman.Benden.Ne.İstiyosun." Zoraki bir gülümsemeyle ona baktığımda çoktan kendini ölü adamın yanına bırakmış ve onun saçlarıyla oynuyordu.Sinir bozucu sesiyle bana bakıp konuştu.

" Randevu.İkimizde açız değil mi? Sen yemeğine bende sana kavuşacağım" Yüzüne yerleştirdiği o iğrenç ama kızların bayılacağı türden olan gülümsemesi gerçekten  bulunduğumuz ortamın havasını bozuyordu.Her ne kadar söylediklerime inanmasamda ağzımdan çıkanlar onu acayip mutlu etmişe benziyordu.

" İyi.Kalk gidiyoruz." Gözleri büyümüş yüzüne daha önce hiç görmediğim " masum " daha doğrusu iğrenç bir ifade yerleştirmişti.Her seferinde söylediğim gibi bu çocuğun her hareketi beni sinir ediyor.

Ne onun ne de benim parmak izimiz herhangi bir veri tabanında bulunmadığı için şanslıydık.Sadece geriye kamera kayıtları kalıyordu.Ama onu da çoktan halletmiştik.Sebastian' dan  kurbanın kanıyla duvara " İŞE YARAMAZ BİR DUA " yazmasını istemiştim.Kurbanımızı yazının altına,duvara çiviledikten sonra dışarı çıkmıştık.

Sebastian ise bir çocuk kadar mutluydu.Her ne kadar çözmesi zor birisi gibi dursada onu anlamak çok kolaydı.İlgiye ihtiyacı olan bir çocuk,güneşi görmek isteyen bir bitki.Sanırım onun güneşi de ben oluyordum.Birbirimize benziyorduk.Onun bana benim güce ihtiyacım vardı.Şu an yanımda yürüyen yetişkin tam olarak bir çocuğa benziyordu.En küçük hareketimle mutlu olan bir çocuk...Aslında birinin bana ihtiyaç duyması o kadar da kötü değilmiş.

-

Halkalar şeklinde dışarı üflediği sigara dumanı tüm kızların ona bakmasına neden oluyordu.Normal bir barın aksine ne dans edenler vardı ne de dumanlı bir hava.Barda sigara içmenin yasak olmadığını öğrendiği anda Lavi çoktan bir tane yakmıştı ve bu dikkat çekmesine yol açıyordu.Sebastianla konuşmaya başlayacakları sırada iki GÜZEL kız yanlarına gelmişti.Lavi içmek için açtığı biradan kafasını kaldırdı ve yanlarında duran kızlara yüzünde anlamsız bir ifadeyle baktı.İçlerinden biri Sebastian'ın yanına doğru yaklaşarak

" Size katılmamızda bir sorun olmayacağını düşünmüştük " derken bir yandan da Sebastian'a sokulmaya başlamıştı.

Lavi kafasını yana doğru yatırarak arkadaşına sırnaşan kıza baktı ve soğuk ama etkileyici bir sesle konuşmaya başladı.

" Aslında bakarsan randevudayız." Kafasını dikleştirirken kıza ölümcül bir  bakış fırlatmıştı.

"Ve rahatsız edilmekten hiç hoşlanmam " derken elindeki sigarayı masanın üzerinde duran küllüğe sert bir şekilde bastırdı. Sebastian yanında duran kıza Lavi'yi onaylarcasına bakmıştı.İçinden küfrederken masayı çoktan terk emiş olan kızın arkasından bakan Sebastian kafasını Lavi'ye çevirmişti.

" Randevudayız,ve sen rahatsız edilmekten hoşlanmazsın öyle mi?" Gülmemek için dudaklarını ıssıran Sebastian yüzü asık olan arkadaşına kendi birasını da uzattı.

" Ne yani beni sarhoş etmeye mi çalışıyosun?Ne kötü niyetli bir çocuk " Lavi kendisine uzatılan birayı fondip yapmaya çalışırken Sebastian onu izliyordu.Saatlerce konuşmuşlardı.Gülmüşlerdi.Lavi bulunduğu ortamı unutmuş Sebastianla eğlenmeye konsantre olmuştu.

" Teşekkür ederim." Tek parmağını kaldırıp Sebastian'ın alnına dokundurmuştu.

" Eğlendim buna emin olabilirsin."

Sebastian önce ellerini cebine koydu ve sonra sırıtarak devam etti.

"Bunları yemek öncesi atıştırmalık gibi düşün önemli bir şey değil"

Lavi ise yüzüne beğenmiş bir ifade yerleştirirken hesabı ödemiş,Sebastianın kolundan tutup onu dışarı çekmişti.

Telefonundaki resmi arkadaşına gösterirken gülümsüyordu.

" Daha fazlasını istiyorum.Her zaman koleksiyonsiyoncu olmak istemişimdir."

Lavi gülümsemişti.Hemde içinden gelerek gülümsemişti.Sebastian'ın ona iyi geldiği gerçeğini reddetmeye devam etse de onun yanında gerçekten gülümsüyordu.

.

YıkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin